Haber: Kadir GÜRHAN

Pandemiyle birlikte iki kat artan uçak ve otobüs biletleri, okulların açılması ve tatilden dönüşlerin başlamasıyla birlikte tavan yaptı. Alım gücü düşük olan vatandaşlar ise artan fiyatların önüne geçilmesi için bir kontrol mekanizmasının kurulması gerektiğine işaret etti. Uçak bileti almanın kendileri için lüks olduğuna dikkat çeken öğrenciler ise ucuz, rahat ve kısa zamanda seyahat etmenin kendileri için en temel hak olduğunu söyledi. 

Koronavirüs yasaklarının kalkmasıyla birlikte uçak biletlerinin eski fiyatına dönmediğine vurgu yapan Atilla Göker, hava ulaşımında temel sorunun aktarmalar arası uzun süre farkları olduğunun altını çizdi. Göker, “Bence havaalanlarının en büyük sorunu bilet değil, aktarma sorunudur. Çünkü bazı aktarmalar 10 saati bile geçiyor. 10 saat boyunca havaalanında bekleyen bir vatandaşı düşünün. Bu vatandaşın yemek alma, su alma gücü kalmıyor. Paranın çoğunu bilete veren birisi pahalı olan şeyleri nasıl alabilsin? Zaten alım gücü de yok. Bir suyun ya da bir çayın 10 liradan, bir kahvenin ise 20 liradan satıldığı bir yerden bahsediyoruz. 10 saat bekleyen kişi burada ne yiyip içebilir ki? Kesinlikle aktarmalar arası mesafelere düzenleme getirilerek kısaltılması gerekir” diye konuştu. 

Acil bir durumda hava ulaşımını kullanmak zorunda kalan vatandaşların bir aylık ev kirasını uçak biletine vermek zorunda kalabileceğinden bahseden Meryem Yağumli, “Özellikle iç hatlarda sefer bulmak gittikçe zorlaşıyor bilet fiyatları arttıkça sefer sayıları azalıyor. Sabah 5-6 gibi saatlerde bilet fiyatları daha düşük ancak aynı günün öğle saatlerine doğru inanılmaz fark oluyor fiyatlarda. Bilet fiyatlarının yüksek olmasını uçak giderleri, artan maliyet masrafları, döviz farkı gibi sebeplerle açıklayanlara şunu sormak lazım: Aynı günün sabah saatlerinde düşük olan bilet fiyatlarının öğle ve akşam saatlerinde 200-300 lira farkla satılıyor olmasının açıklaması nedir?” sorusunu sordu. 

“SADECE BİLET DEĞİL, HAVAALANINDAKİ FAHİŞ FİYATLARDA DÜŞÜRÜLMELİ”

Atilla Göker: Uçak biletleri zaten pahalı. Biletlerin pahalı olmasının yanı sıra asgari ücretle çalışan bir insanın Türkiye’de bilet alıp seyahat etmesi neredeyse lüks haline geldi. Bu lüks hali pandemi ile tavan yaptı diyebiliriz. Çünkü pandemide 100 TL’ye olan otobüs biletini 500 TL’ye sattıklarını gördük. Sosyal mesafe ve pandemi kurallarını fırsata çevirdiler. Fahiş fiyatlarla satış yaparak vatandaşları mağdur ettiler. Türkiye’de sadece uçak biletleri için değil, bütün ulaşım araçları için kontrol sistemi kurulmalıdır. Bu sistem olmadan biletler artmaya devam eder. Tıpkı büyük marketlerde satılan ürünlere gelen zam gibi. Orada da kontrol mekanizması yok. Domates alamayan vatandaşlar pazarlardan arta kalan domatesleri toplayarak yemek yapıyor. Bence havaalanlarının en büyük sorunu bilet değil, aktarma sorunudur. Çünkü bazı aktarmalar 10 saati bile geçiyor. 10 saat boyunca havaalanında bekleyen bir vatandaşı düşünün. Bu vatandaşın yemek alma, su alma gücü kalmıyor. Paranın çoğunu bilete veren birisi pahalı olan şeyleri nasıl alabilsin? Zaten alım gücü de yok. Bir suyun ya da bir çayın 10 liradan, bir kahvenin ise 20 liradan satıldığı bir yerden bahsediyoruz. 10 saat bekleyen kişi burada ne yiyip içebilir ki? Kesinlikle aktarmalar arası mesafelere düzenleme getirilerek kısaltılması gerekir. Bir gün boyunca aktarma yapan var. 1-2 saat bekleyebilirsin ama 10 saat beklemek çok zor. Örneğin ben bugün Ukrayna’nın başkenti Kiev’den Ankara’ya oradan da Gaziantep’e aktarma yapacağım. Bekleyeceğim saat 10 saati buluyor. Böyle bir yöntemi kim kabul edebilir ki? Havaalanında yiyebileceğin doğru dürüst bir şey de yok. Yiyebileceğim şeyler de çok pahalı. Uçak fakire lüks oldu gibi. Pahalılık ve aktarma birleşince çekilmez oluyor. Bana sorarsanız pahalılıktan önce aktarma meselesinin kesinlikle çözülmesi gerekir. 

“650 TL BURS ALAN BİR ÖĞRENCİNİN 600 TL’YE UÇAK BİLETİ ALMASI MÜMKÜN DEĞİL”

Şeval Akırmak: Okulların açılması ile birlikte öğrencilerin ulaşım ve barınma sorunu da başladı. özellikle şehirlerarası ulaşım ciddi derece de pahalı. Örneğin ben İzmir’de okuduğum için 10 gün sonra Ankara’dan İzmir’e gideceğim. Şimdiden bilet bakıyorum otobüs biletleri 100-150 TL arasında değişiyor. Daha önce otobüsle 70 TL’ye seyahat ediyordum. Uçak bileti almak istedim o da 350-850 TL arasında değişiyor. Biletler adeta cep yakıyor. Birçok yerde öğrenci indirimi de yok. Öğrenciler olarak biletlerde öğrenci indirimi olmasını istiyoruz. Pandemiyle artan bilet fiyatları yasakların kalkmasıyla birlikte eski fiyata geri dönmedi.  Yakıta zam geldiğini biliyoruz ama gelen zam oranında bilet fiyatlarının artması gerekirken, fiyatların tavan yaptığını görüyoruz. Burada bir kontrol mekanizmasının var olması şart. Aksi takdir de biletler fahiş fiyatlardan satılmaya devam edecek. Üniversiteler açıldığı için şehirlerarası ulaşım sirkülâsyonu da artmaya başladı. 650 TL aylık burs alan bir öğrencinin ortalama 600 TL’ye uçak bileti alması mümkün değil. Pandemiden önce fırsat biletlerini 100-150 TL arasında yakaladığımız oluyordu ama şimdi o günleri hayal etmek bile mümkün değil. Umarım en yakın zamanda bir denetim olur ve bilet fiyatının hakkı ne ise fiyatlar o banda çekilir. Çünkü ucuz, rahat ve kısa zamanda seyahat etmek, herkesin hakkı olduğu gibi biz öğrencilerin de en temel hakkı olduğunu düşünüyorum. 

“BİR BİLETİN GELİŞ GİDİŞ FİYATI BİR AYLIK KİRA BEDELİNİ BULMUŞ DURUMDA”

Meryem Yağumli: Uçak bileti maddi boyutu dışında her yönden kara ve demiryollarından avantajlı. Ekim ayında Erzincan’a gideceğim için uçak biletimi bir ay önceden aldım. O yüzden fiyatı gayet uygundu. Tabi uygunluğunu karayollarıyla kıyas ettiğimde anlıyorum. Aynı tarihte Erzincan’a giden otobüs bilet fiyatları da uçak bileti ile hemen hemen aynı hatta bazı otobüs firmalarının biletleri uçak biletinin biraz üzerinde fiyatlandırma yapıyor. Otobüs bilet ücretleri de aldı başını gidiyor. Bagajınız fazlaysa ona bile ücret isteyen firmalar oluyor. Ancak bu her zaman böyle olmuyor. Kısa mesafe gittiğimiz yerlerde otobüs fiyatları daha uygun oluyor. Eğer uçak biletinizi önceden almadıysanız ve acil bir durumda alıyorsanız işte sıkıntı orada başlıyor. Bir hastamız cenazemiz olduğunda bir an önce ulaşabilme telaşıyla bir aylık ev kirasını gidiş geliş uçak biletine vermek zorunda kalıyoruz.

Aynı zamanda sefer bulmak da çok sıkıntı. Özellikle iç hatlarda sefer bulmak gittikçe zorlaşıyor bilet fiyatları arttıkça sefer sayıları azalıyor. Sabah 5-6 gibi saatlerde bilet fiyatları daha düşük ancak aynı günün öğle saatlerine doğru inanılmaz fark oluyor fiyatlarda. Bilet fiyatlarının yüksek olmasını uçak giderleri, artan maliyet masrafları, döviz farkı gibi sebeplerle açıklayanlara şunu sormak lazım: Aynı günün sabah saatlerinde düşük olan bilet fiyatlarının öğle ve akşam saatlerinde 200-300 lira farkla satılıyor olmasının açıklaması nedir?

“UÇAK İLE SEYAHAT ETMEK DAR, HATTA ORTA GELİRLİ KİŞİLER İÇİN HAYAL OLDU”

Sinan Süleyman Kutlu: Son 1 yıl içerisinde temel ihtiyaçlar maddelerinden tutun da, doğalgaz ve elektriğe, giyim harcamalarından kira bedellerine sürekli zam yapılıyor. Peki Ulaşımdaki fiyat artışı 8 ay önce Malatya -Ankara ya (681 km) otobüs bileti 75 TL ye almıştım.   Bugün itibariyle(21.03.2021) 150 TL Bileti almak zorunda kaldım. Otobüs bileti bu derece zamlanmışken uçak ile seyahat etmek dar, hatta orta gelirli kişiler için hayal olduğu kanaatindeyim. Yine Malatya-Ankara uçak biletleri 8 ay öncesine kadar 200-400 TL arasında iken bugünlerde 400 ile 1000 TL arasında satılmaktır. Yetkililerin bu duruma acil çözüm bulmasını bekliyoruz ve soruyoruz bu zamlar neden?

Editör: TE Bilisim