CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, partisinin grup toplantısında konuştu. Gündeme ilişkin açıklamalarda bulunan Kılıçdaroğlu, bir vatandaşın kendisine ‘’Afrin’de bizim askerlerimiz şehit oluyor. Bir sürü Suriyeli var. Onlar niye gitmiyor?’’ sorusunu yönelttiğini söyledi. CHP Genel Kurulu’nda yapılan seçimlerle ilgili de konuşan Kılıçdaroğlu, ‘’Cumhuriyet Halk Partisi’ni yönetenler atamayla değil, seçimle iş başına gelirler. Herkesin bunu bilmeli’’ ifadelerini kullandı. ‘’DİĞER PARTİLERLE KARIŞTIRMAMAK GEREK’’ 488 arkadaşımız “Parti yönetiminde söz sahibi olmak istiyorum” diyorsa ve bunun önü açıksa hiçbir sorunumuz yok diyen Kılıçdaroğlu, ‘’Cumhuriyet Halk Partisi’ni yönetenler atamayla değil, seçimle iş başına gelirler. Herkesin bunu bilmeli. Diğer partilerle karıştırmamak gerekiyor. Demokrasi kültürümüz var, yeterlidir, yetersizdir tartışılır ama bugün bu olağanüstü şartlarda demokrasi şölenini gerçekleştirdik. Yüzde 33 cinsiyet kotamız, yüzde 10 gençlik kotamız, bir arkadaşımız da yurt dışı temsilciliklerinin seçtiği bir arkadaştı, onu da ekledik’’ şeklinde konuştu. ‘’ASIL OLAN ÜLKE ÇIKARLARIDIR’’ Bu kurultayın kısa açılış konuşmasında da söylemiştim, Deniz Baykal aramızda değildi, bütün dualarımız onunla beraber diyerek sözlerine başlayan Kılıçdaroğlu, ‘’İnşallah kısa sürede sağlığına kavuşur, Türkiye’ye döner. Hapiste milletvekili bir arkadaşımız var, Enis Berberoğlu. Önde bir koltuğu onun için boş bıraktık. Ayrıca ilk kez Parti Meclisi’ne bir onur üyesi seçtik. Oybirliğiyle Enis Berberoğlu oldu. Buradan kendisine selamlarımızı, sevgilerimizi gönderiyorum. 36’ncı kurultayda Türkiye’nin beş temel sorununu gündeme getirdim. Birisi 2002’de vardı ama büyük ölçüde gündemden düşmüştü, terör sorunu ama dört sorun bu iktidar döneminin en ciddi sorunları olarak ağırlığını koruyor. Israrla gündemde tutulması lazım. Birisi dış politika. Türkiye batağa saplandı, yalnızlaştı. Cumhuriyet tarihinde ilk kez bu kadar yalnızlaşan bir Türkiye var. Dış politika bütün ağırlığını sürdürüyor. Bütün olumsuzluklar iç politikaya da yansıyor. Bizi asıl üzen egemen güçlerin söylemi üzerine dış politika oluşturan, egemen güçler vazgeçince de aldatıldık diye itiraf eden bir yönetim tarafından Türkiye’nin yönetilmesidir. Bu cumhuriyet tarihimize ihanettir. Acıyla, kanla, gözyaşıyla kurduk cumhuriyeti. Asıl olan ülkenin çıkarlarıdır. Bu çıkarlara uygun oluşturulacak her politikaya koşulsuz destek veririz ve vermeye de hazırız’’ dedi. ‘’ESAD’LA TEMASA GEÇMELİ’’ Kurultayda yaşanan zehirlenme olayını hatırlatan Kılıçdaroğlu, ‘’Numune Hastanesi’ne gittim. Diğer hastalarla da konuştum. Bir genç geldi yanıma. Dedi ki “Ben Recep Tayyip Erdoğan hayranıyım. Ama şunu söyleyeceğim, Afrin’de bizim askerlerimiz şehit oluyor. Bir sürü Suriyeli var. Onlar niye gitmiyor? Sen niye bunu dillendirmiyorsun? Ayrıca ben burada ikinci sınıf vatandaşım, Suriyeliler birinci sınıf.” Dedim “Valla ben bunları dile getirdim. Bana yönelik olmayan saldırı kalmadı. Üstelik senin hayranın olduğun Erdoğan söyledi.” Suriye’de gerçek anlamda söz sahibi olmak istiyorsan, Esad’la temasa geçmeli’’ diye konuştu. Suriye’nin toprak bütünlüğünü Rusya’yla mı, ABD’yle mi, İran’la mı koruyacaksın sorusunu hükümete yönelten Kılıçdaroğlu, ‘’Sen düne kadar Irak merkezi yönetimi için de bizim muhatabımız değildir diyordun. Gittin, önünde diz çöktün. Diyoruz ki, diz çökmeden git adamlarını gönder, görüş. PYD’yi de PKK’yı da temizleyelim, bu Suriye’nin de çıkarına. ‘’AİLELER ÇOCUKLARININ YURTDIŞINA ÇIKMASINI İSTİYOR’’ Eğitim de ciddi bir sorun. Her yüz aileden sekseni çocuğunun yurt dışında okumasını istiyor. Niçin? “İflas eden bir eğitim sistemi benim çocuğuma gelecek hazırlayamaz” diyor. Kendi çocuklarını denek olarak kullanan bir ülke konumuna geldik. Türkiye böyle giderse bilgi çağını kaçırmış olur. İnsanoğlu tekerleği üç milyon yılda keşfediyor. Şu an her saniye birden fazla buluş var. Siz eğitim sistemini yeniden organize etmezseniz bu treni kaçırırsınız. Birilerinin ürettiği katma değeri tüketen bir Türkiye olur. Öğretmen memnun değil, öğrenci memnun değil, aile memnun değil. Kim memnun? Bir Allah’ın kulu “Şu gerekçeyle çok memnunum” desin. Aklı başında hiçbir kişi bu eğitim sisteminden memnun değil’’ ifadelerini kullandı. ‘’İŞSİZLİK BÜTÜN KÖTÜLÜKLERİN ANASIDIR’’ Ekonomi ciddi sorunların yaşandığını söyleyen Kılıçdaroğlu, ‘’2002’de ekonomiyi düzeltmek için Ecevit hükümeti çok ağır bedeller ödedi. Yeni kurumlar oluşturuldu. Günlük sıcak siyasetin dışında, liyakat sisteminin egemen olduğu kurumlar oluşturuldu. İnsanlar bugün çaresizliklerini ve işsizliklerini ancak kendini yakarak anlatabiliyor. Geldiğimiz noktaya bakın. Bir devlet düşünün, milyonlarca işsiz var, bir devlet düşünün işsizliğe çare bulamıyor, yeni işsizler ordusu yaratıyor. Bir bulaşıcı hastalık gibi yayılarak devam etmeye başladı. 13 Ocak 2018’de TBMM önünde birisi kendini yaktı. Yine aynı şekilde 16 Ocak’ta 8 maaşı ödenmeyen işçi Türkiye İşçi Kurumu’nun önünde soyunarak protesto etti. 28 Ocak’ta iş bulamayan işçi Balıkesir’de kendini yaktı. 3 Şubat’ta bir kişi “Açım aç” diyerek Erdoğan’ın posterini indirdi. İndirirken de “Atatürk’ün afişine bir şey olmadı, hayranım” dedi. Biz de o işçi kardeşimize hayranız. 4 Şubat’ta Sivas’ta bir kişi benzin dökerek kendini yakmaya kalktı. Bir kişinin kendisini yakması gazetelerde, televizyonlarda haber dahi olmuyor. Korkuyorlar. Diktatörü korkutur muyuz diye korkuyorlar. Gazetecilikte bir kural vardır. İnsanın köpeği ısırması haberdir. İşe giren insan haber olmaz, ama bir kişi işsizlik nedeniyle kendini yakıyorsa bu haberdir. Biz dile getirince eleştiri yapılıyor. Onların istediği ne? Diktatörün söylediği haberdir. 8 sütun hem de. Bu medyayı bağımsız yayın yapan bir medyaya dönüştürmeliyiz. Namus borcu bu. Mutlaka yapacağız. İşsizlikle ilgili pek çok şey söylendi ama kimse söylemedi. İşsizlik bütün kötülüklerin anasıdır. Açıkça yasa dışı alana davetiye çıkarılan kişi demektir. Çok düşük ücretlerle çalışan milyonlar da var. Asgari ücretliler unutmasın, bir parça artış olduysa CHP söylemleri çerçevesinde oldu’’ dedi. (Rozita Merve HAMİDİ)

Editör: TE Bilisim