Yahudi asıllı Alman mimar ve şehir plancısı Bruno Julius Florian Taut ismi pek bilinmez Türkiye’de. Fakat Ankara Üniversitesi Dil ve Tarih-Coğrafya Fakültesi'nin (1937-39), Ankara Atatürk Lisesi'nin (1937-40), Atatürk'ün katafalkının (1938), Trabzon Fen Lisesi (1938) ve Cebeci Ortaokulu'nun (1938-39) planlarını çizen mimar desem birçoğumuz bahsettiğim yapıları biliyordur. Birçok güzel yapının mimarı Bruno Taut’ tan bahsetmek istiyorum.

Bruno Taut kimdir?

Taut, 4 Mayıs 1880 Königsberg’de doğdu. Türkiye'de 1937 yılında Ankara Üniversitesi Dil ve Tarih Coğrafya Fakültesi Binası ve 1940 yılında Ankara Atatürk Lisesi planlarını çizdi. Alman mimar ve şehir plancısıdır.

Tüccar Julius Taut ‘un ikinci oğlu olarak doğdu. Taot, 1897 yılına kadar lisede ve hemen sonra üç yıl süren Königsberg İnşaat Meslek Okulunda öğrenimini tamamladı. 1902 yılında Hamburg ve Wiesbaden şehirlerinde değişik mimarların yanında çalıştı. Berlinli Mimar Bruno Möhring'in yanında büroda genç biçem (art nouveau) olanağı elde etti, çelik ve taş ile projeler geliştirdi.

1921 – 1924 yılları arasında Magdeburg'da şehir yapı kurulunda, 1924 – 1932 yılları arasında Berlin GEHAG firmasında mimarlık yaptı.  1933 yılında Japonya’ya giden Taot,  1936 yılında Türkiye'ye geldi.  İstanbul Devlet Güzel Sanatlar Akademisi yönetici ve Ankara'da Milli Eğitim Bakanlığında Mimarlık bölümü başkanlığı yaptı. Anıtkabir’in çizimini 36 saatte bitirdi.

Bruno Taut 24. Aralık 1938 İstanbul'da vefat etti ve  İstanbul Edirnekapı Şehitliği'ne defnedildi.

Genel hatlarıyla bu özelliklere sahip olan Bruno Taut ‘un Atatürk sevgisini, Prof. Dr. İlber Ortaylı şu sözleriyle açıkladı: ‘Bugün bizim ayrıca bir şeyi daha anmamız gerekiyor. Atatürk’ün naaşı Ankara’ya getirildi. Katafalk hazırlandı ve müzede öne konuldu. O katafalkı süratle yapması içini, o dönem bize sığınan Alman Yahudi mimar Bruno Taut görevlendirildi. Burada bir katafalk hazırladı o. Biraz fazla düzgünmüş işine, üşüttü, zatürre oldu ve bir kalp rahatsızlığı varmış. Atatürk’ün vefatında günler sonra o da öldü ve Edirnekapı şehitliğine gömülen ilk gayrimüslim, ilk yabancı oldu. O tarihte vatandaş değildi zaten. Bu çok önemli bir şey. Bu vesileyle onu da anmamız gerekir”

Ortaylı’nın anlattığı bu durum, Atamızın dünyada her kesimden, her ırktan ne kadar saygı ve sevgi gördüğünü gösteren en somut örnek olsa gerek.

Kendi içimizde, Atatürk tartışmalarının yapıldığı bu günlerde, Atatürk’ün büyüklüğünü anlamamız açısından bu bilgilerin ne kadar çok önemli olduğunu bir kez daha fark ettim.

Mustafa Kemal Atatürk’ü ve o dönemin ismi çok da fazla bilinmeyen kahramanlarını, saygı ve sevgiyle anıyoruz.

Editör: TE Bilisim