Ünü Ankara sınırlarını aşan bir Ankaparkımız var. Atıl vaziyette kalan ve şu anda kullanılamayan, bir yanda da mahkeme süreci devam eden. Yanlış kararlarla, yanlış harcamalarla ortaya çıkmış bir proje. Atatürk Orman Çiftliği üzerine yapılmış olması da ayrı bir tartışma konusuydu. Geçmiş dönemden kalan, Ankara’nın sırtında koca bir kambur olarak halen atıl bir vaziyette bekliyor.  Dediğimiz gibi bir yandan da mahkeme süreci devam ediyor. Bu konu yine gündeme geldi. Önce Ankara Büyükşehir Belediyesi’nin konuyla ilgili son yaptığı açıklamaya bir bakalım. Şöyle deniyor açıklamada:  “Konumu, boyutu ve finansmanı ile tüm uzmanların ‘yapılmamalı’ diye açıklama yaptığı ancak bir kişinin kararı ile yapılan Ankapark’ın 801 milyon dolarlık maliyetini internet sitemizdeki ‘İsraf sayfası’ bölümünde kalem kalem yayınlamıştık. Gelinen noktada, bazı kesimlerin gerçekleri bildikleri halde çamur siyasetinin kirli bir parçası olarak Ankara Büyükşehir Belediyesi’ni ‘parka bakmamak’ ile suçladıklarını görmekteyiz.” Açıklamada daha sonra yargı süreçleri hatırlatılıyor ve şöyle deniliyor: “Milletimizin huzurunda tekrar çağrı yapıyoruz; ucuz siyasi hesaplarla Ankapark’ı çürütmeyin. Ankapark’ı Ankara Büyükşehir Belediyesi’ne geri verin. Halkın parasını heba etmeyin.” Bir de Ankara Büyükşehir Belediye Meclisi AK Parti Grup Başkanvekili Murat Köse’nin paylaşımlarına bakalım: “Sayın Mansur Yavaş ve gayri nizami yapı(=Çete) Ankapark’ı üç yıldır çürümeye terk etti. Geçen hafta tüm sorumluluğun Sayın Yavaş’ta olduğunu söyledim. Uyarımı anlamamış. Her şeyden önce bir an evvel kabile belediyeciliğinden vazgeçmeli ve çeteyi dağıtmalıdır. Yıllardır kör bir siyasetin peşindesin. Sayın Mansur Yavaş. Davalı olmaktan memnun olduğun şirketi çağırıp, uzlaşabileceğini, bunu iki günde çözebileceğini ikimiz de biliyoruz. Şahsi kininden vazgeç. Gel bu Ankapark’ı çözelim. Ankaralı çocuklar ve gençler kazansın.” Her iki tarafın açıklamaları ve ortaya attıkları iddialar bu şekilde ancak, her iki tarafın açıklamaları da var olan atıl yapıyı ortadan kaldırmıyor. Kentin ortasındaki bu kadar değerli arazi, hiç olmazsa yeşil alan olarak değerlendirilebilir. Vatandaşın tek beklentisi bir an önce yargı sürecinin bitmesi ve bölgeye yeni bir proje yapılması.