Yaratıcı Yazarlık (Hikaye Yaratımı)

Abone Ol

Geçen hafta yaratıcı yazarlık üzerine yaptığım okumalardan hareketle “karakter yaratımı” konusunda detaylı olduğunu varsaydığım bir yazı kaleme almıştım. Bu hafta ise yaratıcı yazarlık üzerine “hikaye yaratımı” konusunda öğrendiklerime değineceğim. İçinizde yazı işleri ile ilgilenenler var ise buyrun öğrendiklerimi paylaşayım.

Hikaye yaratımı için elbette yaratıcılığınızın geniş olması şart, ancak bunu geliştirmek için çeşitli yöntemlerden yararlanabilirsiniz. Örneğin gittiğiniz bir kafede hiç tanımadığınız birinin hayatı üzerine tahminlerde bulunup bunu hikayeleştirin veya çevrenizde benzer karakterde olduğunu düşündüğünüz insanların hayat hikayelerini harmanlayarak ortaya yeni bir hayat öyküsü çıkarın.

Polisiye bir roman yazmayı düşünüyorsanız önünüze bir kaç gazete açın ve cinayet haberlerini okuyun, bu haberleri harmanlayarak farklı bir suç öyküsü yaratın. Veya tutkulu bir aşk hikayesi yazmak istiyorsanız magazin dergilerini karıştırıp, ünlü çiftlerle ilgili haberleri harmanlayıp bambaşka bir hikaye yaratabilirsiniz.

Yunanca “agon” kelimesi “çatışma” anlamına gelir. Her hikaye en az bir çatışmadan (sorun, çelişki) oluşur ve çatışma çözüldüğünde hikaye sona erer. Bir hikayede ne kadar çok çatışma olursa olsun her zaman en temelde tek bir ana çatışma vardır ve bu hikayenin ana fikridir. Bu nedenle ana çatışmanızı en iyi şekilde yaratmalısınız. Ana çatışmayı besleyecek, zenginleştirecek istediğiniz kadar yan çatışma yaratabilirsiniz. 

Kahramanının ana çatışma yaşarken kendi içinde iç çatışma yaşamasını da unutmayın, iç çatışma yazımında başarılı olmak için öncesinde psikoloji üzerine çok sayıda kitap okumanızı öneririm.

Hikaye yaratırken olayları birbirine bağlamayı unutmayın. Örneğin “Adam öldü ve kadın öldü”. Burada iki olay var, ancak birincisi adamın ölümü, ikincisi kadının ölümüdür. Bir olayı diğerinin sonucu yaparsanız ortaya kurgu çıkar. “Adam öldü ve sonra kadın üzüntüden öldü”. Hikaye, birbiri ardına dizilmiş neden-sonuç ilişkileri zinciridir.

Hikayenizde karakterlerinize verdiğiniz roller de son derece önemli, özellikle her hikayede en az bir mağdur rolü, kurtarıcı rolü ve zorba rolü olmasına özen gösterin… Bu roller 3 farklı kişide olabileceği gibi, aynı kişide zaman içerisinde beliren roller de olabilir. Nasıl kullanırsanız kullanın, karakterlerinize bu rolleri vermek hikayenizi canlı tutar.

Her hikaye soru işaretleri ile başlar, okuyucuyu düşünmeye sevk eder, meraklandırır. Bu soru işaretlerini kitabın en erken yarısına gelmeden cevaplamayın. Kimse artık sonunu merak etmediği bir şeyi okumak istemez. Ve sorularınız cevaplanmaya başlaydan önce, asla aralarında çatışma yarattığınız karakterleriniz arasında bir uzlaşmaya gitmeyin, bu hikayenizi zayıflatır.

Benim öğrendiklerimin özeti bu. Haftaya görüşmek üzere.

Keyifli haftalar…