Hayatımda yeni bir sayfa açmanın mutluluğuyla sizlere merhaba demek istiyorum. Bir spor sever,  aynı zamanda eski bir futbolcu olarak futbolu her yönüyle bir değer gördüğüm, toplumumuzda önemi yer kaplayan, bazen günlerce, bazen haftalarca ülke gündemini belirleyen Türk futbolumuz hakkında her hafta siz değerli okuyucularıma spor sayfasındaki köşemde yazılarımla değerlendirme yapacağım. İlk köşe yazımda beni tanımanız için sizlere kendimden bahsetmek istiyorum. Konumuz futbol oldugu için futbola nasıl adım attığımı kısacık da olsa anlatmak isterim. Futbola,Türk futbolunun en önemli alt yapısına sahip Gaziantepsporda başladım.Nasıl başladığımı da anlatayım sizlere.O zamanlar revaçta olan futbolcu seçmeleri vardı yıl 1995. Babamın ısrarı üzerine seçmelere katıldım. Zamanın belediye başkanı ve aynı zamanda Gaziantepspor Kulüp Başkanı olan Celal Doğan tesislerinde yapılan seçmeler benim için çok güzel geçmişti.Seçmelerin ilk golünü ben atmış, hocalarımın da gözüne girmeyi başarmıştım. Gaziantepspor’a ilk adım atışım böyle oldu.1995-2004 yılları arası Gaziantepspor’da değişik kategorilerde forma giydim. Babamın devlet memuru olması nedeni ile Ankara’ya tayini çıktı. Bu nedenle çok sevdiğim kulübüm Gaziantepspor’a veda etmek zorunda kaldım. Ancak Ankara’ya gelerek ne kadar büyük hata ettiğimin farkına çok geç vardım. Birkaç kendini beğenmiş,antrönörlükle alakası olmayan kişiler yüzünden çok sevdiğim futbolu 2011 yılında bırakmak zorunda kaldım.Bıraktım ancak sahalardan uzak kalamadığımdan hala haftanın bir günü halısaha maçlarıma devam ediyorum. Son paragrafımda sizlere Türk futbolunda olmasını istediğimiz; ancak bir türlü başaramadığımız birkaç klişe sözlerle yazımı sonlandırmak istiyorum. Fairplay ruhunun hakim olduğu, seyir zevki yüksek,her geçen hafta kalitenin yükseldiği,hakem hatalarını konuşmadığımız ve keyifli maçların oynandığı bir sezon diliyorum. Bu müsabakaların yorumunu sizlerle paylaşacağım için sabırsızlanıyorum. Haftaya görüşmek üzere esen kalın.

Editör: TE Bilisim