İRAN ENSTRÜMANI: SANTUR
Bir grup arkadaşıyla metro istasyonunda müzik yapan Orhun Çevik, uygulamadan bir hayli memnun. Memnuniyetini dile getiren Çevik, gazetemize açıklamalarda bulundu.
''Adım Orhun Çevik. Grup arkadaşlarım Baki Erdoğan ve Ömür Yılmaz'la Ankara'da etnik müziği hayata geçiriyoruz. Enstrümanlarımızla birlikte bu işi yapmak için yola çıktık. 10 yaşından beri müzikle uğraşıyorum. Müzik yolculuğuna ilk önce üflemeli çalgılarla başladım. Yaklaşık 6-7 yıl boyunca yani 16 yaşıma kadar klarnet çaldım. Daha sonra Cazz&Blues için saksafona geçtim. Ritm aletleri çalmaya başladım. En son ise Santura geçtim. Santur müzik aletini tanımayanlar ve bilmeyenler için kısa bir açıklamada bulunayım. Santur, İran'a ait bir enstrümandır. Milattan sonra 600'lü yıllarda Hindistan'da ortaya çıkmış daha sonra da İran, Arap kültürüne kazandırılmıştır. Santur, piyanonun atası olarak tanımlanır. Grup arkadaşlarımın enstrümanlarında gitar var, yaylı tanbur var ve perküsyon var fakat metronun altında buna müsaade edilmiyor. Sebebine gelecek olursak, perküsyon çok fazla ses yarattığı ve alan kısıtlı olduğu böyle bir karar alındı. Daha doğrusu, bomba eylemlerinden ötürü sesin halk üzerinde korkutucu bir etki yaratma ihtimalinden ötürü perküsyonu ve vurmalı aletleri kullanamıyoruz'' dedi.
“SOKAĞIN ÖZGÜR BİR RUHU VAR”
Metro istasyonu içerisinde kurulan sanat durağı hakkında da bilgilendirmelerde bulunan Çevik,''Biz yaklaşık 3 haftadır Kızılay metrosundayız. Sanat durağı, 2 aylık bir organizasyon olması sebebiyle aslında yeni sayılır. Büyükşehir Belediyesi'nin organize ettiği bir proje. Belediye Başkanımız Sayın Mustafa Tuna geldikten sonra bu uygulama faaliyet bulabildi. Biz daha önce sokakta çalıyorduk. Bana göre, sokağın özgür bir ruhu var ve biz de insanlara bunu yansıtmaya çalışıyoruz. Bir gün metroda tesadüf eseri gördük bu durağı. Daha sonra bilgi almak adına gerekli yerlerle görüştük. Bize gidip belediyeye dilekçe vermemizi söylediler. Büyükşehir Belediyesine gidip, dilekçemizi verip gerekli işlemleri yaptırdık. Bu sayede halkla buluşup, sanatımızı icra etme yetkisine ulaştık'' diye konuştu.
“HAFTADA ÜÇ GÜN İZNİMİZ VAR”
Kızılay'da iki noktada daha sanat durağı olduğunu belirten Çevik ''Bir tanesi Karanfil ve Yüksel kesişiminin olduğu yer, diğeri de Güvenpark metrosunun çıkışındadır. Cumartesi günleri de grup olarak cumartesi günleri Milli Kütüphane'de çalmaya başladık. Oraya da sanat durağını kurduk zaten. Günde 4 vardiya olmak üzere belirli vardiyalar var. 08.00-11:00 arası, 11:00-15:00 arası 15:00-19:00 ve 19:00-23:00 olmak üzere. Haftada üç gün iznimiz oluyor. Her gün çalmamız söz konusu değil.Çarşamba-Perşembe ve Cumartesi günleri olmak üzere çalmaktayız'' dedi.
''GÜZEL TEPKİLER ALIYORUZ''
Bu zamana kadar hiçbir olumsuz hiçbir tepki almadıklarını belirten Orhun Çevik ''Genelde güzel tepkiler alıyoruz. Alışılagelmişin dışına çıktık. Sadece gitarla yapılan müzikten farklı bir müzik yaptığımızı düşünüyorum. Farklı enstrümanlar olması da insanların ilgisini çekiyor ve hoşlarına gidiyor. Ben bu olayın sokağa taşınması taraftarıyım. Bununla alakalı olarak Giresun'da bir örneği oldu. Giresun Belediye Başkanı, sokağı sahne yaptırdı. Keza, İstanbul'da Kadiköy'de, Taksim'de birçok noktada var böyle şeyler. Umarım ilerleyen zamanlarda böyle bir şey gerçekleşir'' diyerek konuşmasını sonlandırdı.
(Ekin Hazal DOĞRUYUSEVER)