Geçtiğimiz aylarda Celal Şengör'e aspergos sendromu teşhisi konulduğu duyurulumuştu. Peki aspergos sendromu nedir? Celal Şengör'ün hastalığı ne? İşte merak edilenler... 

Celal Şengör'ün hastalığı ne?

Celâl Şengör'e hafif Asperger Sendromu teşhisi konulmuştur ve bunu şu sözlerle ifade etmişti:

"Ben de hafif Aschberger ile teşhis edilmiş bir insanım. Ve bu özelliğime şükran borçluyum. Otistik olmasaydım bilimde elde ettiğim başarıları elde edemezdim."

Asperger sendromu nedir?

Aynı zamanda yüksek işlevli otizm türlerinden biri olduğu düşünülen Asperger sendromu esasen otistik spektrum bozukluğu yani kısaca OSB adı verilen geniş bir tanı yelpazesinin parçasıdır. 

Otistik spektrum bozukluğu, bir kişinin başkalarıyla nasıl algıladığını ve sosyalleştiğini etkileyen, sosyal etkileşim ve iletişimde sorunlara neden olan beyin gelişimi ile ilgili bir durumdur. Otistik spektrum bozukluğu olan bireyler sosyalleşme ve sosyal becerilerde zorluk yaşarlar. İlgi alanları spesifik olma eğilimindedir, katı rutinleri takip etmeye yönelirler ve örneğin el çırpma gibi sıklıkla tekrarlayan davranışlar gösterirler.
Geçmişte Asperger sendromunun diğer otistik spektrum bozukluklarından ayrı tanımlanmasının nedeni, Asperger’li bireylerin ortalama veya ortalamanın üzerinde dil ve zeka yeteneklerinin olduğunun gözlemlenmiş olmasıdır.

Asperger sendromu belirtileri nelerdir?

Asperger sendromunun belirtileri diğer otistik spektrum bozukluklarının semptomlarına paralellik gösterse dahi genellikle çok daha hafif seyreder ve bireyin günlük yaşamda aktif olmasına engel teşkil etmeyen belirtilerdir. Asperger sendromunun belirtileri arasında;

  • Arkadaşlık kurma ve sürdürme sürecinde zorluklar ile karşılaşma,
  • Diğerlerinin duygu ve düşüncelerini kavrayamamak yani empati kuramamak,
  • Sınırlı sayıda belirli konulara gösterilen takıntılı ilgi,
  • Düzensiz konuşma veya konuşmayı kendi ilgi alanına yönlendirme,
  • Diğer tarafın konuştuğu konuya odaklanamama,
  • El çırpma veya uzuv sallama gibi tekrarlanan motor davranışlar,
  • Göz teması kuramama veya göz temasını çok odaklı sürdürmek,
  • Dilin alaylı ya da ironi ile kullanımını anlamada güçlük çekmek,
  • Kişilerarası normal beklenen sınırlara uymama,  
  • Mahremiyet algısının gelişmemesi,
  • Rutine aşırı bağlılık,
  • Sakarlık, ses tonunu içinde bulunan duruma uygun ayarlamada veya aynı tutmada zorlanma,  
  • Sesli, görsel, kokulu, tat almaya bağlı veya temasa bağlı uyarıcılara karşı hassasiyet,
  • Sosyal farkındalıkta eksiklik ile sosyalleşmeye karşı ilgi eksikliği,  
  • Vücut dilini anlayamama ile kendini ifade ederken yüz ifadesini değiştirmeme ve mimik kullanma eksikliği ya da abartılı mimiklerin kullanılması bulunur.

Haber Merkezi