Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK), 2024 yılı doğum istatistiklerini kamuoyuyla paylaştı. Açıklanan verilere göre; doğum oranlarında yıllar içinde süregelen düşüş eğiliminin bu yıl da devam ettiği görülüyor. Uzmanlar, bu eğilimin Türkiye’nin demografik yapısını derinden etkileyebileceği konusunda kaygılı.
TÜİK verilerine göre; 2024 yılı içerisinde toplam 937 bin 559 bebek dünyaya geldi; doğan bebeklerin %51,4’ünün erkek, %48,6’sının ise kız olduğu kayıtlara geçti. En çarpıcı veri ise toplam doğurganlık hızında yaşandı. Kadın başına düşen ortalama çocuk sayısını ifade eden bu oran, 2024’te 1,48'e gerileyerek Türkiye’nin nüfusunu yenileyebilmesi için gerekli olan 2,10 seviyesinin oldukça altına düştü.
TÜİK raporunda yer alan bölgesel verilere göre; doğurganlık hızının en yüksek olduğu il 3,28 çocukla Şanlıurfa olurken, onu sırasıyla Şırnak (2,62) ve Mardin (2,32) izledi. En düşük oranlar ise 1,12 ile Bartın ve Eskişehir illerinde kaydedildi. Bu durum, doğurganlıkta bölgesel eşitsizliklerin halen sürdüğünü gözler önüne serdi.
TÜİK verileri, doğurganlık hızının eğitim düzeyiyle ters orantılı olduğunu da ortaya koydu. Okuma yazma bilmeyen ya da yalnızca ilkokul mezunu kadınların doğurganlık hızı 2,65 iken, yükseköğretim mezunu kadınlarda bu oran 1,22’ye düştü. Kadınların eğitim seviyesi arttıkça, çocuk sayısı da azalıyor.
Ayrıca doğum yapan annelerin ortalama yaşı da arttı. 2001 yılında ortalama 26,7 olan annelik yaşı, 2024’te 29,3'e yükseldi. İlk doğum yaşı ise 27,3 olarak tespit edildi. Bu değişim, kadınların çocuk sahibi olmayı daha ileri yaşlara ertelediğini gösteriyor.
Demografi uzmanları, doğum oranlarındaki bu düşüşün uzun vadede yaşlı nüfusun artmasına ve sosyal güvenlik sisteminde sürdürülebilirlik sorunlarına neden olabileceği görüşünde. TÜİK’in verileri, Türkiye’nin artık nüfus artışında yeni bir döneme girdiğini ortaya koyuyor.