Konuşmalar - 18

Abone Ol

Galeri Nev

Evimizin sokağı alışılagelmiş halinden haylice uzak. Arabadan geçilmiyor. Sokakta iğne atsan yere düşmez. Fular takan abiler, şık ve gösterişli giyimli ablalar sokağa araçlarıyla gelip daha sonra tam yan apartmanımızda bulunan bir mekana giriyorlar. İçerisi dışardan daha fena. Tek görebildiğimiz sarı ışıklar altında bir sürü insan ve onların arasında dolaşan garsonlar. Neye tanık olduğumuzu ne biz anlayabiliyoruz, ne de sokağımızın büyükleri. En sonunda tatmin edici bir cevap geliyor birinden. “Sergi mi ne varmış, ona gelmişler.”

Dışarda, tam Galeri Nev’in karşısında bulunan kaldırım yükseltisine biz sokağın çocukları oturmuş içeriye bakarken kıvranıyorduk. İçeride ne var öğrenmemiz şarttı. Gelen herkes sorgusuz sualsiz içeriye girebiliyorsa biz de girebilmeliydik. En nihayetinde fularımız ve gösterişli kıyafetlerimiz olmasada önlemenez bir merakımız vardı.

Girdik içeri. Kimse garipsemedi bizi. Kimse düşündüğümüz gibi dik dik bakmadı. Duvarlarda resimler asılıydı. Burası dışardan ufak gözüküyordu ancak içeriyi gezmeye başlayınca anladık ne kadar büyük olduğunu. Resimlere bakarak gezerken galeriyi sanki 40 yıllık sanat eleştirmenleri gibi içecek ve kanepe almayıda ihmal etmemiştik.

Bir ara ben çocuklardan ayrıldım. Köşede asılı resimlere bakarken artık çıkmam lazım diye düşünüyordum. Çocuk boyumla insanların arasından kapıya doğru ilerlemeye başladım. Gözüme biri çarptı, tanıdık. Bu kimdi? Biliyorum ben bu adamı diye düşünürken yanıma gelen çocuklardan biri “Temel burada gördünüz mü?” dedi. Tanıdık olan adamın artık kim olduğunu biliyordum. Biraz daha yaklaştım. Evet Temel dedim, çıktım, yan apartmanda bulunan evime gittim. Eve gidince anneme;

  • Anne yan tarafta Temel’I gördüm. Hani şu dizide oynayan.
  • Ne işi varmış burada?
  • Sergi mi ne varmış, ona gelmiş.

--------------------------------------------

Galeri Nev 1984’te Ankara’da kuruldu. Kuruluşundan bu yana, 300’e yakın sergiye ev sahipliği yaptı. Bu sergiler ağırlıklı olarak 1950 sonrasını temsil eden Türkiye’nin ‘ilk modernistleri’ ve onlara eklemlenen üç kuşağın eserlerinden derlendi. Nev, ayrıca, Alechinsky, Bonnard, Dali, Dubuffet, Picasso, Pedersen ve Saura sergileri ile Avrupa modernizmine de kapılarını açtı. Galeri mekanında gerçekleşen sergilerin yanısıra, Kopenhag’da Charlottenborg Sanat Merkezi’nde “I am Another”, Ankara’da Devlet Resim ve Heykel Müzesi’nde “CoBrA”, Atatürk Kültür Merkezi’nde “Merkez Bankası Koleksiyonu”, ve İstanbul’da Yapı Kredi Kültür Merkezi’nde “Sainsbury Koleksiyonu” sergilerini gerçekleştirdi. Galeri, Türkiye’deki zengin sanat üretimine karşın sınırlı kalan sanat tarihi ve sanat eleştirisine kuramsal bir yaklaşım geliştirmeyi sorumluluk edindi. Böylece Nev, editörlüğünü üstlendiği on bir takım özgün baskı, yüzün üzerinde sınırlı baskı reprodüksiyon ve doksan beş cilt sanat kitabı ve kataloğu ile diğer galerilerden ayrıştı. 2000 yılında, Galeri Nev onbeşinci kuruluş yıldönümünü sekiz tematik sergi ve galeride gerçekleşmiş farklı sergilerden 2000 reprodüksiyonun yer aldığı MÜZEKİTAP ile kutladı. 2004 yılındaki yirminci yılda ise geçmiş sergiler, daha önce yayınlanmış ve baskıları tükenmiş Nev kataloglarındaki makalelerin yeniden derlendiği başka bir kitabın kaynağı oldu; RESME BAKAN YAZILAR. 2009 yılında, Galeri’nin kurulduğu erken 1980lerde doğan sanatçıların eserleri “NEVNESİL” sergisinde ilk kez bir araya geldi. Bu yeni bir neslin keşif macerası yirmibeşinci yıldan sonra düzenli aralıklarla devam etti. Nihayet, 2024 yılında Galeri Nev, kırkıncı yılını tamamladı. Halen birçok sanatçıya ev sahipliği yapan Galeri Nev Ankara’nın sanatla buluşma noktası olarak anılmaya yeni yerinde devam ediyor.