E-Yakıtlar, doğal kaynaklardan (güneş, hava) oluşturulan bir yenilenebilir yakıt türüdür. Bu yakıt türü, yakın zamanda özellikle Porsche, Bosch gibi enerji ve otomotiv devlerinin proje kapsamına girmiş, özellikle Porsche'nin Şili'de açtığı dev sentetik petrol rafinerisi ile de bu teknolojinin üretimi hız kazanmıştır.
Peki içten yanmalı motorlar bu teknoloji ile daha üstün bir konuma gelebilir mi? Gelin beraber inceleyelim.
Elektrikli arabalar gerçekten temiz mi?
Karbon ayak izi gibi terimler yakın zamanda daha çok günlük hayatımıza girmişken, her gün kullandığımız arabaların da bu tartışmaya gireceği belliydi. İçten yanmalı motor kullanan bu araçlar havayı kirletmekle suçlanırken, Elon Musk liderliğiyle dünyada bir "temiz elektrikli araba" algısı oluşturuldu. Ancak gerçek bundan çok daha uzakta. Bataryalı elektrikli arabalar Lityum İyon kullanır; ancak lityum çıkarılırken insanların nasıl ağır koşullarda çalıştırıldığı görmezden gelinir. Çocuk işçilik de cabası... Üstelik söz konusu lityumun çıkarıldığı yerler, özellikle Bolivya, genellikle işçilik yasalarının çok daha az ve politik durumun çok karmaşık olduğu ülkeler.
Bu ülkelerden çıkarılan lityum batarya yapılması için Çin'e gönderilir, Çin'deki işçilik yasaları ve devlet politikaları zaten biliniyor. Burada ham lityum bataryaya çevrilirken, tonlarca zehirli gaza işçiler maruz kalır ve sağlıklarını tehlikeye atarlar. Bundan sonra tonlarca fosil yakıt kullanılarak gemi ve uçak yoluyla sizin "temiz" arabanıza ulaştırılan bu batarya arabaya takılır ve "temiz" aracınız hazır olur.
Üstelik nadir bir metal olan lityum, çıkarılırken toprağı, suyu ve havayı zehirler. Bu madenler doğal ve beşeri yaşama büyük bir tehdit teşkil eder.
Peki fosil yakıtlara tek çözüm, gözümüze sokulan bu araç türü mü?
Tabii ki hayır. Yakın zamanda, reklamı Tesla veya BYD kadar yapılmasa da, araba kültürü için bir kurtarıcı olacak E-yakıtlar ortaya çıktı.
E-Yakıtların bataryalara göre avantajları
Lityum bataryaların ve diğer temiz içten yanmalı motorların aksine, bu yakıtların üretiminde kirli maden şirketleri yerine Bosch, FIA (uluslararası motor sporları federasyonu) ve Porsche gibi endüstri devleri çalışıyor. Üstelik bu şirketler yasal olarak işçilerine asgari ücret vermekle yükümlü olmalarının yanı sıra, çocuk koruma yasalarına uyma zorunluluğu taşıyor. Ayrıca e-yakıt rafinerilerde çalışma şartları çok daha güvenli ve hijyenik. Bu gerçek, E-yakıtları etik üretim konusunda sadece lityum bataryalarının değil, aynı zamanda normal fosil yakıtların da üstüne koyuyor.
E-yakıtlar, atmosferden CO2 (karbon dioksit) alınarak yapılır ve bu yakıtlar motorda kullanılınca fosil yakıtlara göre çok daha az bir emisyon olur. Bu emisyon tekrar E-yakıt kullanımına girince, atmosferdeki toplam karbon dioksit sayısı azalmış olur. Bu yakıtların lojistiğinde kullanılan uçak ve gemiler fosil yakıtlar kullansa da, yakıtların taşımasında kullanılan kamyonlar sentetik veya biyolojik dizel kullanabilecek kapasitededir.
Hangisi daha güvenli?
Güvenlik konusuna gelecek olursak, elektrikli arabalarındaki lityum iyon veya lityum fosfat bataryaların yanma riski, lityumun doğasından dolayı çok yüksek. Lityum en küçük darbede veya suyla en küçük temasta alev alır ve bu alevler bataryada bir domino etkisi ile geri kalan lityum bölgelerini de ateşe verir. Lityum yangınlarını durdurmak çok zordur, çoğu vakada araba günlerce su altında bekletilmesine rağmen yeniden alevlenir. Çünkü lityumun yanma tepkimesi ortaya diğer gazların yanında oksijen de çıkarır ve bu yüzden tepkime dışarıdan oksijen almaya ihtiyaç duymaz. Bu yangınlar aynı zamanda atmosfere de çok sayıda zehirli gaz yayar.
Her ne kadar içten yanmalı araçlar da kazalar veya yakıt sistemi sıkıntılarından dolayı yansa da, yangın yavaş yavaş büyür ve yangından önce yakıt kokusu ortaya çıkar. Bu koku ve alevin daha yavaş yayılması, arabanın içindekilere kaçma fırsatı verir. Mekanik kapı sistemleri kendini kilitlemez ve daha hafif olması sebebiyle açılması çok daha kolaydır. Buna kıyasla bazı kazalarda elektrikli arabaların tam elektronik kapı sistemleri kendini kilitleyip içindeki insanları mahsur bırakabiliyor, ağırlığı itfaiye ekipleri için de sorun teşkil ediyor.
Hangisi uzun vadede avantajlı?
Elektrikli araçlar ayrıca lityumun enerji kapasitesi ve zaman içinde bu kapasitenin düşmesi açısından gelecek açısında çok dezavantajlı bir durumdadır. Buna karşın, içten yanmalı motorlar sadece beygir ve tork azalması yaşar. Menzilde oynamalar eğer yakıt sistemi arıza geçirmemiş ise çok ama çok azdır.
Kırsal alanlar sorunu
Kırsal ve üst-orta sınıf şehir hayatı olmayan yerlerde elektrikli araçlar ağır işleri bırak normal A'dan B'ye gidecek kapasitede bile değil. Bunun asıl nedeni altyapı yetersizliği olsa da, elektrikli araçların dizayn felsefesinin de bu nedenler arasında olduğu aşikar.
Sonuç olarak, bize tek seçenek olarak yıllardır dayatılan elektrikli araçların aslında tek alternatif olamayacağını görmüş olduk. Gelecek tek tip olamaz. Teknoloji tarihi bize daima birden fazla seçenek sunmuştur. Burada bahsi geçen, bize uzay çağına geçiliyormuş gibi lanse edilen, ancak aslında iPhone'dan Nokia'ya geçmekten farkı olmayan bir durum.