HAK-İŞ Genel Başkanı Mahmut Arslan, HİZMET-İŞ Sendikası Ankara 7 No’lu Şubesinin 2. Olağan Genel Kurul Toplantısına katıldı. Genel Kurul’da konuşma yapan Arslan gündeme dair değerlendirmelerde bulundu. Türkiye’nin 15 Temmuz’da büyük bir felaketin eşiğinden döndüğünün altını çizen Arslan, “Bu darbe girişiminin püskürtülmesinde emeği geçen başta liderimiz Recep Tayyip Erdoğan olmak üzere hükümetimize, devletimize ve bütün güvenlik güçlerimize hep beraber o gün meydanlarda olan ve bu mücadeleye katkı veren vatandaşlarımıza, dünyanın değişik bölgelerinde sabaha kadar ‘son kalemiz düşmesin rabbim Türkiye’ye yardım et’ diyen bütün mazlumlara bir kez daha teşekkür ediyoruz” şeklinde konuştu. “GENEL KURULU SADECE SEÇİMLER OLARAK GÖRMEYİNİZ” Genel Kurulun Hak-İş’in ilkeleri değerleri ve anlayışları istikametinde başarılı bir şekilde sonuçlanacağına inandığını belirten Arslan, “Genel kurulu sadece seçimler olarak görmeyiniz. Baştan sona delege arkadaşlarımız olarak Genel Kurulumuzu can kulağı ile dinlemenizi ve takip etmenizi ve bu kurulda nelerin konuşulduğunu arkadaşlarınıza iletmenizi istiyorum. Her birinizin bu anlamda sorumluluğu büyük. O nedenle bu Genel Kurulu sadece şube başkanımızı seçtiğimizi değil, dört yıllık faaliyetimizin değerlendirildiği, şubemizin çalışmaların ayrıntılı bir şekilde konuşulduğu, sendikamız olarak nelerin başarıldığı, nelerin başarılmadığının konuşulduğu, kamuoyu ile hangi bilgilerin paylaşıldığı gibi önemli konuları da sizlerden rica ediyorum takip ediniz. Genel Kurulumuzun bu anlayışla yürüyeceğine ve bu anlayışla sonuçlanacağına da inanıyorum” diye konuştu. “HAİNLERE KARŞI YEKVÜCUT OLARAK MÜCADELE ETTİK” Hem üyelerimize, hem teşkilatlarımıza hem de Türkiye kamuoyuna Hak-İş’in ve sendikamızın mesajlarını ulaştırmamız gerekir diyen Arslan “Onun için Genel Kurul konuşmamın bir bölümü ülkenin gündemi, dünyanın gündemi ve kendi gündemimizden oluşuyor. Öncelikli olarak iki gün üç gün önce ikinci yıl dönümünü hep beraber yaşadığımız 15 Temmuz Türkiye’yi işgal ve hain darbe girişimi ile bir şeyleri sizlerle paylaşmamız gerekiyor. 15 Temmuz 2016 yılı Türkiye’nin karanlık bir gecesi olarak tezahür etmiştir. Ancak gecenin sabahı Türkiye’nin aydınlık yarınlarının müjdecisi olmuştur. O gece hep beraber yaşadığımız, şahit olduğumuz ve bizzat içinde olduğumuz 15 Temmuz Türkiye’yi işgal ve darbe girişiminde sendikamız ve Hak-İş ilk andan beri meydanlarda ve hainlere karşı bütün gücü ile mücadele etmiştir. Başta Ankara olmak üzere, İstanbul, Sakarya ve Türkiye’nin her yerinde sendikamız mensupları bu hain kalkışmaya karşı yekvücut olarak mücadele etmişlerdir” ifadelerini kullandı. “O GECEYİ CENABIHAK BİZE BİR KEZ DAHA YAŞATMASIN” Hak-İş olarak dört şehit ve yüzden fazla yaralı verdiklerini vurgulayan Arslan, “Tabiki milletimizin evlatları ile beraber 250 şehidimiz, 2300 yaralımız var. Şehitlerimize buradan bir kez daha cenabı haktan rahmet diliyorum. Gazilerimize uzun ömürler, sağlıklar diliyorum. Bu darbe girişiminin püskürtülmesinde emeği geçen başta liderimiz Recep Tayyip Erdoğan olmak üzere hükümetimize, devletimize ve bütün güvenlik güçlerimize hep beraber o gün meydanlarda olan ve bu mücadeleye katkı veren vatandaşlarımız, dünyanın değişik bölgelerinde sabaha kadar son kalemiz düşmesin, rabbim Türkiye’ye yardım et diyen bütün mazlumlara bir kez daha teşekkür ediyoruz. O geceyi Cenabıhak bize bir kez daha yaşatmasın. O gecenin yaşattıklarını ve bize öğrettiklerinden asla ve asla ihmal ve öteleme yaptırtmasın” ifadelerini kullandı. “TÜRKİYE’NİN MÜCADELESİNİ DESTEKLEMEYE VE KATKI VERMEYE DEVAM EDECEĞİZ” ‘15 Temmuzu unutmayacağız ve unutturmayacağız’ şeklinde konuşan Arslan konuşmasına şu şekilde devam etti: “Bugün burada konuşabiliyorsak, bugün bu kongremizi toplayabiliyorsak ve özgür bir şekilde yaşayabiliyorsak 15 Temmuz’daki başarımızdan kaynaklıdır. Gerçekten Türkiye büyük bir felaketin kenarından dönmüştür. Bu hainler, bu ihanet şebekesi, başta Pensilvanya’daki hain olmak üzere, ülkemize büyük bir felaketi yaşatmak için kullanılmış taşeronlar, hem millet önünde hem de yargı önünde hesap veriyorlar. Mücadele henüz bitmedi arkadaşlar. Bu hainlerin Türkiye’nin kılcal damarlarına nasıl girdiklerini, nasıl kendilerini gizlediklerini, hangi oyunlarla yeni tezgahlar peşinde olduklarını biliyoruz. Onun için Türkiye Cumhuriyeti Devletinin mücadelemizi sonuna kadar destekliyoruz.  Bu mücadeleye Hak-iş olarak sonuna kadar destek vermeye devam edeceğiz. Sadece bu FETÖ terör örgütü değil, bütün terör örgütlerine karşı Tükiye’nin mücadelesini desteklemeye ve katkı vermeye devam edeceğiz. Ve 15 Temmuz Türkiye’yi işgal ve darbe girişimine karşı dayanışma içerisinde olmaya, birlikte bu hainlere karşı mücadele etmeye çağırıyoruz. Kişisel veya kurumsal olarak tercihlerimizi, Dünyaya bakış açmızı ve siyasi tercihlerimiz bir kenara koyup bu mücadelenin sonuna kadar sürdürülmesinde katkı ve destek vermeye devam etmeliyiz. Sizlerden de ricamız, bu hainlere karşı nerede olursa olsun, bu ihanet şebekesine ait olduğunu bildiğiniz herkese yönelik hassasiyetinizi göstermenizi istiyorum. Çünkü bu hainler sendikamıza karşı büyük bir iffetsizliğin ve şerefsizliğin de yapıcısı ve uygulayıcısı olmuşlardır. Henüz 17-25 Aralık ve 15 Temmuz yaşanmadan önce Hak-İş’e karşı büyük bir kampanya gerçekleştirmişlerdir.” “BU İHANET TUZAĞINI ASLA UNUTMAMIZ GEREKİYOR” Arslan, “Bu hainler eğer birini hedef almışlarsa nasıl bir linç kampanyası başlattıklarını gördük ve bizde yaşadık. Onun için telefonlarımızdan, cumhurbaşkanlığı ile yaptığımız görüşmelere kadar hepsini kasetlere alıp yayınladılar. Gerçekten bu hain ve ihanet örgütünün bu ülke için ne kadar büyük bir tehlike olduğunu yaşayarak gördük. Bizler bir STK olarak demokrasiden, özgürlükten, bağımsızlıktan yana olarak, teşkilat olarak bu hainlerin tuzaklarını boşa çıkarmak için mücadele etmemiz gerekiyor. Bu hainler başarılı olsaydı infaz listelerinde bizler de vardık. O yüzden bu hainlerin ne kadar canice, ne kadar ahlaksızca bir tutum sergiledikleri hepimiz o gece hep beraber gördük ve şahit olduk. Devletin onlara verdikleri üniformaları ve emanet ettikleri tankları topları ve uçakları nasıl milletimizin üzerine gönderdiklerine şahit olduk. Böyle bir ihaneti aklımızın ucundan bile geçirmiyorduk. Ama bunlar yaşandı. Milletimizin geleceği için bu ihanet şebekesine karşı uyanık olmalıyız. Bu ihanet tuzağını asla unutmamız gerekiyor. 15 Temmuz’un ikinci yılında buradan bir kez daha milletimizin başı sağ olsun, gazilerimize tekrardan teşekkürlerimizi ve şükranlarımız sunuyoruz. Şehitlerimize Allah rahmet eylesin. 15 Temmuzu unutmadık unutturmayacağız anlayışını hep birlikte sürdüreceğimizi de belirtmek istiyorum” dedi. (Kadir GÜRHAN)