Kahramanmaraş'ta meydana gelen depremin etkileri sürüyor. Binlerce yurttaşın hayatını kaybettiği depremden 13,5 milyon yurttaş etkilendi. 6 Şubat günü Hatay'da enkaz altında kalan Orkun, göçük altında geçirdiği zamanları sosyal medya hesabından paylaştı. Bir iş için İskenderun'a gittiğini söyleyen Orkun, şu ifadeleri kullandı: "Size depremi anlatayım. Ben depreme, İskenderun Sahil Evleri Eda Apartmanı'nda yakalandım. Bir iş için bir arkadaşımın evindeydim. Meğer apartmanda önemli insanlar oturuyormuş. Depremden sonra fark ettim. Ben o gece uyumadım veri işliyordum. Veri işlerken önden küçük bir deprem vurdu. Depremin olduğunu anladım. Oturduğum yer deniz manzaralı camın önündeki ahşap koltuktu. Ahşap mobilyadan koltuğun az ilerisinde kanepe vardı. Hemen kanepe ile koltuğun arasına girdim kafamı kapattım. Ev çalkalanıyordu ve buruluyordu. Kolonlardan ya da kirişlerden gelen gıcırtı sesleri artınca evin de rotasyonu ve çalkalanması artınca binanın çökeceğini anladım. Tüm bunlar saniyeler içerisinde oluyordu. Ev rotasyona uğrayarak ve çalkalanarak çökmeye başladı. Ayağımı bastığım taban ayağımın altından düştü. Sonra da kafama tavan düştü. 4.20den itibaren enkazdaydım. Öksürdüm, kanlı balgam geldi. Meğer ben kapanınca kafama düşen tavan sırtıma da vurmuş. Genel durumuma baktım. Belimden itibaren sırtım ağrıyordu. Onun haricinde deniz manzaralı camın olduğu yerde açıklık oluşmuş ayağımın altındaydı orası hava geliyordu. Bilgisayarım ve cüzdanım oradaki sehpanın üzerindeydi depremden önce. Sağ tarafıma yan yatmış bir şekilde hemen üzerimde tavan hareketimi kısıtlıyordu, sırt üstü yatamıyordum zaten belim ağrıdığı için de dönemiyordum ama elimi kolumu bacaklarımı oynatabiliyordum. Depremden sonra düşüp öksürdükten hemen sonra etrafı yokladım ve telefonumu buldum. Babama mesaj attım ama GSM çekmiyordu mobil veri yoktu. Telefonun şarjı %84 falandı idareli kullanmalıydım." SESLERİ DUYDUM "Durumum gayet iyiydi enkazda Saat 5:30 a kadar 'Sesimi duyan var m' diye bağırdım, derinlerden ya da aşağılardan bir yerlerden bağıran biri vardı onunla karşılıklı bağrıştık ama beni duyabildiğini düşünmüyorum. 6:00 gibi dışarıdan enkaza gelenler vardı dışarının sesini duyabiliyordum Köpekle gelenler ve iş makinelerinin çalışma sesleri, insanların seslenmelerini hepsini duydum. İnsanların oraya gelmesi bana umut veriyordu Bizim binaya gelenler hep seslendiler ben de onlara seslendim bağırdım ama beni duymadılar. Çünkü üzerimde kocaman tavan vardı. altımda ise fayans tabanlı bir yer vardı. Anladığım kadarıyla ev yıkılırken biz alt katlardaki farklı odalara çöktük Enkazda tam başyukarı-başucumda bir ahşap yatak vardı ayağımın ucunda depremden önceki koltuk. Sırtım denize bakar vaziyette karşımda başka bir dairenin ahşap kanepesi vardı ayak ucum ise açıktı oradan hava giriyordu herhâlde. Ben bağırdım ama bağırdıkça duyulmadığımı anladım zaman geçtikçe aşağıdan gelen ses kesildi. Zaten ikinci depremi ben artçı deprem zannettim sonra hep artçılar oldu. İkinci depremde binada herhangi bir yeni yıkım ya da kıpırtı olmadı. Ama yeraltından gelen uğultuyu duydum Çok sessiz bir ortamda olduğunuzu düşünün her şeyi duyuyorsunuz ama sesiniz duyulmuyor. Aynı öldükten sonra ruhunuzun yukarı çıkması gibi düşünebilirsiniz. Dışarıdan teyzeler geldi ağlayarak ağıt tuttular duydum. Daha sonra birileri geldi, Cavide hanım diye birini aradılar. Ben onlara bağırdım ama duymadılar Öğlen 12:00'a kadar bu böyle devam etti. telefondan babama mesaj atıyorum. Ölüm ya da dirim çıkartılırsa mesaj gitsin diye. Ümit abime de attım. Okuldan danışman hocamdan helallik istedim ona da mesaj attım. Mesajları attıktan sonra bura benim tabutum olacak galiba dedim ya açlıktan ya susuzluktan ya da bir şekilde havasızlıktan ya da yanlış arama kurtarma sırasında molozlar kaldırılırken bir şekilde ölebileceğim diye düşündüm." BETONU FAYANSA VURARAK SES ÇIKARDIM "Çünkü iş makineleri vardı ve ciddi ciddi çalışıyorlardı. 12 gibi Fatiha okudum kendi ruhuma. Sonra Allaha teslim oldum, öleceksem ölürüm kurtulacaksam kurtulurum ne olacaksa olsun dedim uyudum. Saat 14:00 gibi uyandım dışarıdan sesler geliyordu. Alttan bağıran adamın sesi kesilmişti. Ama dışarıdan gelen sesler çok yakınımdaydı. Bağırınca duyulmayacağımı biliyordum. Altımda fayans vardı baş ucumda beton parçaları vardı kırılmış avuca sığacak şekilde. Betonu fayansa vura vura ses çıkarttım. Beni duydular geldiler o ayak ucumdan benimle konuştular 5-6 kişilerdi içlerinde bir tane liderleri vardı ful organizelerdi. Onlar beni kurtardılar. Saat 14:00 civarlarında da demir kestiler beton kırdılar beton deldiler hepsi beni kurtarmak için çalıştılar. Ayakucumdaki delikten çıkarmak istediler ama orada üçgen şeklinde bir engel vardı. Tam olarak bir platform gibiydi benden tarafa bir yanı açık tarafa da bir yanı üçgen piramit gibiydi. Sırtım tarafında ise toprak gibi bir şey vardı. Bastırabiliyordum orası yumuşaktı. Beni arkamdan çıkarın dedim sırtımın orayı alın temizleyin dedim öyle de yaptılar. Sırtımın orayı temizlediler meğer orada da beton varmış. Orayı hiltilerle kırdılar parçaladılar demirlerini kestiler. Benim çıkabileceğim şekilde bir delik açtılar Ama demir kesilirken garip bir koku vardı. Toz gibi dedim kesin akciğerlerimden hastalanacağım ama hayatım kurtuluyor 'Sağlığın mı, canın mı Orkun' dedim. Beton kesilirken de o çıkan toz bildiğiniz kil boyu malzemeden daha ince taneli bir şey o da ciğerime girdi. Zaten kanlı balgam tükürmüştüm. Dedim kurtuluyorum artık ne olacaksa olsun ileride kanserden ölsem de olur. Beni kurtarırlarken uyumama izin vermediler hep sohbet ettiler. Annem gelmiş babam gelmiş kardeşim gelmiş beni beklemişler. Babam gelmiş babama selam söyleyin dedim. Bir delik açtılar ama o delik zor açıldı. Dedim ki kurtaranlara  'Abi kriko koyun tavanı kaldırın ben çıkarım' dedim. Orkun, 'Üzerinde 2 kat daha var' dediler. İmkansız yani benim dediğim. Tam sırtımın oradaki delikten kollarını uzattılar koltuk altıma girdiler. Beni bir deliğe dik hale gelecek şekilde çektiler. Belim çok fena ağrıyordu. Ağabey biraz bekleyin dedim. 3 tur çekerek beni delikten çıkardılar deliğin tam oraya oturttular. Etrafa bakıyorum sarı sarı giymiş birileri vardı beni kurtaranlar genç genç çocuklardı. https://twitter.com/_orkunt/status/1625978289910124547?s=20 Haber Merkezi