Kadıköy'de işlenen Ahmet Minguzzi cinayetinde hukuki süreçte yeni bir gelişme yaşandı. Mahkeme, olay yerindeki parkın güvenlik kamera kayıtlarının zamanaşımına uğradığı gerekçesiyle silindiğini açıkladı. Bu durum soruşturmanın seyrini etkileyebilirken, delil eksikliği tartışmaları yeniden gündeme geldi.
Ahmet Minguzzi Cinayetinde Güvenlik Kameraları Zamanaşımı Nedeniyle Silindi
Davaya bakan mahkeme, cinayetin gerçekleştiği parkta bulunan güvenlik kamera kayıtlarının zamanaşımına uğrayarak silindiğini duyurdu. Uzmanlar, soruşturmanın sağlıklı ilerleyebilmesi için görüntülerin olaydan hemen sonra el konulması ve mahkemeye sunulması gerektiğine dikkat çekiyor. Kamera kayıtlarının bulunmaması, davada önemli bir delilin kaybı olarak değerlendiriliyor.
10,3 cm’lik Bıçak Kanun Kapsamında Değil
Olayda kullanılan 10,3 santimetre uzunluğundaki sivri uçlu bıçak, İstanbul Bölge Kriminal Polis Laboratuvarı tarafından incelendi. Laboratuvar, bıçağın 6136 Sayılı Kanun’un 4. maddesi kapsamındaki yasaklı bıçaklar arasında yer almadığını raporladı. Bunun üzerine Başsavcılık, “Bıçak veya Diğer Aletleri İzinsiz Olarak Satma, Satın Alma, Taşıma veya Bulundurma” suçlamasıyla ilgili kovuşturmaya yer olmadığına karar verdi.
Hukuki Belirsizlik ve Kamuoyu Tartışması
6136 Sayılı Kanun’un kesici aletler konusundaki belirsizliği, kamuoyunda tartışma yarattı. Ahmet Minguzzi’nin ailesi ve destekçileri, cinayette kullanılan bıçak kanun kapsamında değilse hangi bıçakların yasaklı sayılacağını sorguluyor ve yasanın güncellenmesini talep ediyor.
Hukukçu Rezzan Hepözdemir’in Görüşü
Hukukçu Rezzan Hepözdemir, 6136 Sayılı Kanun’un 4. maddesinin kesici aletlerle ilgili düzenlemelerinin yeterince net olmadığını belirtiyor. Mevcut yasalarda, bıçakların yalnızca saldırı veya savunma amacıyla özel olarak üretilmiş olması halinde yasak kapsamına girdiği vurgulanıyor. Hepözdemir, cinayette kullanılan bıçağın uzunluk ve tasarım kriterlerinin netleştirilmesi gerektiğini ifade ediyor.
Aile Hukuki Süreci Sürdürecek
Ahmet Minguzzi’nin ailesi, mahkemenin verdiği karara itiraz ederek her türlü hukuki yola başvuracaklarını açıkladı. Bu gelişmeler, 6136 Sayılı Kanun’un güncellenmesi ve kesici aletlerle ilgili daha net düzenlemeler yapılması gerektiği tartışmalarını yeniden alevlendirdi.
6136 Sayılı Kanun’un 4. Maddesi Neleri Kapsıyor?
Türkiye’de silah taşımaya ilişkin düzenlemeler 6136 Sayılı “Ateşli Silahlar ve Bıçaklar ile Diğer Aletler Hakkında Kanun” ile yapılıyor. Kanunun 4. maddesi, belirli silah ve bıçak türlerinin yapımı, satışı, bulundurulması ve taşınmasına ilişkin hükümleri içeriyor.
- Savunma Amaçlı Silahlar Yasak: Kanuna göre, savunma amacıyla özel olarak üretilmiş bıçak, kama ve saldırı türevli silahların taşınması yasak. Ancak meslek ve sanat icrası için kullanılan kesici aletler bu yasakların dışında tutuluyor.
- Uzunluk ve Tasarım Kriterleri: Kanunda bıçak uzunluğu konusunda net sınır belirtilmemiş olsa da, kriminal raporlarda 15 cm üzerindeki bıçakların taşınması genellikle yasak kabul ediliyor.
- İzin ve Ruhsat Gereklilikleri: Sivil vatandaşların ateşli silah taşıması için resmi izin zorunlu. Kanun, yivsiz tüfekler ve spor amaçlı ateşsiz silahlarla ilgili de düzenlemeler getiriyor.
