Malumunuz son günlerde yaşanan çocuk istismarı vakaları toplum olarak bizleri çok üzdü.

Çünkü her birimiz çok etkilendik. Nasıl etkilenmeyelim ki? Düşünsenize bu dehşeti yaşayan kurbanlar bakmaya kıyamadığımız çocuklarımız...

Tabi hal böyle olunca kamuoyunda ciddi bir tepki oluşuyor haklı olarak. Sanatçısından ev hanımına, futbolcusundan esnafa kadar hemen hemen her kesimden isyan sesleri yükseliyor.

Siyasiler de sık sık bu konuyla ilgili konuşmalar yapıyorlar. Yeni gelecek cezalardan ya da olması gerekenlerden bahsediyorlar. 

Geçtiğimiz yıl Emine Erdoğan bir toplantıda yaptığı konuşmada şu sözlere yer vermişti:

“Her bir Çocuk İstismarı, kalbimizde onulmaz yaralar açıyor. Çocuklara yönelen kirli ellere asla toleransımız yoktur. Toplum olarak tüm çocuklardan sorumlu olduğumuzu hiç unutmayalım. Bu yaraları ortak bir şuurla aşabiliriz. İnanıyorum ki, bu suçları işleyenler en ağır şekilde cezalandırılacaktır. Devletimiz her zaman tüm imkânlarıyla çocuklarının yanındadır. Bugün, devletimizin himayesinde büyümüş gerek kamuda gerek özel sektörde çok iyi yerlere gelmiş nice insan var. Sanattan spor dünyasına, adını türlü başarılarla andığımız, topluma rol model olmuş evlatlarımız yetişti. Devletimizin şefkat eli, bu çocukları, mutlu hikâyelerin kahramanı haline getirdi. Ne kadar gurur duysak az. Yine de çocukların aile ortamında büyümesi, önceliğimizdir. O nedenle, koruyucu aile sisteminin yaygınlaşması gerçekten çok önemli. 2002’de koruyucu aile sayımız 515’ti. Bugün geldiğimiz noktada, 6 bin 687 koruyucu ailemizin kanatları altında, tam 8 bin 141 yavrumuz yaşıyor.”

Umarız ki bu kararlı duruş aynı şekilde devam eder. Uygulanmak istenen cezalar en kısa sürede uygulamaya konulur. Bu mahlukatları engelleyeci bir etki yaratır.

Böylece daha fazla kadının ve çocuğun insanlık dışı muamelelere maruz kalması önlenmiş olur.

Editör: TE Bilisim