Don Kişot ya da Don Kihote (İspanyolca: Don Quijote), İspanyol şair ve romancı Miguel de Cervantes'in kendi dilinde yazdığı roman ve bu romandaki asıl şahsiyetin adıdır.

1605'te "La Mancha'lı Yaratıcı Asilzade Don Quijote" ve 1615’te "Marifetli Şövalye La Mancha'lı Don Kişot'un İkinci Bölümü" olmak üzere iki bölüm halinde yayımlanan roman, en akıcı İspanyol edebi eserlerden biridir ve İspanyol edebiyatına ciddi bir giriş olarak kabul edilir. Modern Batı edebiyatının kurucu eserleri olarak ilk modern roman sıfatıyla anılır.[1]

Cervantes, çalışmalarını dilin Orta Çağ biçimi olan eski İspanyolcadan bolca örnekleme yaparak modern İspanyolca dilinde yazdı. Temmuz 1604'te Cervantes, eserin ilk bölümünün haklarını bilinmeyen bir meblağ karşılığında yayıncı Francisco de Robles'a sattı.[2] Basım ruhsatı Eylül'de verildi, basımı Aralık'ta tamamlandı ve kitap 16 Ocak 1605'te çıktı.[3][4]

Eserin satış başarısı, korsan basımlara zemin hazırladı. 1614 yılında gizemli bir yazar tarafından Avellaneda mahlasıyla sahte bir ikinci bölüm yayınlandı. Bu gelişme, Cervantes'i gerçek bir ikinci bölüm yazmaya teşvik etti ve yeni sahte kitapların önüne geçmek niyetiyle olay örgüsünde Don Kişot'u öldürdü. Bu ikinci eser Cervantes'in ölümünden bir sene önce, 1615 yılında yayınlandı.[5]

Cervantes, hakikatte öyle olmadığı halde, ünlü kişilere atfedilerek, süslü sözlerle doldurulmuş olan ve böylece yazarının aslında okura karşı sahtekarlık yapmış olduğu dönemin şövalyelik romanlarını eleştirir. Ona göre bu tür hilekâr tutumlar yerine, yazar özgün olabilmeli ve bu uğurda gerektiğinde yerleşik kalıplarla kavga ederek ve okuru aldatmaksızın ona ulaşabilmelidir. Cervantes’in yine roman kahramanları üzerinden, eski dönemi temsil eden şövalyelik romanlarına yönelik eleştiride bulunurken, "akıllıca sanattan mahrum" bu eserlerin, gereksiz kimseler gibi Hristiyanlık topraklarından kovulması gerektiğinin belirtilmesi dikkat çekicidir.[6]

La Mancha ilinde yaşayan 50'li yaşlarında bir aristokrat olan Alonso Quijano, şövalye kitaplarına takıntılıdır. O kadar çok okur ki, sonunda çıldırır. Fakat sadece şövalyelerle ilgili konularda çıldırmıştır, diğer konularda ise son derece akıllı bir asilzadedir. Quijano şövalye kitaplarını okuya okuya iyice onlara özenir. Dedesinden kalma zırh, kılıç vs aletleri temizler, kendi gibi sıska olan atını da eyerleyip yola çıkar. Sonra komşusu Sancho Panza'yı vali yapma vaatleriyle kandırıp kendine silahtar yapar. Bir köylü kızını da sevgilisi ilan eder. Ve her şeyini bırakıp yollara düşer.

İspanya edebiyat tarihinin en önemli ismi sayılan Cervantes, Don Quijote'yi İspanyolca yazmıştır. İspanyolca ismin Türkçe telaffuzu Don Kişot değil, Don Kihote'dir.[6] Türkiye'de neden doğru kullanılmadığı sorusu ise şöyle açıklanabilir: Fransız İhtilali'nin Osmanlı İmparatorluğu üzerindeki etkileri ve sonrasında yavaş yavaş nükseden Fransız hayranlığı neticesinde, birçok Fransızca eser Osmanlı'nın ilgi odağına yerleşti. Tanzimat döneminde Don Quijote'nin Fransızca baskıları (Don Quichotte) okunurdu. Eserin Fransızca'daki telaffuzu ise Don Kişot'tur. Dolayısıyla yapılan ilk çevirilerde Don Quijote'nin dilimize aktarımı çevirinin çevirisi biçiminde ilerledi.

Editör: TE Bilisim