Mustafa Necati ve Nuri Pakdil

ANKARA HEYKEL FAKİRİ: Çoğu caddelerde yabancı liderlerin heykellerine rastlıyoruz,  mutlaka heykelleri koyduğumuz devletlerde bizimkilerini koymuş olacaklar ki, bu uygulama sürmektedir. Ankara’ya Orhan Gazi, 1. Murat, Yıldırım Bayezid, Mehmet Çelebi ve Alparslan’ın heykellerinin dikilmesi, geçmişimize saygıyı ifade etmiş olmaz mı? Ankara Bahçelievler semtindeki, çoğu sokaklar numarayla anılmaktadır. (32. Sokak, 34. Sokak gibi…  S.T.) Buralara şehitlerimizin, yazarlarımızın, kahramanlarımızın  adları verilemez mi?.. HAGİA SOPHİA KİLİSESİ: Bu kilise de hangisi demeyesiniz, bu kiliseye sonradan bir aziz adı olan Ayasofya verilmiştir… 1934 yılında, Ayasofya’yı müzeye dönüştüren kararnamedeki,  imzanın Atatürk‘ün mü  değil mi? Suni gündemi akıl alacak gibi değil… O tarihte göstere göstere Atatürk’ün imzasını taklit edecek bir zat? Anasından doğmuş olabilir mi? Atatürk, imzasını taklit ettirir mi? Maksat gündem olsun…  Allah rızası için önderimizin yakasını bırakın artık. YÜZME BİLMEYEN SOKAĞA ÇIKMASIN: Altyapısı  zayıf mı zayıf şehirler, beş dakikalık yağmurla, tıkanan mazgallar, su dolan altgeçitler, yolda kalan araçlar ve sele kapılan insanlar… Bir daha seçilemem korkusuyla, alt yapıya değil de görünür alanlara yatırım yapan Belediye Başkanlarının,  şapkalarını önlerine koyup düşünmeleri gerekir… Meteorolojinin  “sağanak yağmur var’’  uyarılarını duyanların,  şemsiyelerinin yanı sıra, cankurtaran simitlerini yanlarına almalarında büyük yarar vardır… Olmadı, yüzme bilmeyen sokağa çıkmasın!.. İHA