Ayasofya, hem Hristiyanlar hem de Müslümanlar için çok önemli olan dini bir yapıdır. Ayasofya tarihi boyunca yaklaşık 900 yıl katedral görevi gördü. İlerleyen yıllarda İstanbul’un fethinden sonra yaklaşık 500 yıl boyunca cami oldu. İşte yapıldığı günden bu yana Ayasofya tarihi hakkında bilmeniz gerekenler… 

İhtişamlı kilise Ayasofya’nın yapılışı Ayasofya tarihi, tamamlanmış halini gördüğümüz Ayasofya’dan daha önce başlıyor. Bizans’ın ilk imparatoru Büyük Konstantin, Birinci Ayasofya‘nın inşa edilmesini istedi. Birinci Ayasofya’nın açılışını, 15 Şubat 360 tarihinde Büyük Konstantin’in oğlu II. Constantius yaptı. Ancak kilise 20 Haziran 404 yılında yakılarak tahrip edildi. 

Birinci Ayasofya yıkıldıktan sonra imparator II. Theodosius, bugünkü Ayasofya’nın bulunduğu yere İkinci Ayasofya‘nın inşa edilmesini istedi. 10 Ekim 415’te kilisenin açılış yapıldı. Ancak İkinci Ayasofya da ilk kilise gibi 23 Şubat 532 tarihinde yıkıldı. I. Justinianus, 23 Şubat 532 tarihinde İkinci Ayasofya yıkıldıktan sonra günümüz Ayasofya’sının inşa edilmesini istedi. Kendisinden önceki imparatorların yaptıklarından çok daha ihtişamlı bir kilise inşa etmeyi hedefledi. İnşa sırasında kullanılması için yeni malzemeler üretmek yerine, imparatorluk topraklarındaki yapıların malzemeleri yontularak alındı. 

Böylece Ayasofya’nın inşası kısa sürdü. Ayasofya’nın yapımında Güneş Tapınağı ve Artemis tapınağı gibi nice yapılardan alınan malzemeler kullanıldı. Kaplama ve sütunlarda kullanılan renkli taşlardan yeşil porfir Yunanistan, sarı taş Suriye, kırmızı porfir Mısır, kara taş İstanbul ve beyaz mermer Marmara Adası kökenlidir. İnşasında on bin kişinin çalıştığı kilise bittiğinde başyapıt olarak görüldü. Kilisenin yapımına 23 Aralık 532’de başlandı ve 27 Aralık 537’de tamamlandı. Böylece dünyanın en hızlı inşa edilen katedrali oldu. Kilisenin ilk mozaikleri ise 565 ile 578 yılları arasında yapıldı.

Mustafa Kemal Atatürk’ün emriyle Ayasofya, 1930 ve 1935 yılları arasında halka kapatıldı ve birtakım çalışmalar yapıldı. Yenileme çalışmaları sırasında Ayasofya’nın tekrardan kiliseye dönüştürülmesi istendi, ancak bölgedeki Hıristiyan popülasyonunun az olması bu ihtimali ortadan kaldırdı. Ayasofya, 24 Kasım 1934 tarihinde Bakanlar Kurulu’nun kararıyla müzeye dönüştürüldü. Müze 1 Şubat 1935 yılında ise ziyarete açıldı. Ayasofya’nın sistemli olarak incelenmesi, restorasyonu ve temizlenmesi ABD’deki Bizans Enstitüsü (the Byzantine Institute of America) adlı kurumun 1931’deki ve Dumbarton Oaks Alan Komitesi’nin 1940’lı yıllardaki girişimiyle sağlanmıştır. 2016 yılının Temmuz ayında Ayasofya Müzesi’nde düzenlenen Kadir Gecesi programında aradan geçen 85 yıldan sonra ilk defa sabah namazı ezanı okundu.

Ayasofya tarihi boyunca hem kilise, hem cami hem de müze oldu. Birçok farklı ırka ve iki ayrı dine ev sahipliği yaptı. Böylece Ayasofya tarihi ve ihtişamı ile herkesi büyülemeyi başardı. Son olarak ise danıştay 10. Dairesi, Ayasofya’nın camiden müzeye dönüştürülmesine dair 24 Kasım 1934 tarihli Bakanlar Kurulu kararını iptal etti Böylece Ayasofya’nın tamamının ibadete açılması söz konusu oldu. Ayasofya’nın bir bölümü 1994 yılından beri ibadete açık ve 5 vakit ezan okunuyor. Caminin müftülük tarafından atanan kadrolu imamı da bulunuyor.

Editör: TE Bilisim