Aşı savaşları hızla devam ederken dünyada bu zamana kadar 665 milyon aşı dozu uygulandı. Zengin olan ülkelerin aşıya kolay ulaşımı, fakir ülkelerde ölüm artışlarına rağmen aşıya ulaşılamaması, aşının kapitalist düzen için büyük bir rekabet pazarı haline gelmesi tartışmaları sürerken şimdi bir de “aşı pasaportları” tartışılmaya başlandı.
Nedir peki aşı pasaportu? Seyahat kolaylığı sağlama amaçlı kullanılması planlanan aşı pasaportları Koronavirüs test sonuçlarının yüklendiği mobil uygulamalar yani dijital belge olarak şekilleniyor. Mobil uygulamanın amacı ülkesinde aşı yaptıran kişinin, aşı belgesini uluslararası kabul görmüş uygulamalarda dijital hale getirmek. İlk örnekleri de ortaya çıkmış. Deneme amaçlı geliştirilen CommonPass, bazı havayolları ve hükümetler tarafından kullanılan bir program. Ekim ayından beri Koronavirüs test sonuçları için uluslararası olarak kullanılan program, yolcunun test bilgilerini, aşı belgelerini ve seyahat bilgilerini kayıt altına alıyor. Bir diğer uygulama, Uluslararası Hava Taşımacılığı Birliği (IATA) tarafından geliştirilmekte olan Travel Pass, bu ayın ortalarında mobil cihazlarda kullanıma sunulması planlanıyor. Bu uygulamalar dışında da birçok ülke kendi aşı pasaportlarını oluşturmak için harekete geçmiş.
Nerede kullanılıyor aşı pasaportları? Aralık ayından beri bazı hava yollarında doğrulama testi için CommonPass kullanılıyor. İlerleyen zamanlarda, geliştirilen uygulamalar daha fazla kullanıcıya ulaşırsa o zaman havayollarının genelinde bu pasaportlar zorunlu hale bile gelebilir. Spor etkinlikleri, konserler, müzikli mekanlar ve iş yerlerinde de kullanılabilir.
Bu uygulamaların oluşturacağı dijital belgelerin bir standardı nasıl oluşturulacak? Bir ülkenin kabul ettiği dijital belgeyi diğer ülkenin kabul etmesi nasıl mümkün olacak yani güvenilirliği ve tutarlılık seviyesinin takibi nasıl yapılacak? Hangi aşıların geçerli olacak? Dünya Sağlık Örgütü’nün aşı pasaportu ve dijital belgelerle ilgili kararının Mayıs ayına kadar tamamlanması bekleniyor.
Yoksul ülkelerin aşıya erişimi az olduğu için risk altında olan milyonlarca nüfusa aşı ulaştırmadan önce, aşı pasaportu tartışmak ve talep oluşturmak etik olmayan bir durum oluşturuyor. Her yaştan insanın aşılara ve bu pasaportlara erişme durumu da soru işareti oluşturan konulardan biridir. Bazı yaş grupları aşı sırası gelmiş olmasına rağmen aşı olmayı kabul etmiyor. Bazıları da dini veya kültürel sebeplerden dolayı aşıyı reddediyor. Bu kişilerin, aşı pasaportlarının olmaması bir yerlere erişimi engellenecek anlamına gelir mi?
Uzmanlara göre ise aşı olduktan sonra bağışıklığın ne kadar süreceği ve semptom yaşamadan virüsü taşıyıp taşımayacakları belirsizdir. Bu sebeple aşı pasaportu sağlık verileri bakımından güvenilir bir kaynak niteliği taşımayabilir yani yanlış bir güvenlik algısı yaratılabilir. Böyle bir durumda COVİD-19 vakalarının yükselmesine sebep olup riski daha da artırabilir. Şu zamana kadar resmi olarak aşı pasaportunun tanıtılması ve kabul edilmesi için henüz belirlenmiş bir zaman çizelgesi yok. Ancak bir fikir birliği sağlanırsa hızlı bir çıkış görebiliriz.
Aşı pasaportu adil bir uygulama mı? Aşı olmadığı için, aşıya ulaşılamadığı için her gün binlerce insan hayatını kaybediyor. Bunların bazıları ülkesinde yaş sırası gelmediği için aşı olamayanlar bazıları ise ülkesinde aşı olmayanlar yani aşı satın alamayanlar! Aşı şu anda sermayenin bir sorunu haline gelmiş yeni pazar alanları için rekabete girilen ticari bir alan vaziyetinde fakat aşı öncelikle insanlık sorunu olmalı, olmak zorunda! Aşı pasaportunun tartışılması hem ahlaki hem de etik sorunları beraberinde getirmekle kalmıyor, kapitalizmin gerçeklerini yüzümüze bir kere daha vuruyor.

Editör: TE Bilisim