İtalya’nın sanat dolu şehri Floransa, 20. yüzyılın en karanlık suç vakalarından biriyle sarsıldı. “Il Mostro di Firenze” yani Floransa Canavarı olarak anılan seri katil, 17 yıl boyunca genç çiftleri hedef aldı. Cinayetler, hem İtalya’da hem dünyada büyük yankı uyandırdı. Ancak soruşturma süreci, karmaşık ilişkiler, eksik deliller ve tartışmalı kararlarla doluydu. Bugün bile bu dosya, tam anlamıyla kapanmış değil.
Floransa Canavarı, 1968 ile 1985 yılları arasında arabalarında baş başa olan genç çiftleri hedef alan bir seri katildi. Cinayetlerde aynı silahın kullanılması, katilin belirli bir ritüel izlemesi ve hiçbir iz bırakmaması, soruşturmayı çıkmaza soktu.
1990’larda İtalyan yetkililer, Pietro Pacciani isimli bir adamı baş şüpheli olarak tutukladı. Pacciani, geçmişte cinsel suçlardan hüküm giymişti ve fiziksel deliller onu işaret ediyordu. Ancak mahkeme süreci karmaşık geçti; Pacciani önce suçlu bulundu, sonra temyizde beraat etti. Ardından yeniden yargılanması planlanırken hayatını kaybetti.
Pacciani’nin arkadaşları Mario Vanni ve Giancarlo Lotti de suçlamalara dahil edildi. Ancak bu kişilerin gerçekten katil olup olmadığı hâlâ tartışmalı. Bazı uzmanlar, cinayetlerin bir “grup” tarafından işlendiğini öne sürüyor.
YAKALANDI MI?
Floransa Canavarı’nın kimliği kesin olarak ortaya konamadı. Cinayetler hâlâ resmen çözülmüş değil. 2022’de bir zarf üzerinde bulunan DNA nedeniyle dosyanın yeniden açılması gündeme geldi⁽³⁾. Ancak bugüne kadar net bir sonuç alınamadı.