Özel Haber: Türkan Çatal Yıldız

Türk-İş’in açıkladığı verilere göre gıda enflasyonu yıllık yüzde 108 olarak kaydedildi. Gıda enflasyonunun yükselmesi ise gıda fiyatlarının artmasına neden oldu. Semt pazarlarındaki fiyatlar bile cep yakıyorken tüketici şimdiden kış mevsiminin nasıl geçeceğini düşünmeye başladı. Gazetemize açıklamalarda bulunan pazarcı esnafı Hayrettin Morkoç, kışın sebze meyve yemenin daha da zor olacağını belirtti. Pazarda veresiye satışların da arttığına değinen Morkoç, akşam pazarı denilen kavramın da fiyatların yüksekliğinden dolayı bittiğini söyledi.

Gıda fiyatlarındaki yükseliş pazar fiyatlarını da etkiledi. Gazetemize konuşan pazarcı esnafı pazarlarda veresiye teklifinin arttığını ifade etti. Veresiye tekliflerini geri çeviremediklerini belirten Hayrettin Morkoç, “Mecburen tanıdığımız müşterilerimize veresiye veriyoruz, ama veresiye verdiklerimiz de geri gelmiyor ne yazık ki. Bu durum biz esnafı da çok üzüyor. Çünkü çoğu müşterimiz uzun yıllardır tanıdığımız insanlar ve onların böyle zor durumda olmaları bizi de etkiliyor” dedi.

“FİYATLAR ÇOK YÜKSEK, ALIM GÜCÜ ÇOK DÜŞÜK”

30 yıldır pazarcılık yaptığın ifade eden Hayrettin Morkoç, Türkiye’deki ekonomik gidişatın pazardaki gidişatı da kötü etkilediğine değindi. “Fiyatlar çok yüksek, halkın alım gücü düşük” diyen Morkoç sözlerini şöyle sürdürdü: “Bir kilo kabağın 15 lira, dolma biberin 20 lira, sivri biberin 20 lira olduğu pazardan kim ne alabilir ki? Fiyatların böyle olması satışlarımızı da etkiledi. Neredeyse satış yok diyebiliriz. Giderimiz de çok. Müşterilere verdiğimiz poşetlerin kilosu dahi 35 lira oldu. Yakıt fiyatı yüksek olduğu için bu bizi de zorluyor. Pazarcı esnafı para kazanamıyor. Yanımızda çalışan işçiye zor para veriyoruz. Yazın böyleysek kışın ne yapacağız bilmiyorum. Kışın birçok sebzenin meyvenin kilo fiyatı 30 lira olacak. Zengin istediğini alabilirken kışın fakir hiçbir şey alamayacak bu gidişle. Kışın çoğu kişi sebze, meyve yiyemeyecek ve yazın zor bela alıp kuruttuğu kurtulmalıklarla yazı getirmeye çalışacak. Şimdi turşu mevsimi mesela, turşu kurmak istese vatandaş dünyanın parasını harcayacak vaziyette.”

“AKŞAMA DOĞRU FİYAT DEĞİŞTİRSEK ALTINDAN KALKAMAYIZ”

Elde kala, genellikle döküntü malların daha ucuza satıldığı ve akşam pazarı olarak bilinen kavramın artık kalmadığını ifade eden Morkoç şunları söyledi: “Akşam ürünleri daha ucuz olurdu ve çoğu müşteri de o vakitlerde alışveriş yapmayı tercih ederdi. Fakat artık akşam pazarı diye bir kavram da yok. Sabahki fiyat neyse akşam da aynı fiyattan meyve, sebze satışı yapılıyor. Pazardaki esnaf akşama doğru fiyatını değiştirmeye çalışsa altından kalkamaz. Örneğin tezgahımda gördüğünüz kabağı ben 8 liradan aldım, tezgahta 10 liradan satıyorum. Daha ne kadar indirebilirim ki kabağın fiyatını, zaten doğru düzgün kar yapamıyoruz.”

“VERESİYE SATIŞLAR ARTTI”

“Önceden pazarda kimse meyvesini sebzesini yarım kilo almazdı, fakat bu yaz yarım kiloluk ürünler sattık hep” diyen Morkoç, “Şu da var ki veresiye alışveriş yapan da çok oluyor. Mecburen tanıdığımız müşterilerimize veresiye veriyoruz, ama veresiye verdiklerimiz de geri gelmiyor ne yazık ki. Bu durum biz esnafı da çok üzüyor. Çünkü çoğu müşterimiz uzun yıllardır tanıdığımız insanlar ve onların böyle zor durumda olmaları bizi de etkiliyor. Önceden de veresiye ürün satardık ama bir süre sonra o satışların karşılığı gelirdi, şimdi öyle bir şey yok ne yazık ki” ifadelerini kullandı.

Pazara gelenlerin çoğunun emekliler olduğuna değinen Morkoç şunları ifade etti: “Emekli maaşları ile emeklilerin pazardan alabilecekleri çok sınırlı. Ben 30 yıldır bu işi yapıyorum, emekli olmama az kaldı. Emekli olduktan sonra artık çalışamam ama pazara gelen emeklileri de gördükçe nasıl geçineceğimi düşünmeye başladım.”

“PANDEMİDE ÇOK ZOR GÜNLER GEÇİRDİK”

Bir diğer pazarcı esnafı Ramazan Gedik ise maliyetlerinin yüksekliğine değindi. Pazarcı esnafının eskisi gibi kart etmeyi bıraktığına değinen Gedik şunları söyledi: “Eskiden pazarcı esnafı iyi kötü kar ederdi, şimdilerde ise günü kurtarmaya gayret ediyor. Malların elimizde kalmasından korkuyoruz. Elimizde kalan malı ne yapabiliriz ki? Zaten yakıt fiyatları çok yüksek… Yakıt fiyatları bari biraz daha uygun olsa biz de sadece diğer giderleri düşünmeye başlayacağız. Zaten pandemide çok zor günler geçirdik. Tam her şey bitti derken bu kez de ekonomik sorunlar baş gösterdi. Burada gördüğünüz pazarcı esnafının neredeyse tamamı aileleri olan, ev geçindiren insanlar. Her biri nasıl geçineceğizin derdine düşmüşler.”

Satışların eskisi olmadığına dikkat çeken Gedik, “Eskiden her ne kadar ekonomik sıkıntı olsa da vatandaş yine de pazarına gelir, pazarlığını alır giderdi. Şimdi o da yok ne yazık ki. Çünkü gıda fiyatları çok yüksek. Pazardaki fiyatlar benim 30 yıllık meslek hayatım boyunca neredeyse hiç görmediğim fiyatlar. Vatandaşlara da bir şey diyemiyoruz. Çoğu kira derdini düşünürken gelip buradan pazarlık malzeme almasını bekleyemeyiz. Vatandaşın durumu da biz esnafı çok üzüyor. Çünkü çoğu müşterimiz ya yarım kiloluk ürünler alıyor ya da veresiye teklif ediyor. Geri çevirmek de olmuyor. Biz de arada kalmış durumdayız” ifadelerini kullandı.

Çoğu müşterinin fiyatlardan dolayı pazarcıya da kızgın olduğuna değinen Gedik, “Pazardaki fiyatların sorumlusu biz değiliz. Biz de istemeyiz fiyatların böyle olmasını ama bizim de elimizden bir şey gelmiyor” dedi.

“ZİNCİR MARKETLER SATIŞLARIMIZI ETKİLİYOR”

Zincir marketlerde sebze, meyve satışının olmasının pazarcı esnafının işlerini kötü etkilediğine vurgu yapan Gedik, “Zincir marketlerde neredeyse yok yok. Hal böyle olunca bu durum biz pazarcı esnafını da kötü etkiliyor. Biz pazarda hazır gıda ürünleri satıyor muyuz örneğin ya da bir başka market ürününü. Gelin görün ki zincir marketlerin satmadığı yok. Bu da bizim işlerimizi kötü etkiliyor. Mahalle halkı haftalık pazarını beklemiyor hemen iki adım ötedeki markete gidiyor. Marketteki sebze meyveler ise dondurucudan çıkarılmış taze olmayan sebze meyveler. Üstelik pazardan da yüksek fiyatlara satıyorlar. Benim vatandaşlara tavsiyem pazardan haftalık taze meyve sebzelerini almaları ve mahallelerinin pazarlarına sahip çıkmaları olacaktır” dedi.

“FİYATLARA YETİŞEMİYORUZ”

Pazar fiyatlarının yüksekliğine ilişkin konuşan tüketici Nedim Fidan, emekliler için pazar alıverişinin artık çok zor olduğunu belirtti. Kendisinin de emekli olduğuna değinen Fidan, “Ben neredeyse hiç böyle pazar fiyatıyla karşılaşmamıştım. Az önce bir demet maydanoz aldım ve 5 lira verdim. Halbuki geçen yıl bu fiyatın kaç katı kadar daha ucuzdu. Bir emekli bir demet maydanoza 5 lira ödüyorsa nasıl geçinecek, ne yiyecek, ne içecek? Birde bir emeklinin Kiacı olduğunu düşünün. Ankara’da en ucuz kiralık ev 4 bin lira olmuş. Emekli maaşıyla kirasını mı ödesin yoksa geçinmeye mi çalışsın. Hayat artık emekliler için daha da zor. Benim aldığım emekli maaşı 6 bin 500 lira. Ben iyi kötü birçok şeyden kısarak geçinebiliyorum. İnanın bunu yapmayan o kadar çok emekli var ki... Asgari ücretlileri hiç düşünemiyorum. Mesela hafta sonu torunlarımız ziyarete geliyor, onların önüne bir kap meyve koyamamak hem beni hem de hanımı çok üzüyor. Zor günlerden geçtik ama bu kadar zoruyla ilk kez karşılaştım. Bizi yönetenler ne yaparlar, nasıl bir yol izlerler bilmiyorum ama bu fiyat artışına artık dur denmeli. Yoksa bir lokma ekmek yiyemez duruma gelmemiz yakındır” diye konuştu. 

Editör: TE Bilisim