Özel Haber: Türkan ÇATAL YILDIZ 10 şehrin etkilendiği deprem sonrası Türkiye örneği görülmemiş yardım seferberliği başlattı. Başlatılan yardım seferberliğine Ankara da tüm gücüyle destek olmaya devam ediyor. Yenimahalle’ye bağlı Ergazi Mahallesi ve Pir Sultan Abdal Cemevi de çorbada tuzu bulunanlardan. Ergazi Mahallesi Muhtarı Emine Yıldız mahalle halkı olarak Ankara’ya gelen depremzedelerin barınma sorununu çözmeye çalıştıklarını ifade ederken, Cemevi’ne 100 yatak koyarak misafirhaneye çevirdiklerini belirten Pir Sultan Abdal Cemevi Yönetim Kurulu üyesi Korkmaz Uğraş ise Cemevi’nin kapılarının herkese açık olduğuna vurgu yaptı. “250 KİŞİLİK KRİZ MASASI OLUŞTURDUK” Ankara’nın Yenimahalle ilçesinde yer alan Ergazi Mahallesi’nin muhtarı Emine Yıldız mahalle halkının hemen nasıl organize olduğunu ve oluşturdukları kriz masası ile depremzedelere ulaştırdıkları yardım tırlarına ilişkin bilgi verdi. Yıldız şunları anlattı: “Depremi ilk duyduğum anda aklımdan geçen de ‘bir kanadım olsa da oradaki canları kurtarsam’ olmuştu. Bu mümkün olmadığından 6 Şubat’ta deprem yaşanır yaşanmaz birlik beraberlik ölümden başka her şeyi yener düşüncesiyle mahalle halkı ile müthiş bir dayanışma içerisine girdik. Zaten böyle bir depreme duyarsız kalmak mümkün değildi. Oluşturduğumuz kriz masası ile çalışma ekibimizi oluşturduk. Kriz masamızda ise mahallemizin duyarlı vatandaşlarından oluşan 250 kişi ile yer alıyordu. İlk günden bu yana da belediye ve sivil toplum kuruluşları ile yardım kolililerimizi ulaştırmaya çalışıyoruz. Hatta gönderdiğimiz kolilerin üzerine muhtarlığın telefon numarasını yazmıştık ve numaramızı görüp bize ulaşan çok oldu. Gelen talepleri mahalle halkı olarak karşılayıp gönderdik ve kolilerimizin ulaştığına dair de bize fotoğraflar geldi.”Mahallelerinde yer alan Karçiçeği Eczanesi’nin yaptığı karşılıksız yardımları da anlatan Yıldız, “Karçiçeği Eczanesi hiçbir şekilde ücret alamdan yaklaşık 20 koliye yakın ilaç gönderdi ve deprem bölgelerinde ilaçlar dağıtıma sunuldu. Gelmese de olurdu ama sonrasında deprem bölgelerinden gelen teşekkür mesajları ise bizi ağlatmaya yetti” dedi. “50 AİLEYİ EVLERE YERLEŞTİRDİK AMA BİZİM DE TIKANDIĞIMIZ KONU BARINMA SORUNU” Muhtarlıkta kurdukları mini market ile Ankara’ya gelen depremzedelerin ihtiyaçlarını karşıladıklarına değinen Yıldız, “Gıda, temizlik malzemesi, çocuk bezi gibi ihtiyaç duyulan malzemeleri temin ediyoruz. Aynı zamanda mahallemizde bulunan İpek Yol Çarşısı esnafı da alt katlarını bize temin etti, biz de orayı kıyafet ve ikinci el eşyalar için kullanıyoruz. Gönüllülerimiz eşya bağışlamak isteyen vatandaşların evlerinden gidip bizzat kendileri alıyor. Buna ek olarak şimdiye kadar 50 aileyi evlere yerleştirdik ve eşyalarını da temin ettik. Güzel bir ekip ruhu ile devam ediyoruz. Bahsettiğim yardımlar tamamen gönüllüler ile yapılan yardımlar. 250 kişilik grubun içinde emlakçısından tutun doktoruna kadar birçok gönüllü bulunuyor” dedi. Son birkaç gündür deprem bölgelerinden Ankara’ya gelen vatandaşların evlerine yerleşme süreçlerini koordine etmeye çalıştıklarına değinen Yıldız, “Kendi grubumuzda yaptığımız paylaşımlar ile barınma sorununu halletmeye çalışıyoruz ama bizim de tıkandığımız konu barınma sorunu. Ergazi Mahallesi’nde son süreçte yeni binalar yapıldı ve depremden önce ortalama 5 bin olan kiraların 10 binlere kadar çıkartıldığını duyduk. Ekonomik durumu iyi olan bir aile bunu karşılayabilir belki ama depremzedelerin birçoğu bunu karşılayamayacak durumda. Zaten şu süreçte de Ankara’da kiralık ev bulmak çok sıkıntılı, çünkü neredeyse kiralanacak ev yok. Yine de her şeye rağmen barınma sorununu çözmeye çalışıyoruz, mahallemizden birçok kişi boşta duran hobi evleri gibi ikinci evlerini depremzedelere açtı. Umarız en kısa sürede barınma sorunları çözülür” ifadelerini kullanıyoruz. Ergazi Mahallesi’ne şimdiye kadar 100’e yakın depremzedenin geldiğini ve gelmeye de devam ettiğini ifade eden Yıldız, “Ankara’ya gelen depremzedelerin ise Ankara’yı güvenli buldukları için geldiklerini düşünüyoruz. Hatta depremzede çocuklar yaşadıklarından çok kormuşlar ve çocuklardan birinin bana sorusu ‘burada da deprem olmaz değil mi’ oldu. Depremzedelerin morallerinin çok iyi olduğunu söylemek zor, bizim gözlemlerimiz de o yönde. Hep beraber yaralarımızı sarmak için dayanışmanın artması, yardımların çoğalması gerekiyor. Bu anlamda Batıkent halkının ve Ergazi Mahallesi’nin desteğini bekliyoruz” diyerek sözlerini sonlandırdı.

Pir Sultan Abdal Cemevi

“CEMEVİ 100 KİŞİYİ AĞIRLAYABİLECEK DURUMDA” Pir Sultan Abdal Cemevi Yönetim Kurulu üyesi Korkmaz Uğraş ise Cemevi’nin büyük bir Cemevi olduğunu belirterek Cemevi’nin misafirhaneye dönüştürülmesine ilişkin şunları söyledi: “Deprem olunca bir süre konutların yetmeyeceğini, ilk etapta kiralık ev bulmanın da zor olacağını düşünerek Cemevimizi yatakhaneye çevirerek gelen misafirlerimizi ağırlamaya başladık. Cemevini paravanla ikiye böldük, bir tarafını kadınlar diğer tarafını da erkekler için ayırdık. Hepsi iki kattan oluşan ranzalarla 100 kişiyi ağırlayabilecek durumdayız. Depremzedeler bize sosyal medya ya da internet üzerinden ulaşıyor. Geçtiğimiz gün örneğin 30 kişiyi ağırladık. Gün içerisinde değişiyor misafirlerimiz. Çünkü Cemevinde kalanlar ev bulduktan sonra ayrılıyor. Yani Ankara’ya gelen vatandaşlar sokakta kalmasın diye yerleşecek bir ev bulana kadar Cemevi ’ne konulan yataklarda kalıyor. Bunu yaparken de bize gelen misafirlerimizin ne dini inancına ne de başka bir şeyine bakıyoruz. Cemevinde kalmak isteyen herkese kapımızı açıyoruz. Zaten bir Cemevi’ne girdiğiniz zaman kapısında yazan ilk şey ‘benim Kabe’m insandır’ olur, biz de bu şiarla herkese kapımızı açıyoruz. Alevi inancında ayrımcılık yoktur ve ayrımcılığa ne inancımız ne de kültürümüz müsaade etmez.” Batıkent’te oturan özellikle gençler Cemevinde çok güzel bir dayanışma sergiledi diyen Uğraş, “Ama biliyoruz ki bizim çabalarımız bir yere kadar yardımcı olacaktır. Depremzedeler için daha kalıcı çözümler üretilmeli” ifadelerini kullandı. “Cemevinde lokma kültürü hâkim olduğu ve paylaşmayı seven bir toplum olduğumuz için herkes yiyecek desteğinde bulunuyor” diyen Yıldız, “Biz de böylelikle kalan misafirlerimize Cemevinde bulunan aşçılarımızın yaptığı yemekleri 3 öğün olarak sağlıyoruz. Bunun yanı sıra hamamlara götürerek banyo yapmalarına yardımcı oluyoruz” diye konuştu. Cemevi olarak deprem bölgelerine yardım malzemelerini de ulaştırmaya çalıştıklarını vurgulayan Uğraş konuşmasını şöyle sürdürerek sözlerini sonlandırdı: “Geçtiğimiz gün Malatya’da bulunan bir Cemevi’nden yardım talebi geldi ve hızla örgütlenerek oranın ihtiyaçlarını karşıladık. Şu da var ki bize hiç yardım ulaşmadığı ya da bu kış gününde çadırın dahi gitmediği yerlerden, köylerden talepler geliyor. Biz de gücümüz yettiğince talepleri karşılamaya çalışıyoruz. Cemevimizden şimdiye kadar da 13 tır malzeme desteği sağlandı. Devletimizin bizim gibi kurumların önünü açmasını istiyoruz. Alevilerden şimdiye kadar devletimize zarar gelmemiştir, bundan sonra da gelmeyecektir.”  
Editör: Haber Merkezi