Futbol endüstrisi, yıllar boyunca bazı stratejik ve sistemli adımların atılması sonucunda meydana gelmiştir. Bu bağlamda, profesyonelliğin kabul edilmesi, büyük stadyumların inşa edilmesi, iktidarların oyuna yönelik ilgisi gibi birçok faktör oyunun ekonomik değerinin yükselmesinin nedenleri arasında sayılabilir.  Endüstriyel futbol realitesini kabul etmeyen ciddi bir kitle ile karşı karşıyayız. Ajax, Nantes gibi altyapılarıyla başarı sağlayan takımların günümüzdeki durumunu görünce artık kabul edilmesi gereken bir realitedir futbol endüstrisi. Ukrayna'dan örnek vermek gerekirse altyapısı ile nam salmış ve zamanında Avrupa’yı titreten Dinamo Kiev yerlerde sürünürken, Shaktar Donetsk ortalığı kasıp kavurmaktadır. Bu yaşananlar endüstriyel futbolun gerçeğidir. Kabul etsek de etmesek de bir gerçeğidir.  Kasımpaşa maçından sonra Beşiktaş Teknik Direktörü Sergen Yalçın'ın ‘Herkes Ajax örneğini veriyor; ama önce tesisleşme lazım’ diyerek futbolun endüstriyelleşmesinin en büyük gerekliliklerinden olan bir duruma dikkat çekmesi yine kulak ardı edilecek ve muhtemelen 20 sene sonra bile yabancı sınırını sınırsızlığını konuşuyor olacağız. Ancak Sergen Yalçın'ın da değindiği üzere, birbirinden bağımsız olarak açıklanamayacak genç oyuncu-alt yapı yatırımları-tesisleşme-yabancı sınırı gibi konular aslında tamamen neden futbolun endüstriyelleşmesinin önemli olduğunu gösteriyor. Endüstriyelleşmeyle birlikte bir yatırım alanına ve aracına dönüşen futbol artık salt sonuç ve sonuç üzerinden elde edilecek rant için oynanmaktadır. Kulüpler, yaptıkları devasa harcamaların hakemlerin hatalı kararlarıyla heba olmasını sindirememekte; büyük rantların hedeflendiği sektörde işin içinde insan faktörü olduğu sürece hataların asla sıfırlanamayacağı gerçeği kabul edilmemektedir. Oysa ki futbol, belli ölçülerde ikili mücadeleye izin verilen bir oyundur. Dolayısıyla anlık temasların ve karmaşık pozisyonların hakemler tarafından doğru bir şekilde süzülmesi her zaman mümkün olamamaktadır. Futbolun endüstrileşmesinde şüphesiz çok etken var ama sanırım bunlardan en önemlisi sponsor firmaların futbol kulüplerine uygulamış oldukları baskılar. sonuçta milyon dolarlık anlaşmalar yapılıyor ve sponsor firmalar bunun meyvelerini olabildiğince çok toplamaya çalışıyor. İki taraf için de oldukça karlı anlaşmalar yapılıyor ama bu seyirci memnuniyetsizliğini de beraberinde getiriyor. Fransa Ligi'nde takımların giydikleri formaları az çok biliyoruz. formaların her yerinden sponsor firma isimleri fışkırıyor. Futbol sonuçta bir görsellik oyunu ve oluşan bu görüntü çok da estetik görünmüyor. Ancak oluşan bu kirlilik belli bir süre sonra yadırganmamaya başlıyor. Geçen sezon başında Türkiye'deki kulüpler de forma sırtlarına reklam aldıklarında taraftarlar ayağa kalkmıştı, "biz bu formaları giymeyiz" diye. Kısa süreli bir eleştiriden sonra taraftara boyun eğmek kalıyor.  

Editör: TE Bilisim