Tüm dünyayı ve özelde Türkiye’yi 2020 Mart ayıyla birlikte etkisi altına alan Covid-19 salgını tüm insanlığı olumsuz olarak etkilemeye devam ediyor. Pandemi tüm insanlığı olumsuz olarak etkiliyorken sürecin en çok etkilenenlerinden birisi de bu dönemde yeni anne olan kadınlar. Çocukları dünyaya geldiğinden bu yana tüm zamanı evde geçiriyor olmaları ortak görüşleri iken, bir diğer ortak görüş de bebek ürünlerinin fiyatlarının çok yükselmesi.

Dünya Sağlık Örgütü’nün verilerine göre pandeminin başlangıcından bu yana 65,8 milyondan fazla vaka ve 1,5 milyondan fazla ölüm bildirildi. Tüm dünya gözünü bilim insanlarının üreteceği korona virüsü aşısına kilitlemişken biz de pandemide yeni anne olan kadınlardan yaşadıkları zorlukları dinledik. Gazetemize konuşan annelerin kaygıları aynıyken, bebek ürünlerine gelen zamlardan dolayı ekonomik olarak zorluklar yaşadıklarını ifade ettiler.

“MAMADAN ÇOCUK BEZİNE HER ŞEYİN FİYATI 2 KATINA ÇIKTI”

“Özellikle yeni doğum yapan; çevresel, sosyal tüm alanların kısıtlanmasından dolayı toplumdan tecrit edilmiş gibi yaşayan yeni doğan bebek ve anne adayı ne yazık ki bu süreçten olumsuz olarak etkilendi” ifadelerini kullanan Handan Nuh, “Böylesi bir karmaşanın içerisine gözlerini açan bebek ve doğum yapan anne hem maddi hem manevi hem de psikolojik olarak yaşananlardan olumsuz etkilendi” dedi. Nuh, yaşadıklarına ilişkin şunları anlattı:

“Annenin doğumuyla birlikte hastaneye ziyaretçi bile alınmaması başlı başına anne için büyük bir sıkıntı alanı teşkil etmekte. Ben de 12 aylık bir bebeğin annesi olarak bu süreçten ziyadesiyle nasibimi aldım. Çocuğum ilk olarak 4 aylıkken bu süreçle tanıştı. Dışarıya çıkma kısıtlaması hem bebeğin hem de annenin sosyalleşmesine, her ikisinin de içine kapanmasına neden oldu. Pandemide ben de bebeğim de ne yazık ki korku ve endişe ile süreci takip etmeye çalıştık. Manevi desteğin eksikliği bir yana maddi olarak ekonomik dar boğaza giren her aile gibi biz de etkilendik. Mamadan çocuk bezine her şeyin fiyatı 2 katına çıkarken, buna bağlı alım gücümüz de düştü. Çevresel ve sosyal faktörlerin bizi etkilemesine rağmen bebeğimle daha kaliteli vakit geçirmek için ona yapmam gereken her türlü aktivite ve etkinlikleri en üst düzeyde yapmaya çalıştım. Okuma kitaplarından, motor gelişimi için lazım olan oyuncaklara kadar birçok malzemeyi alarak eksikliği giderdiğimi düşünüyorum. Bu durumun belli bir noktaya kadar gideceğini biliyorum ancak belli bir noktadan sonra bebeğimin sosyalleşmesi, park alanlarına ve açık havaya olan ihtiyacı gün be gün artacak. Bu noktada belli kurallar dâhilinde onun için yapılması gereken en ideal zaman ve yeri seçerek bu boşluğu doldurmaya çalışacağım.”

Pandeminin yarattığı psikolojiye ilişkin de konuşan Nuh şöyle konuştu: “Psikolojik olarak insanın hep tedirgin olması, hastalığa yakalanma endişesi ve bebeğin bundan etkilenme süreci herkeste olduğu gibi bende de ciddi izler bıraktı. Ümidimiz bu pandemi sürecinin bir an önce son bulması ve kamu ve özel alanların normal seyrine dönmesidir. Her ne kadar “normal” olarak süreci adlandırsak da artık “korunmalı bir normal” hayatın yeni ve başlangıç evresinde olduğumuzu da bilmemiz ve bundan sonra bu bakış açısıyla hayatımızı sürdürmemizin farkında olmak gerekiyor.”

“ÇOCUĞUNUZ MAMA YİYEN BİR ÇOCUKSA İŞİNİZ ÇOK DAHA ZOR”

Aslı Çatal Yeşildağ ise bebeği 7 buçuk aylıkken ilk vakanın açıklandığını belirterek anne olmanın her dönemde zor olduğunu fakat pandemide ise çok daha zor olduğunu ifade etti. Bebeğinin sosyalleşmeyi öğreneceği zamanda vakaların çıkmaya başladığını söyleyen Yeşildağ, “Tam dışarı çıkmak için heyecanla beklerken eve kapanmak üzdü ve kaygı yarattı. O süreçten bu yana doktor kontrollerimiz ve aşılarımızın zamanı geldiğinde bende de tedirginlik başlıyor. Aşılara giderken korkarak gidiyorum örneğin. Herhangi bir sağlık sorunu yaşamayalım diye çocuğumun üzerine 3–4 kat titremek hayatımızı daha da zorlaştırdı. Pandemi döneminin yaz aylarına denk gelmesi ile birlikte sokağa çıkamamak, temiz hava alamamak, en önemlisi çocuğumu en azından parka götürememek bile hayatımızı çok daha zorlaştırdı. Çünkü sosyalleşemedik, çocuğum dışarıda kedi, köpek, kuşları tanıyamadı. Evde dört duvar arasında kitaplardan, oyuncaklardan, kendi yarattığımız oyunlardan öğrendikleri kadarıyla hayatı tanıyor. Şuan ise tek arkadaşı benim, babası çok yoğun çalıştığı için sadece benimle arkadaşlık edebiliyor. Benim psikolojimi de anne olduğumu düşünerek ayakta tutmaya çalışıyorum. Eşim her akşam eve geldikten sonra elimde bez ile eşimin dokunduğu yerleri silerek, temizleyerek daha çok yoruluyorum. Bazen o kadar çok bunaldığım zamanlar oluyor ama hiçbir şey yapamıyorum, çünkü anneyim diyorum, kendimi psikolojik olarak bırakmamam gerektiğine inanıyorum.” dedi.

Bebek ürünleri için online alışveriş yaptığını söyleyen Yeşildağ bebek ürünlerine gelen zamlardan yakınarak şunları ifade etti: “Aynı kalitede daha ucuzunu bulabilmek için internet üzerinden alışveriş yaparken çok araştırmak gerekiyor. Özellikle de çocuğunuz mama yiyen bir çocuksa işiniz çok daha zor. Çocuğumun mama, bez, ıslak mendil ve daha sayamadığım birçok temel ihtiyaçlarını almak için nakit olmayınca çoğu zaman kredi kartından harcıyorum. Bebek ürünlerine çok zam gelmesi pandemi döneminde bizi çok zorladı diyebilirim özetle.”

“BEBEĞİN AYLIK KONTROLLERİ VE AŞILARINDA ZORLUK YAŞIYORUZ”

Pandemi sürecinin ailesini hem maddi hem manevi açıdan çok etkilediğini belirten Meliha Kol, “Ekonomik olarak artık yetişemiyoruz bebeğin masraflarına. Bezi, maması kıyafeti çok pahalılaştı hala da yeni zamlar geliyor. Bebeğime haftada bir gün de olsa balık yedirmem gerekiyor ya da sebze meyve ağırlıklı beslemem gerekiyor. Fiyatlar iki katına çıktı, çoğu şeyi alamaz olduk ya da kilo değil tane hesabı ile alıyoruz. Bu şekilde nereye kadar dayanacağız bakalım...” dedi.

Bebeğin aylık kontrolleri ve aşılarında da dışarı çıkarken tedirgin olduklarını ifade eden Kol, “Her ay gitmemiz gereken kontrollere 2-3 ayda anca gider olduk. Aşılarımızı korka korka olsa da tamamlamaya çalışıyoruz. Pandemide bebek büyütmek çok zor gidiyor, bebeğim açısından da benim açımdan da zorlayıcı. Evde genelde ikimiz oluyoruz, bebeğimle oyunlar oynuyoruz, aktiviteler yapıyoruz yine de zaman geçmiyor. Çok nadir de olsa bazen ailelerimiz geliyor evimize. Kızım onların yanında çok mutlu ağlamıyor ama 13 aylık olmasına rağmen anlıyor yalnız kalacağımızı, onlar giderken ağlamaya başlıyor. Örneğin bebeğim maskemizi takınca anlıyor dışarıya çıkacağımızı ve gözünden mutluluk akıyor. Psikolojik açıdan da cidden iyi bir dönem geçirmiyoruz. Evde hiç bir şey yapamıyoruz ve çok bunalıyoruz. Normalde ben evcimen biriyim ona rağmen insan yüzü görmek, sohbet etmek istiyorum. Benim iyi olmam gerekiyor ki çocuğuma, eşime yardımcı olabileyim ama anneler cidden çok zor durumda, yalnız kaldık diyebilirim. Dilerim ki bu süreç biran önce biter ve normal yaşantımıza döneriz.” diyerek düşüncelerini dile getirdi.

“ÇOCUĞUMUN İHTİYAÇLARININ ÇOĞUNU ERTELEMEK ZORUNDA KALDIM”

Sibel Orhan ise kızının 29+4 haftalıkken prematüre doğduğuna değinerek, diğer bebeklere göre bebeğinin doktor ve hemşire tarafından yapılan takibi esnasında daha özverili ve dikkatli olunması gerektiği için sıkıntılar yaşadığını söyledi. Bu konuda hastanelerden güzel destekler de aldığını vurgulayan Orhan, “Doğumdan çocuğun takibine kadar olan süreçte aşıları takip edilip bilgi verildi ben de aksatmadan hemşirelere götürdüm bebeğimi. Tabi pandemi döneminde çocuğumla ilgili süreçlerde zorlanma yaşadım. Temel ihtiyaçları olan bez, elbise, mama gibi şeyleri internet aracılığıyla, vakit buldukça da market aracılığıyla temin ettim. Fakat maddi açıdan çok zorlandık. Eşimi ve beni çalıştığım firma kısa çalışmaya ayırdığı için devlet desteği aldık. 7 ay kadar bu süreç devam etti. Bu da tabi bebeğime yansıdı. İhtiyaçlarının çoğunu (eğitimsel kitaplar, oyuncaklar vs. olsun) ertelemek zorunda kaldım. Yani şanssız bir dönemde dünyaya geldi. Bebeğimin bilişsel, motor gelişimini daha çok dışarıda sağlamak isterdim. Maalesef ki parka bile çıkamadık yasaklardan dolayı. Gönül isterdi ki parklarda, cıvıl cıvıl ortamlarda temiz hava alıp çocuklarla iletişim kurabilelim ama mümkün olmadı. Yaşayacağımız daha güzel günleri umutla bekliyoruz” diyerek sözlerini sonlandırdı.

BEBEK BAKIM ÜRÜNLERİNDE REKOR ARTIŞ

CHP Ankara Milletvekili Gamze Taşcıer, hazırladığı raporda bebek bakım ürünlerine son 1,5 yılda gelen zamları ele aldı. Bebek bakım ürünlerinde rekor artışın yaşandığının ifade edildiği rapora göre, bebek bezi fiyatında son 6 ayda yüzde 17,5, son 1,5 yılda ise yüzde 140; bebek maması fiyatlarında son 1,5 yılda ortalama yüzde 32, devam sütünde son 1,5 yılda yüzde 50, bebek şampuanında ise son 1,5 yıldaki artışın yüzde 67 olduğu ifade edildi.

(Türkan ÇATAL YILDIZ)

Editör: TE Bilisim