Haber: Ekin Hazal DOĞRUYUSEVER

Ankara Büyükşehir Belediyesi ev sahipliğinde Macaristan Olimpiyatlar ve Spor Müzesi öncülüğünde, Macaristan Büyükelçiliği, Gül Baba Türbesi Mirasını Koruma Vakfı ve İstanbul Macar Kültür Merkezi iş birliğiyle Macar ve Türk ortak futbol tarihini anlatan “Yeşil Sahada Kardeşler-Birlikte Karşılaşmada” adlı sergi Başkentlilerin beğenisine sunuldu. Sergi, 27 Ekim tarihine kadar açık kalacak.

Macar ve Türk ortak futbol tarihini anlatan ‘Yeşil sahada kardeşler: Birlikte, karşılaşmada’ isimli sergi, Zafer Çarşısı Sergi Salonu’nda ziyarete açıldı.  Macaristan’ın Ankara Büyükelçisi Viktor Matis, serginin Türkiye ve Macaristan futbol ilişkilerinin anlatılması açısından önem taşıdığını belirterek, “Türk-Macar ortak futbol tarihi hakkında çok detaylı bilgimiz olmayabilir. Bu nedenle İstanbul'da bir sergi yaptık, ‘Başkente de bu sergiyi getirmemiz gerekiyor’ dedik. Yaklaşık bir ay süresince, bu sergiyi ziyaret etme şansı olacak" ifadelerini kullandı.

Türkiye’nin futbol tarihinde Macarların izini konu eden, küratörlüğünü Lajos Szabo'nun üstlendiği sergi, Türkiye’deki üç büyükler başta olmak üzere spor kulüplerinde görev alarak galibiyet kazandırmış isimleri, Macar futbol oyuncularına ve karşılıklı oynanan maçlara dair fotoğrafları ve gazete kupürlerini gün yüzüne çıkartıyor..

 Sergi açılışında imzalanan protokolle Macaristan Büyükelçiliği tarafından Gençlik ve Spor Bakanlığına Teqball Masası hediye edilirken, ‘Teqball Sporu’nu Türkiye’de tanıtmak amacıyla Macar sporcular maç da yaptı.

“TEQBALL SPORU ŞU ANDA EN HIZLI GELİŞEN SPOR DALI”

     Macaristan Ankara Büyükelçisi Viktor Matis sergi açılışında yaptığı konuşmada, “1 ay boyunca sergiyi gezme şansı bulacaksınız. Teqball Sporu şu anda en hızlı gelişen spor dalı. Dünyada 118 ülkede federasyonu bulunan bir spor. Türkiye’de de bu sporu yaygınlaştırmak istiyoruz. Bu konuda hem Gençlik ve Spor Bakanlığı hem de Ankara Büyükşehir Belediyesi ile iş birliği çalışmalarına başlamak istiyoruz” derken, Macaristan Dışişleri ve Dış Ticaret Bakanlığı Spor Diplomasisinden Sorumlu Genel Müdür Istvan İgloi Nagy de şu değerlendirmelerde bulundu:

“Buradaki sergimizde bir zamanlar Macarlar futbol öğretenler arasında yer almaktaydı. Geçmişimizle gurur duyduğumuz gibi geleceğimizle de gurur duyuyoruz. Türk dostlarımıza teqball sporunu öğreteceğiz ondan sonra onlar bize gelecekler. Olimpiyat finalinde Macar-Türk finalini görürsek bundan çok mutluluk duyarız. Bu masayı tüm iyi dileklerimizle getirdik sağlıkla kullanın.”

“ÜLKELERİMİZİN ORTAK TARİHİ YÜZLERCE YIL ÖNCESİNE DAYANIYOR”

Maket futbolculardan eski spor haberlerinin yer aldığı gazete kupürlerine, alınan ödüllerden kupalara kadar Türkiye-Macaristan futbol tarihini anlatan ve çeşitli materyallerin yer aldığı sergiyi gezen Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreter Yardımcısı Baki Kerimoğlu ise, “Macar-Türk ortaklığını anlatan sergide sizlerle bir arada olmaktan büyük memnuniyet duyuyorum. Ülkelerimizin ortak tarihi yüzlerce yıl öncesine dayanıyor. Şahsım ve Ankara Büyükşehir Belediyesi adına bundan sonraki süreçte de her türlü iş birliğine hazır olduğumuzu belirtmek isterim” diye konuştu.

    Gençlik ve Spor Bakanlığı Spor Genel Müdürü ve TFF Başkan Vekili Mehmet Baykan da, “Böyle güzel bir spor kısa sürede Türkiye’ye yayılacaktır. Bu güzel serginin ülkelerimiz arasında var olan kardeşliğimizi geliştirmesini temenni ediyorum” ifadesini kullandı.

İKİ ÜLKENİN ORTAK TARİHİ

Futbol Macaristan’da 19. yüzyılın ortasında oynanmaya başlandı, kurallar dahilinde ilk futbol maçları ise 1897’de gerçekleşti. Oyun çok hızlı bir şekilde yaygınlaşınca Futbol Federasyonu 1901’de kuruldu. Macar futbolu, Avusturya ve Çek futboluyla birlikte “Tuna Bölgesi Futbol Okulu” olarak tanındı ve çok kısa bir sürede Avrupa’nın önde gelen spor okullarından birisi oldu. Birinci Dünya Savaşı sonrasındaki siyasi ve ekonomik krizden dolayı, yetenekli Macar oyuncuların çoğu yurt dışında forma giymeyi tercih etti. Bu oyuncuların birçoğu, daha sonra başarılı ve ünlü antrenörlere dönüştü.

Macar ve Türk halklarının ortak tarihi ise, Orta Asya’nın bozkırlarından 16-17. yüzyıldaki Osmanlı İmparatorluğu’yla savaşlara, Prens Ferenc Rákóczi’nin Tekirdağ’da geçirdiği yıllardan 1848-49 Macar İhtilali ve Özgürlük Savaşı sonrasındaki mültecilerin Osmanlı’ya sığınmasına kadar uzanır. 20. yüzyılda ise bu ortak bağ kendisini en çok spor alanında gösterir. Yüzyıl başındaki savaşlardan kaçan Macar futbolcu ve teknik adamların bazıları Türkiye’ye ulaşır ve Türk futbolunun gelişmesine, şimdiki başarılarında büyük ölçüde katkı sağlar. Bu sergiyle birlikte, hem başta Macar teknik direktörlerin ve oyuncuların Türk futboluna kattığı değer hem de iki ülkenin karşı karşıya oynadığı büyük kulüp ve milli maçların geçmişten günümüze uzanan ortak tarihi ele alınıyor. 

 ANKARA, MACARLARIN DA BAŞKENTİ OLDU

Türkiye’de bilinen ilk Macar teknik direktör József Schweng (Svenk) ise 1930’da ilk kez Karşıyaka’da çalışmaya başladı. Schweng (Svenk) ayrıca, 1936’da milli takımı olimpiyatlara hazırlarken aynı zamanda da Ankaragücü’nün teknik direktörüydü. Schweng’den sonra takıma Gábor Obitz geldi. 1950’lerin sonlarında, Altay İzmir’e geçmeden önce István Turbéky Ankara Demirspor’da çalıştı. Ankara’daki kulüplerde Macarlar ile en fazla çalışan kulüp ise Gençlerbirliği’dir. Daha önce Macar Milli Takımında oynayan kaleci Zsolt Petry, sonra yine milli takımdan Tamás Sándor, FC Torino’dan kiralanarak takımın Süper Ligde kalmasında önemli rol oynadı. 1998 ile 2000 arasında ise József Pecze, Gençlerbirliği’nin teknik direktörlüğünü üstlendi.

Günümüzde üç büyük takım dışında İstanbul’da Macar oyuncular yalnızca Kasımpaşa’da sahaya çıktı. İkisi de Macar Milli takımında da oynayan, Nijerya doğumlu Otigba Kenneth Karim ve Kevin Varga. Bu ikiliden yalnızca Varga, Kasımpaşa’da oynamaya devam etti. İstanbul dışında ise ayrıca Göztepe’de Macarlar top koşturdu. 2001’de Péter Kabát takımda yer alırken, şimdi ise kale Balázs Megyeri’ye emanet. 

Editör: TE Bilisim