Yarım asırdır varlığını sürdüren ve son dönemlerde çırak yetişmemesinden kaynaklı yok olma tehlikesi ile karşı karşıya kalan Lostracılık mesleğinin son ustası Mert Mitilikçi reklam çağrısı yaptı. Lostracılık mesleğinin yaşatılması için reklamının yapılması gerektiğini söyleyen Mitilikçi, bu konuda devlet kurularından ve belediyelerden yardım istedi. Hazır boya reklamlarının yapıldığı gibi, lostracılık reklamının da yapılması gerektiğini ifade eden Mitilikçi, mesleğin ancak bu şekilde ayakta kalabileceğini belirtti. Mitilikçi, “Müşterilerime hazır boya kullanmamalarını tavsiye ediyorum. Hazır boya da silikon bulunuyor. Silikon olduğu için de gözenekler kapanıyor ve deride çatlama meydana geliyor” dedi. “İŞİMİZİ, DOSTUMUZU, ARKADAŞLARIMIZI VE MÜŞTERİLERİMİZİ SEVİYORUZ” Mesleğin üçüncü kuşağı ve son ustası olan Mert Mitilikçi mesleği çocukluktan beri yaptığını dile getirerek, “ Maddi durumlardan dolayı hem okula gidiyordum hem de çalışıyordum. Okul bittikten sonra devam ettim ve çalışmaya başladım. Dedemin yanında çalışarak başladım işe. Yaklaşık 13 yıldır burada çalışıyorum. İşimizi, dostumuzu, arkadaşlarımızı ve müşterilerimizi seviyoruz. Önemli olan müşteri ile iyi ilişki kurarak kendini sevdirmektir. Müşterilerime hazır boya kullanmamalarını tavsiye ediyorum. Hazır boya da silikon bulunuyor. Silikon olduğundan dolayı gözenekler kapatılıyor ve deride çatlama meydana geliyor” şeklinde konuştu. ‘ Sabit müşterilerimiz çok’ diyen Mitilikçi, “Boş geçen günümüz çok nadir oluyor. Ama işlerimizin de pekiyi olduğu söylenilmez. Bazen para alamadığımız günler oluyor. 50 yıldır Ankara’da olup da burayı bilmeyenler ve görmeyenler var. Ben mesleğin yaşatılması için reklamın yapılması gerektiğine inananlardanım. Reklam yapılmadan mesleğin ayakta kalması zordur. Mesela hazır boyaların reklamı yapılıyor. Bizim de bu şekilde reklamımız yapılabilir. Bu reklamlara belediyeler ve diğer kurumların destek vermesi gerekir” ifadelerini kullandı. “ÇIRAKLIK SEKTÖRÜNÜN BİTMESİ, MESLEĞİNİN DE BİTMESİ DEMEKTİR” 1980’den beri hizmet verdiklerini dile getiren Ali Usta ise şunları söyledi: “Tabi ilk kuruluşumuz 1967’dir. Daha önce Zafer Meydanı’nda çalışıyorduk. Buraya taşındık ve baba mesleğine devam ediyoruz. Fakat baba mesleğinin son kuşağıyız diye biliriz. Çünkü bu mesleği yapacak kimse yok. Çırak yetişmiyor. Peşimizden gelen kimse bulunmuyor. Zaten Ankara genelinde bizden başka bu işi yapan yer de yok. Çıraklık sektörünün bitmesi, mesleğinin de bitmesi demektir. Şuan yaşadığımız durum budur. Sadece bizim meslek değil eski sanatların çoğu tükeniyor. Nasıl ki bakırcılık ve dericilik tükendiyse bu meslekte tükeniyor.” “MESLEĞE YENİ BİR ŞEYLER KATARAK YAŞATMAYA ÇALIŞIYORUZ” Yaklaşık 50 yıldır çok şeyin değiştiğini kaydeden Ali Usta, “Eskiden kara düzen vardı. Ayakkabı hangi renk ise o renge boyanırdı. Şimdi ise istediğimiz rengi isteğimiz şekilde boyayabiliyoruz. Renkleri çeviriyoruz, botları boyayamıyorduk onları boyuyoruz. Her gün üstüne bir şeyler koyarak ilerletmeye çalışıyoruz. Müşteri konusuna gelince de müşterilerimiz iyi. Devamlı olan müşterilerimiz var, çalışıp gidiyoruz. Spor ayakkabıların artmasıyla birlikte işlerimizde azalma meydana geldi. Çünkü herkes spor giyinmeye başladı. Uzuca ayakkabı anlalar var. Ayakkabıyı boyatmak yerine yenisini alıyorlar. Zafer Meydanı’ndaki yerimizde TBMM’nin tamamı geliyordu. Şimdi ise sadece Çankaya Belediye Başkanımız Alper Taşdelen tek geliyor. Yani zamanla müşterilerimizde azalma meydana geldi” dedi. “BURADA HERKES PATRON, HERKES İŞÇİ, HERKES ÇIRAKTIR” Çalışma sistemlerinin havuz sistemi şeklinde işlediğini kaydeden Ali Usta, “Bu işyerinde herkes ortaktır. Patron ya da işçi diye bir kavram yoktur. Herkes işçi, herkes patron ve herkes çıraktır. Bütün paramız bir yerde toplanıyor. İş çıkışında bu parayı eşit şekilde bölüşüyoruz. Burada kim daha çok hızlı ayakkabı boyar yarışması yok. İyi boyadığımız zaman hem biz hem de karşıdaki kişi memnun kalıyor. Zaten bir ayakkabıyı hızlı boyamaya çalıştığında müşteriyle sohbet bile edemiyorsun” açıklamasında bulundu. “20 YILDAN FAZLADIR BURAYA GELİP GİDİYORUM” Lostracılığın sürekli müşterilerden İsmail Kartal da 20 yıldan fazladır burada ayakkabı boyattığını belirterek, “Burası daha sağlıklı, daha nezih ve güvenilir bir ortam olduğu için burayı tercih ediyoruz. Burada çalışan arkadaşlarla aile gibi olduk. Vatandaşları daha sağlıklı ve daha temiz bir boya için buraya davet ediyorum. Bildiğimiz ve güvenilir bir yerdir. Param olsun olmasın haftanın üç günü gelip ayakkabımı boyayıp gidiyorum. Arkadaşları da yıllardır Ankara’ya verdileri hizmetten dolayı kutluyorum” diye konuştu. (Kadir GÜRHAN)