Dört dönemdir Gültepe Mahallesi’nde muhtarlık görevini yürüten İbrahim Çağlar,  Plevne ve Aktaş Mahallelerinin katılımıyla birlikte nüfus artışı 50 binin üzerine çıkan Gültepe’de boş daire bulmanın zor olduğunu söyledi. Daha önceden Çinçin ve Çalışkanlar hakkında olumsuz bir algının var olduğuna vurgu yapan Çağlar, “Kentleşmeyle birlikte bu algı yavaş yavaş kırılmaya başlandı. Bu bölgelerde boş daire sayısının az olması da bunun göstergesidir” diye konuştu. 

Daha çok memur, öğrenci ve polislerin tercih ettiği mahallenin hem Kızılay’a hem de Ulus’a çok yakın olduğunu belirten Çağlar, “Eskiden beri mahallede uyuşturucu alışverişi vardı. Bu durumun kökünü çoktan kazıdık. Artık böyle bir şey de kalmadı. Tercih edilmesi kaçınılmaz oldu” dedi. Apartman kültürünün komşuluk ilişkisini yok ettiğinden yakınan Çağlar şunları söyledi: “Aramanıza ciddi bir ayrılık girdi. Pandemi de bu durumu daha çok tetikledi. Misafirlik ve paylaşım kalmadı. Komşuluk kültürü kalmadı. Eskiden semaveri yakardık dumanı gören gelirdi. Şimdi o da kalmadı. Apartmanların bizden alıp götürdüğü kültür bu oldu. Bu kültürü çoktan terk etmeye başladık” şeklinde konuştu. 

Sizi tanıyabilir miyiz?  

Adım İbrahim Çağlar Gümüşhaneliyim. 1978 yılında Ankara’ya okumak için engelli okuluna geldim. Kendim engelliyim. Okuduğum engelli okulundan mezun olduktan sonra işe girip çalıştım. Yaklaşık 20 yıl çalıştım. 2004 yılanda mahalle halkımın ısrarı üzerine muhtar olmaya karar verdim. Dört dönemdir Gültepe Mahallesi’nde muhtarlık yapıyorum. 

“TEHDİTLERE ALDIRIŞ ETMEDEN ÇALIŞMAYA DEVAM ETTİK”

Dört dönemdir Gültepe Mahallesi’nde neler değişti? Ne gibi çalışmalar yürüttünüz? 

İlk imza attığımız çalışma kentsel dönüş oldu. Muhtar olduğum zaman buralar gayrı meşru insanlarla doluydu. Hırsızlık çok fazlaydı. İnsanlar korkudan kimseye bir şey de diyemiyorlardı. Polisler gelse bile hırsızı bulmak olanaksızdı. Çünkü her gecekondunun bir kaç kapısı vardı. Birinden giren diğerinden çıkıyordu. Oy almamın sebebi de kentsel dönüşümü desteklememdi. Fakat gecekonduların yıkılmasını istemeyenler seçimde bana baya zorluk çıkardılar. Seçimlerde oy vermediler, silah çektiler. Hatta seçim günü polis beni zor kurtardı. Azam 20 gün içeriden çıkamadı. Tehdit ediliyorduk. Ama hiçbir zaman aldırış etmeden çalışmaya devam ettik. Mahalleye gelen yardımların eşitsiz bir şekilde dağıtıldığını duydum ve bu yüzden de muhtar oldum. Muhtar olduktan sonra yardımların tamamını eşit bir şekilde ihtiyacı olana dağıtmaya başladım. 

“HIRSIZLAR SOKAK LAMBALARINI KIRDIKÇA BİZ YAPTIK”

Ne tür yardımlar dağıtılıyor? 

Büyükşehir Belediyesi ve Kaymakamlıktan gelen yardım paketleri dağıtılıyor. Ondan sonra kömür veriliyor. İhtiyaç sahibi kişileri belirleyip Whatsap üzerinden ilgili kurumlara bildiriyorum. Şu an araba ile kömür geldi birazdan dağıtacağız. Ramazanlarda hayırseverler yardım kolisi getirip dağıtıyorlar. Durumu iyi olmayanlara bu kolileri veriyoruz. Yardıma muhtaç kişilere dağıtılsın diye hesabıma para yatıran bile oluyor. Mesela eskiden buraya hırsızların ve gayrı meşru insanların korkusundan yardım bile gelemiyordu. Elektrik hizmeti yoktu. Sokak lambası diye bir kültür yoktu. Çünkü hırsızlar karanlık sokakları seviyordu. Takılan lambaları kırıyorlardı. Onlar kırdıkça ben yaptım. Ve şimdi de mahallenin her yerinde ışık ve sokak lambası var. Biraz da hatırımız vardı gelip yapıyorlardı. 

“16 BİN SEÇMENİ VE 50 BİNİN DE ÜZERİNDE NÜFUSU OLAN BİR MAHALLEYİZ”

Mahallenizin nüfusu ne kadar? Mahallenin temel sorunları nelerdir?  

Plevne ve Aktaş Mahalleleri Gültepe Mahallesi ile birleşti. Mahallemizin şu anki nüfusu 50 binin üzerinde. 16 bin seçmeni olan bir yer. Mahallenizde gecekondulaşmanın bir an önce bitmesi gerekir. Her zaman değil, ara sıra ulaşım sorunumuz oluyor. Benim şuan ki tek isteğim gençler ve çocuklar için mahallemde sosyal bir tesis yapılmasıdır. Bu konuda Ankara Büyükşehir’e ve Altındağ Belediyesine başvuru yaptım. Hatta Gençlik ve Spor Bakanlığına bile başvuruda bulundum. Gençlerin gidip eğlenebileceği ve kötü alışkanlıklardan soyutlanabileceği bu alana mahalle olarak ihtiyacımız var. İnşallah bunu en yakın zamanda başarmış olacağız. Boşalan birçok yere koşu parkı ve spor aletleri koyduk. Bir hali saha ve pazar yeri yaptık. İkisi de daha açılmadı. İnce işleri yapılıyor. Mahallemizde kütüphanemiz açıldı. Gençlerimiz ve öğrencilerimiz gidip geliyor. Mahallemize 455’nolu ring aldık. Bu ring Dikimevine gidip geliyor.  İçinde sauna ve hamamı olan yüzme havuzumuz var. Dereye şelale yapmayı düşünüyoruz. Sadece yıkılmayan bazı gecekondular kaldı onlarda yıkılırsa çalışmalar tamamlanmış olur. 

Cumhurbaşkanının muhtarlarla görüşmesini nasıl değerlendiriyorsunuz? 

Bizim için önemli bir gelişme. Külliyeye bir iki defa gittik. Sorunlarımızı söyledik bize söz verildi. Hatta İçişleri Bakanlığına da gittik onlara da sorunlarımızı bildirdik. İlgileniyorlar. Eskiden bu kadar forsumuz yoktu. Ne polisin ne de Belediyenin yanında. Şimdi ise herkes değer veriyor. 

“UYUŞTURUCUNUN KÖKÜNÜ KAZIDIK, BİTİRDİK”

Çinçin, Yenidoğan ve Aktaş’ın var olan algısı kırıldı mı? 

Genel olarak kırıldı. Ama bazı insanlarda hala bu algı duruyor. Mesela ilk etap yapılırken dört binanın dışında kalan diğer binalar dışarıdan gelen insanlara tahsis edildi. Polisi, memuru, öğrencisi buraya taşındı. Taşınmaya da devam ediyor. Gültepe, Aktaş ve Plevne’de boş daire bulmak oldukça zor. Eğer ki bir mahallede boş daire bulunmuyorsa bu, o mahallenin tercih edildiğini bize gösteriyor. Ulus ve Kızılaya 15 dakika uzaklıkta olan bir bölgeden bahsediyoruz. Neden tercih edilmesin. Eskiden beri bir uyuşturucu alışverişi vardı. Bu durumun kökünü çoktan kazıdık. Artık böyle bir şey de kalmadı. 

“GECEKONDULARIN YIKILMASI İLE KOMŞULUK KÜLTÜRÜ KALMADI”

Mahalle muhtarı olarak vermek istediğiniz bir mesaj var mı? 

İnsanların birbirlerine saygılı olmalarını ve birbirlerini ziyaret etmelerini istiyorum. Aramanıza ciddi bir ayrılık girdi. Pandemi de bu durumu daha çok tetikledi. Misafirlik ve paylaşım kalmadı. Komşuluk kültürü kalmadı. Eskiden semaveri yakardık dumanı gören gelirdi. Şimdi o da kalmadı. Apartmanların bizden alıp götürdüğü kültür bu oldu. Bu kültürü çoktan terk etmeye başladık. Mahalle muhtarı halkının yanında durması gerekir. Ben halkımın yanında olduğumu düşünüyorum. Çünkü seçimde benimle kavga edenler bile şu an benimle birliktiler. Onların yanında durdum. Benim Muhtarlık kapım devamlı açık daha bir gün benim eşyama dokunan olmadı. Birçok muhtarlık soyuldu ama hırsızlık ile adı çıkan Çin Çin’de daha bir gün benim muhtarlığıma giren bilgisayarıma dokunan çıkmadı. 

Haber: Kadir GÜRHAN