Tükenmişlik sendromu en çok Y ve Z kuşağını etkiliyor. Sabancı Üniversitesi Yönetim Bilimleri Fakültesi’nden akademisyenlerin danışmanlığında yapılan araştırma, çalışanların genel esenlik düzeyini etkileyen önemli faktörleri ortaya koydu. Araştırma, 1.000 kişinin katılımıyla yapıldı ve ofis ortamı, çalışma özerkliği, sosyal ilişkiler gibi başlıklar üzerinde duruldu.
Araştırmanın en dikkat çekici bulgularından biri de rol belirsizliğinin tükenmişlik üzerindeki etkisi oldu. Çalışanların kendilerinden ne beklendiğini bilmemesi, görevlerinin net olmaması gibi faktörler tükenmişlik hissini artırıyor. Öte yandan, iş yerindeki sosyal ilişkilerden hoşnutluk ve çalışma özerkliği, bu hisleri azaltan unsurlar olarak öne çıkıyor.
Eko-Anksiyete, çalışanları daha fazla etkiliyor
Eko-anksiyete, iklim değişikliği nedeniyle artan kaygı ve korkuları ifade ederken, bu durumun çalışanların genel esenliği ve tükenmişliğini de olumsuz etkilediği belirtildi. Araştırmada, çevresel faktörlerin iş dünyasındaki genel ruh halini şekillendirdiği ve bu konuda farkındalığın arttığı vurgulandı.
Y Kuşağı en düşük esenlik düzeyine sahip
Araştırmaya katılan Y kuşağı, hem genel esenlik hem de tükenmişlik açısından en düşük seviyelerde yer alırken, Z kuşağı da benzer bir tablo çizdi. X ve Baby Boomer kuşağı ise esenlik açısından daha yüksek puanlar aldı. Y kuşağının tükenmişlik hissi, çalışma hayatındaki belirsizlik ve stresle doğrudan ilişkili olduğu görüldü.
Araştırmada, esnek çalışma olanakları en yaygın görülen esenlik uygulaması olarak öne çıktı. Çalışanlar, esnek çalışma saatlerinin stres ve kaygı yönetimini iyileştirdiğini belirtirken, bu tür uygulamaların zihinsel ve bedensel sağlıklarına olumlu katkı sağladığını ifade etti. Ayrıca, çalışanlar yan haklar ve işin anlamlı olmasını, maaşın önünde tutuyor.
Çalışanların en büyük beklentisi yan haklar ve esneklik
Araştırma, çalışanların en önemli beklentilerinin yan haklar olduğunu ortaya koydu. Çalışanlar, işin anlamlı olması, kişisel değerlerle örtüşmesi ve esnek çalışma olanakları gibi faktörleri de yüksek öncelik olarak sıraladı. Eğitim ve sertifikasyon imkanları ise çalışanlar için daha düşük öncelik taşıyor.