Turşusuyla meşhur olan Ankara’nın ilçesi Çubuk’ta turşuculuk yapan ve tüm dünyaya turşu satan Zavrak Turşu geleneksel metotlarla turşu üretmeye devam ediyor. Firmasını ve iyi turşunun nasıl olması gerektiğini gazetemize anlatan Zavrak Turşu’nun sahibi Hasan Işık, “Çok üretim yapmıyoruz, iyi üretim yapıyoruz. İyi noktalarda geleneksel üretim yapıyoruz” dedi. Öncelikle sizi tanıyabilir miyiz Hasan Bey? Ben, Çubuk Zavrak Turşuları’nın sahibi Hasan Işık. Zavrak Turşu 1969 yılından beri hizmet veren bir firma. Ben ise firmamızda üçüncü kuşağım. Zavrak Turşusunu özel kılan ne? Firmamız 1969 yılında “geleneksel ev yapımı” tarzı ile turşu üretimine başlamıştır. Yıllar itibariyle bölgemizdeki sebze üretiminin çeşit ve kalite olarak artması ile hem üretim kapasitesini hem de ürün çeşidini artırmış, zamanla makineleşmeye giderek günümüz üretim teknolojisine ulaşmıştır. Firmamız,1997 yılında şirketleşerek IŞIK Turşuculuk ve Gıda Sanayi Ticaret ve Limitet Şirketi olarak tescil edilmiştir. Firmamız, 2003 yılında ZAVRAK markasını tescil ettirmiş ve Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı üretim izni alan bölgemizin ilk ve öncü firması olmuştur. Firmamız, doğal hammadde kullanarak ve katkısız, yaklaşık 30 turşu çeşidi ile damak tadına uygun üretim yapmaktadır. Sözleşmeli ekim yaptırarak yöremiz sebzelerinin işlenmesini sağlamakta ve yöremiz bölge tarımına ve üreticisine artı değer kazandırmaktadır. Türk mutfağının vazgeçilmezi olan turşu kültürünü yaşatmayı görev edinmiş ve bu doğrultuda her türlü ihtiyaca cevap vermektedir. Özellikle katıldığı ulusal fuar ve festivallerde sadece kendi markasını değil geleneksel yöremiz turşusunu tanıtma misyonunu da üstlenmiştir. Firmamız, halen geleneksel ev yapımı üretim tarzı ile teknolojiyi birleştirerek Gıda Kodeksinde yer alan hijyen kurallarına uygun, üstün kalitede turşu üretimine devam etmektedir. İyi tarım ile üretilen sebzelerden ve kendi yöremizde yetiştirdiğimiz sebzelerden yapıyoruz turşumuzu. Üretimi de hatta kendi bölgemizin suyunu kullanarak yapıyoruz. Doğal, gıdaya uygun tuz gölü tuzu kullanıyoruz. İçerisine kendi üzümlerimizden yaptığımız sirkeleri kullanıyoruz. Yani bizde doğallık ön planda. Şuan biz herhangi bir ürünümüzü teste gönderdiğimizde organik sertifikası alabilecek düzeyde üretim yapıyoruz. Dünyaya satış yapabiliyor musunuz? Dünyanın her yerine Zavrak Turşularının satışını yapıyoruz. Bu yıl Ağustos ayında Çubuk’ta dünyanın en büyük turşusunu kurmak için bir etkinlik düzenlendi. Kurulum esnasında Ender Saraç gibi isimler de bulundular. Dünyanın en büyük turşusunu kurduk ve Guinness tarafından tescili de sağlandı. Sonrasında da Eylül ayında festival yapıldı. Çubuk’ta yapılan turşu festivalinin bizi hem kalite açısından hem de marka olarak çok yukarılara taşıdığını düşünüyorum. Bu sene 13’üncüsü yapıldı hatta ve alanda 500’den fazla stant vardı. Bir milyon civarında da katılım oldu. Festivalin ilki ve sonuncusu arasında festivalin bilinirliği açısından çok fark var. Yani çok ileri noktada olduğumuzu görebiliyoruz bu vesile ile. Doğallığı ile dünyada Guinness tarafından tescillenen bir turşunun temsilciyiz. Hatta Çubuk’ta turşuculuğu yapan ilk aile biziz. Dedem bu işi başlatmış, sonrasında annem, sonrasında da ben. Umuyorum ki benden sonra da çocuklarım devam edecek. Turşu kurarken dikkat edilmesi gerekenler var mı? İnsanlar kendi turşularını kurmak istiyorlar, çok da haklılar. Ama az önce dediğimi tekrar etmek istiyorum. Sözleşmeli tarım yöntemleri ve iyi tarım yöntemleri ile elde edilmiş sebzeden turşu kurmak gerekiyor evvela. Bu ise bizim sebzelerin nasıl yetiştiğini, bir anlamda onları denetlediğimizi, kontrol ettiğimizi de gösteriyor. Dolayısıyla kullanılan gübre, ilaç, zirai uygulamalar gibi şeylerin hepsini de denetlediğimiz için yaptığımız turşu da diğerlerinden farklı oluyor. Birde tüketicileri düşünelim. Pazardan aldığı ürünler ile evinde turşu kuracak. Ama o ürünlerin pazara nasıl geldiğini bilmiyor. Ürünlerin nasıl yetiştiğini, ne gibi yöntemler kullanıldığını bilmiyor. Ya da sirkeyi düşünelim. Bunların hepsi iyi turşu kurmada birer faktör. Zavrak olarak geleneksel üretim tarzına devam mı ediyorsunuz? Geleneksel üretim tarzını asla bırakmadık. Ne amatör ruhu bıraktık ne de geleneksel üretim tarzını bıraktık. Çok üretim yapmıyoruz, iyi üretim yapıyoruz. İyi noktalarda geleneksel üretim yapıyoruz. Teknolojiyi kullanıyoruz ama teknolojiyi kullanmamızın tek nedeni standardizasyonu sağlamaktır. Çünkü artık büyükçe bir pazar var ve iyi yapılan üretime bu pazarın içinde bulunmamız gerekiyor. Makine deyince insanların aklına ‘fabrikasyon üretim’ geliyor. Fakat makine kullanımı bu anlama gelmiyor. Kendim Gıda Mühendisiyim ve amatör ruhumu kaybetmeden üretim yapıyorum. İlk başlarda çıraktım ve büyük bir heyecanla bu işi yapıyordum. O zamanki heyecanımı hala kaybetmiş değilim ve o heyecanla devam ediyorum. Son olarak eklemek istedikleriniz var mı? Gıdada iyi üretime önem veriyoruz. Bütün çalışanlarımıza bunu anlatmaya çalışıyoruz. Doğal ürün, katkısız ürün bizim şiarımız olmuş durumda. Son olarak ise gazetenize çok teşekkür ediyorum bize bu fırsatı sunduğu için. (Türkan ÇATAL YILDIZ)

Editör: TE Bilisim