Bazen hayatımızdaki birçok şeyi değiştirmek için çabalarız. Olayları, yaşananları,kişileri, kafamızın içinde kurduğumuz düşünceleri.. Çoğu zaman değişmediğini görürürüz değil mi? Hatta dikkat edin çok bunaldığımızda benim bir tatile ihtiyacım var denir veya benim bir hava değişikliğine ihtiyacım var. Gittiğimiz yerde de rahat edemeyiz çoğu zaman çünkü düşündüklerimizi de beraberinde götürürüz.. Halbuki değişmesi gereken tek şey kişinin ta kendisidir..

Bununla alakalı bir anekdot aktarmak isterim siz okurlarıma

“Hayata veda etmiş bir din adamın mezar taşının üstünde yazılı olan bir yazı:

“Genç ve özgür iken, düşlerim sonsuzken, dünyayı değiştirmek isterdim. Yaşlanıp akıllanınca, dünyanın değişmeyeceğini anladım.

Ben de düşlerimi biraz kısıtlayarak sadece memleketimi değiştirmeye karar verdim. Ama o da değişeceğe benzemiyordu.

 İyice yaşlandığımda, artık son bir gayretle, sadece ailemi, kendime en yakın olanları değiştirmeyi denedim. Ama maalesef bunu kabul ettiremedim.

Ve simdi ölüm döşeğinde yatarken birden fark ettim ki, önce yalnız kendimi değiştirseydim, onlara örnek olarak ailemi de değiştirebilirdim.

Onlardan alacağım cesaret ve ilhamla, memleketimi daha ileri götürebilirdim.  Kim bilir, belki dünyayı bile değiştirebilirdim.”

 Hayat akarken değişim önce insanın kendisi ile başlar. Kendi hayatında bir fark yaratamayan başkalarının hayatında da fark yaratamaz.