1972 Münih Olimpiyatları, spor tarihine orada yaşanan kötü olaylarla geçmiştir. Filistinli bir grubun İsrail olimpiyat takımının odasını basıp oradakileri rehin almasıyla başlayan olaylar ne yazık ki 11 İsrailli sporcu ve antrenör, 1 Alman polisi ve 5 örgüt üyesinin ölümüyle sonuçlanmıştır. Öte yandan 1972 Olimpiyatlarını hafızalara kazıyan önemli sportif başarılar da var. İsrailli sporcuların katledilmesi 1972 Olimpiyatları’nın karanlık yüzüyse, Mark Spitz’in 7 altın madalya alarak gösterdiği başarı da aydınlık tarafı olarak tarihteki yerini almıştır.                 

 Mark Spitz 10 Şubat 1950’de Amerika Birleşik Devletleri’nin California eyaletinde dünyaya geldi. İki yaşına geldiğinde ailesi Hawai’ye taşındı ve Mark burada bütün zamanını Waikiki plajında geçirmeye başladı. Orada geçirdikleri zamanlar için annesi daha sonra şöyle konuşmuştur “Mark, bütün gün denizdeydi. Sanki bir köpekbalığından kaçar gibi hızlı yüzerdi.” Daha sonra ailesi Sacramento’ya taşınınca Mark burada lisanslı olarak yüzmeye başladı. İleride çok büyük bir şampiyon olacağını o zaman göstermişti. 10 yaşındayken 1 dünya, 17 ulusal rekorun sahibi olmuştu.                       

 Sadece yahudi sporcuların katılabildiği Maccabiah Oyunları’nda dört altın madalya kazanıp, en iyi sporcu seçildiğinde 15 yaşındaydı. 1967 yılındaki Pan Amerikan Oyunların’da beş altın madalya kazandıktan sonraki hedefi artık olimpiyatlardı. 1968 Meksika Olimpiyatları katıldığı ilk olimpiyat oyunlarıydı, burada bayrak yarışlarında iki altın madalya kazandı ancak bireyselde altın kazanamadı, bir gümüş ve bir bronz madalya ile yetinmek zorunda kaldı. Olimpiyatlardan sonra antrenörünü değiştirerek Indiana Üniversitesine gidip orada yeni hocası Doc Counselman ile çalışmaya başladı. Üniversitedeyken o kadar hızlıydı ki arkadaşları ona köpekbalığı anlamına gelen “Mark The Shark” lakabını taktılar.                            

1972 Münih Olimpiyatları’na geldiğinde oldukça iddialıydı, rekor kıracağını ve en fazla madalya alan sporcu olacağını söylüyordu, öyle de yaptı. İlk olarak 200 metre kelebekte ilk altın madalyasını kazandı, daha sonra 400 metre serbestte, ardından dünya rekoru kırarak 200 metre serbestte altın madalya kazandı. 100 metre serbestte yine dünya rekoru kırarak kazandı altın madalyasını, toplamda 7 altın olimpiyat madalyası alarak ulaşılması zor bir rekora imza attı. Mark Spitz’in bu rekoru tam 36 yıl boyunca kırılamadı, ta ki onun gibi bir efsane yüzücü olan Michael Phelps 2008 Pekin Olimpiyatları’nda ortaya çıkana kadar.

 Michael Phelps olimpiyatlarda 8 altın madalya kazanarak rekorun yeni sahibi olmuştur. Olimpiyatlardaki kanlı olaylardan sonra hemen harekete geçen ABD hükümeti Mark Spitz’i koruma altına almıştı çünkü o da yahudi kökenliydi ve başına kötü bir şey gelmesinden korkuluyordu. Bu yüzden olimpiyat oyunlarının kapanışı beklenmeden Mark ülkeden çıkarılmıştır. Yaşanan olayları hiçbir zaman unutamayan sporcunun bu olaylar için sözleri şu şekilde “Masumiyetin sonuydu. Bugün güvenlik önlemleri çok daha yüksek seviyede. Ancak o gün yaşananlardan sonra olimpiyat oyunları doğallığını ve tüm dünyayı bir araya getiren barışçıl bir yarışma ortamı olma özelliğini kaybetti.”