Bir haftadır dünya bizim haklı mücadelemizi görmezden geliyor. Yaşadığımız cografyada ekolojik terör estiren Ermenistan yaptıklarını kimse fark etmiyor. Sorun şu ki, Azerbaycan'a Laçin koridorunu açması için baskı uygulayan dünya bir kere bile olsun Kızılbulak altın madeni, Demirli bakır madeni ve diğer yasa dışı yöntemlerle yönetilen maden tesisleriyle ilgili seslerini çıkarmıyorlar. Bilindiği üzere, 3 ve 7 Aralık 2022 tarihlerinde Rus barış gücü birliği komutanlığı ile yapılan görüşmeler sonucunda Ekoloji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı, Ekonomi Bakanlığına bağlı Devlet Emlak İşleri Servisi ve "AzerGold" Kapalı Anonim Şirketi, Rus barışı koruma birliğinin geçici olarak bulunduğu Azerbaycan topraklarını ziyaret ederek, maden yataklarının yasa dışı işletilmesi ve bunun çevresel ve diğer sonuçları hakkında ilk izlemeyi yapmaları gerekirken buna izin verilmedi. Haliyle, Azerbaycan'da faaliyette bulunan çevreciler, ekolojik STK'lar, medya temsilcileri herkes itiraz için bölgeye akın etti. Bu topraklar bizim topraklarımız. Yıllarca Ermeniler o topraklarda ekolojik dengeyi alt üst ettiler. Bir yandan doğal kaynaklarımızı yasa dışı bir şekilde sömürdüler, diğer yandan da ekolojik durumu tehlikeye attılar. Şu anda bile Rus barış güçlerinin geçici kontrolü altındaki bölgelerde aynı yasadışı faaliyetlerini devam ettiriyorlar. Artık buna ''dur'' dememiz gerekiyor. Bu sözleri basına açıklamasında Yeni Azerbaycan Partisi milletvekili Aliabbas Salahzade sekiz gündür devam eden Rusya Federasyonu barışı koruma birliğinin geçici olarak konuşlandığı Azerbaycan topraklarında çevresel durumun ağırlaşması nedeniyle yapılan protesto eylemini değerlendirirken söyledi. Salahzade, Ermeni vandallarının işgalden kurtardığımız topraklarımızda yarattığı ekolojik terörün su kaynaklarımızın, ormanlarımızın yok edilmesinde ve bölgenin ekolojik dengesinin bozulmasında ciddi şekilde karşımıza çıkmakta olduğunu söyledi. Milletvekili bu alanlarin artik tanınmaz hale getirildiğini, svaaş mevzilerinde açılan hendeklerin, gün geçtikçe genişleyen ek yolların, çukurlar ve sığınakların, istihkâm inşaatları bu ekolojik felaketin sınırlarını daha da genişlettiğini, toprak yapısındaki bazı değişikliklerin yağışlı havalarda heyelanlara ve erozyonlara yol açtığını sözlerine ekledi. Salahzad’ye göre, işgal altındaki topraklarda bulunan sadece 3 altın yatağı uzun yıllar Karabağ ayrılıkçılarına ve Ermeni makamlarına zenginlik kaynağı oldu: ‘‘Kelbecer bölgesinde bulunan Zod, eski Ağdere Kızılbulak ve Zengilan bölgesindeki Vejnali altın yatakları Ermenilere her yıl on milyonlarca dolarlık yasadışı kazanç getirdi. Düşünsenize, on milyonlarca dolar para kazanan şirket kaçak inşaat ve kazı işleri yaparken, elimizde olan verilere göre, çalışmalara hızlı başlamak için doğal ve tarihi çevreyi tahrip ederek tüm tarihi-mimari ve arkeolojik anıtlarımızı yok etti. Ayrıca "Demirli" maden tesisinin inşaatı sırasında o bölgede 850 hektardan fazla alanda Karabağ ormanlarının en güzel örneklerini içeren yaklaşık 82 hektarlık orman örtüsü yok edildiğini biliyoruz. Bu ekolojik trajedi ve kültürel anıtların acımasızca yok edilmesi, Ermenistan'ın siyasi yetkilileri tarafından dünya kamuoyundan gizlendi. İşte biz Azerbaycan toplumu olarak dünya kamuoyundan saklanan bu gerçeklerin gün yüzüne çıkarılması için çalışıyoruz.’’ Milletvekili ülkesinin bu işin sonuna kadar gideceklerini, Ermenilerin ve Rus barış güçlerinin bölgedeki yetkililerin ve aktivistlerin bölgeye madenlere girmesine izin verinceye kadar gösterilerin süreceğini sözlerine ekledi. Onur BİNGÖL