CUMHURBAŞKANINDAN RANDEVU TALEBİ
Geçen hafta Cumhurbaşkanı ve Başbakandan randevu talebinde bulunduklarını ifade eden Bayraktar, “Hem Cumhurbaşkanımız hem de Başbakanımızla bu konuyu görüşmeyi arzu ediyoruz. Ülkemizde yem maliyetleri de göz önünde tutulduğunda, hayvancılığımız açısından çok önemli, ucuz bir kaynak olan şeker pancarı üretiminin aksatılmadan sürdürülebilmesi bu fabrikaların üretime devam etmesine bağlıdır” dedi.
“ÖZELLEŞTİRMEYLE ÜRETİM ETKİLECEK”
Devlete ait şeker fabrikalarının özelleştirilmesi ülkemizdeki şeker pancarı üretimini büyük oranda etkileyecektir diyen Bayraktar, “Pancar şekerinin sağlık açısından önemi de bütün uzmanlar tarafından öne sürülmektedir. Nişasta bazlı şeker üretimde şu anda yüzde 10 üretim kotası bulunmaktadır. Bu kota, Bakanlar Kurulu kararıyla yüzde 50 oranında artırılabilmektedir. Halen 2 milyon 504 bin ton A ve B pancar şekeri kotası, 265 bin ton nişasta bazlı şeker kotası bulunmaktadır. Ancak merdiven altı üretim de dikkate alındığında nişasta bazlı şeker üretiminin fiiliyatta daha da fazla olduğu tahmin edilmektedir. Üstelik nişasta bazlı şeker üretiminde, yüksek yoğunluklu tatlandırıcılarda olduğu gibi yabancı şirketlerin ağırlığı bulunmaktadır. Hem nişasta bazlı hem de yüksek yoğunluklu tatlandırıcılarda, yüksek kar paylarının ülke içinde kalmaması ve yurtdışına transfer edilmesi de önemli bir ekonomik kayıptır” ifadelerini kullandı.
MALİYE BAKANINA ÇAĞRI
Şekerin stratejik bir ürün olduğunu belirten Bayraktar, Maliye Bakanı Naci Ağbal’a 2016 yılındaki konuşmasından dolayı seslendi. Bayraktar, “Dışa bağımlı olunacak bir ürün değildir. Yerli üretimi korumaktan başka çare de yoktur. Cargill gibi yabancı şirketlerin inisiyatifine, tekeline bırakılacak bir ürün değildir. Özelleştirmenin çözüm olmadığı daha önce başka alanlarda yapılan uygulamalarda da görülmüştür. Nitekim Maliye Bakanımız Sayın Naci Ağbal, 2016 yılında Çorum’da yaptığı bir konuşmada, ‘Şeker sektörünün özelleştirilmesi, özelleştirme programında olan birçok şirketin özelleştirilmesinden çok farklı. Benim kanaatim bu. Yani TÜPRAŞ’ı özelleştirebilirsiniz, orada bir şirket var. Onun altında tarım üreticisi yok. Türk Telekom’u özelleştirebilirsiniz ama iş şeker fabrikalarının özelleştirilmesine geldi mi bu konuyu 40 kere düşünmemiz lazım’ demişti. Sayın Bakanın bu açıklamasına katılıyorum. Altına imzamı da atarım. Evet doğrudur. TÜPRAŞ ve Telekom’un arkasında 47-48 bin çiftçi ailesi bulunmamaktadır. Sayın Bakana sesleniyorum; ‘sözlerinizin arkasında durmanızı ve gereğini yapmanızı bekliyoruz. Lütfen gereğini yapın’” diye konuştu.
“ŞEKER ÜRETİMİ ARTIRILMALIDIR”
Bayraktar, şeker fabrikalarının özelleştirilmesi ile alakalı sözlerini şöyle sonlandırdı: “Bir bütün olarak bakıldığında şeker fabrikaları zarar etmemekte, bazı fabrikaların yatırım eksikliğinden kaynaklanan zararları diğer fabrikalar tarafından telafi edilmektedir. Biz, sektöre bir bütün olarak bakılmasından yanayız. Bunun çiftçi, fabrika çalışanı, tüketici ayağı bulunmaktadır. Yarattığı katma değer ve kamu yararı unsuru da göz ardı edilemez. Şeker üretim tüketim dengesine, artan nüfusa baktığımızda, hem şeker pancarı hem şeker üretimi artırılmalıdır. Gelişmiş ülkelerde görüldüğü gibi çiftçi örgütleri, çalışan ve kamunun içinde yer aldığı yeni bir yapılanma modeliyle bu fabrikalar yaşatılmalıdır. Teknoloji açısından güçlendirilmeli, çalışan sayısı artırılmalı, gerekli yatırımlar yapılmalıdır. Şeker pancarı üretiminde destekler artırılmalıdır.”
ŞUBAT AYI DEĞERLENDİRMELERİ
Şubat ayına ilişkin gıda sektöründeki fiyat değişimleri ile ilgili değerlendirmelerde de bulunan Bayraktar, “Şubat ayında, markette 41 ürünün 24’ünde fiyat artışı, 10’unda fiyat azalışı, üreticilerde ise 33 ürünün 12’sinde fiyat artışı, 9’unda ise fiyat azalışı meydana geldi. Markette 7 üründe, üreticide 12 üründe fiyatlar değişmedi. Yaptığımız tespitlere göre, Şubat ayında fiyatı en fazla artan ürün, marketlerde karnabahar, üreticilerde ise sivri biber olurken, fiyatı en fazla düşen ürün, marketlerde ve üreticilerde lahana oldu” dedi. (Türkan ÇATAL YILDIZ)
Muhabir: TE Bilisim