Dünya bas bas bağırıyor. Evinizde kalın. Korona virüs yayılımı Türkiye’de yayılmaya başladı. Kat kat artarak ilerliyor. Yeni önlemler alındı. Bütün sosyal ortamlar belirli bir süre kapalı kalacak. Kafeler, oyun salonları, tiyatrolar, sinemalar, düğün salonları ve aklımıza gelecek daha bir sürü yer. En önemli önlemler bunlar. Çünkü süreç vatandaşın inisiyatifine bırakılamayacak kadar hafif değil. Zorunlu haller gelmediği sürece toplum durumun ciddiyetine varmayacak çünkü. Hal böyleyken, hala durumu önemsemeyenler var. Gribe benzetenler, başka hastalıkların ölüm oranlarının daha yüksek olduğunu dile getirenler. Keşke öyle olsaydı ama insanlığın yaşadığı en zorlu süreçlerden birinden geçiyoruz. Tarih 2020 yılını bu şekilde hatırlayacak. Tüm dünyanın karşı karşıya kaldığı bu sorun hiçbir milleti dışarıda bırakmadı. Ekonomi, ırk, dil, din hepsi önemsizleşti. Sadece insan olduğumuz için buna maruz kaldık. Çin, tüm dünyayı bu virüse maruz bıraktı. Binlerce insanın ölümüne neden oldu, hayatı durdurdu ve süreç devam ediyor. Elimizden gelen tek şey sosyal izolasyonu sağlamak. Evimizde durmak. Birbirimizle yakın mesafede bulunmamak. Uyarılar sürekli yapılıyor fakat çoğu insan hala durumun ciddiyetinin farkına varamadı. Bize bir şey olmaz zihniyeti dünyayı bu hale getirdi. Bir yanda aşırı korkanlar, diğer yandı hiç önemsemeyenler. Orta yolu bulamadık bir türlü. Ama şunu anlamamız gerekiyor; bencilliği bırakmazsak bu süreci sonlandıramayacağız. Yalnızca kendimizi düşünerek bu süreci atlatamayız. Birbirimiz için kendimizi izole etmeliyiz. Bir kişi bir kişidir mantığı hiç bu kadar önemli olmamıştı. Çünkü virüs bir insandan en az dört insana ve o dört insandan onlarca kişiye onlarca kişiden de yüzlerce kişiye bulaşıyor ve bunun bir sonu yok. Bir kişinin döngüden çekilmesi belki yüzlerce insanı kurtaracak. Umreden gelen vatandaşlar toplumu çok büyük riske attı. Karantina koşullarını beğenmemek de üstüne tuz biber oldu. Öğrencilerin kaldığı yurtlara dediklerini bırakmadılar, kaçmaya çalıştılar. bu bencil zihniyet ile savaşmak virüsle savaşmaktan daha zor. Dünya yeni bir döneme giriyor ve yaşam tarzımızı değiştirmediğimiz sürece bu tip olayların yaşanılmasından maalesef ki kaçamayacağız. Doğa ile savaşımız karşısındaki durumumuzu gördük. Bir virüs insanlığın tamamını yok edebilir bunu gördük. Bu savaşı bırakıp doğa ile barışmaya acilen başlamamız gerekiyor.