Her gün sofralarımıza ulaşan ekmeğin, meyvenin, sebzenin arkasında büyük bir emek ve fedakârlık var. 14 Mayıs Dünya Çiftçiler Günü, toprağa umutla tohum eken, doğayla iç içe yaşam süren çiftçilerimizin yıl boyunca verdiği emeği takdir etme günü. Bu özel günde, tarımın görünmeyen kahramanları olan çiftçilerimizin sorunları, beklentileri ve önemine bir kez daha dikkat çekiliyor.
Türkiye’de ve dünyada tarım, sadece bir üretim faaliyeti değil, aynı zamanda bir yaşam biçimi. Gecesini gündüzüne katan çiftçiler, iklim koşulları, artan maliyetler, kuraklık ve doğal afetler gibi pek çok zorlukla mücadele ederek üretmeye devam ediyor. Özellikle son yıllarda değişen iklim koşulları ve ekonomik dalgalanmalar, tarım sektörünü ve dolayısıyla çiftçileri doğrudan etkiliyor.
Türkiye’de kırsal kalkınmanın temel taşı olan çiftçilerin desteklenmesi, sadece ekonomik değil, aynı zamanda sosyal bir zorunluluk haline gelmiş durumda. Tarımsal üretimin sürdürülebilirliği, genç nüfusun tarıma teşvik edilmesi ve teknolojinin tarımla buluşturulması, önümüzdeki dönemin en kritik başlıkları arasında yer alıyor.
Çiftçiler Günü, bir kutlamanın ötesinde farkındalık yaratmak için de önemli bir fırsat sunuyor. Tarımın stratejik önemi pandemi süreciyle birlikte daha da net şekilde ortaya çıkarken, çiftçilerin toplumdaki rolü yeniden takdir ediliyor. Gıda güvenliğinden ekonomik bağımsızlığa kadar birçok alanda temel rol üstlenen çiftçilerin desteklenmesi, geleceğe daha sağlam adımlarla ilerlenmesini sağlayacak.
