Özel Haber: Kadir Gürhan
İnsanlığın en temel ihtiyaçları arasında yer alan barınma sorunu her geçen gün büyüyor. Birçok vatandaşın aklında olan ev kirası ya da fiyatı düşer mi? sorusu ise güncelliğini koruyor. Gayrimenkul sektörünün geleceğini konuştuğumuz emlakçı İhsan Tilbe, sektörde arz talep dengesizliği yüzünden fiyatların her geçen gün arttığını söyledi. 22 yıldır Demirlibahçe’de emlak sektörü ile uğraştığını belirten Tilbe, Demirlibahçe’nin acilen kentsel dönüşüme ihtiyacı olduğunu ifade etti.
Daire fiyatlarının her geçen gün artığını söyleyen Tilbe, kimsenin bu fiyatlara itiraz etmediğine vurgu yaptı. Tilbe, “Ankara’da yeni bir binada 1 milyonun altında daire bulmak mümkün değil. Kentin en ücra köşesinde daire bulma şansınız olabilir, o dairede 1 milyon 200 bin civarındadır. 10 milyona kadar çıkan daire fiyatı var. Peki biz bu daireleri nasıl satacağız? Satamıyoruz. Vatandaşın alım gücü zaten yok. Alım gücü olmayan vatandaş geçim derdine düşmüş durumda. Konut alacak durumu yok” şeklinde konuştu. Emlak sektörünün geleceğini sorduğumuz Tilbe, sektörün bilinmeyen birçok noktasını gazetemize anlattı. Biz sorduk Tilbe cevapladı.
“ANKARA’DA YENİ BİNADA 1 MİLYONA BİLE DAİRE BULUNMUYOR”
Emlak sektörü nereye gidiyor? Bize sektörün şu anki durumundan bahseder misin?
22 senedir Demirlibahçe’de ticaret yaşıyoruz. Tıkanan emlak sektörü fiyat konusunda tavan yaptı. 0,99 ile başlayan faizlerle çok ciddi bir anlamda daire sattık. Sattığımız daireler 5 kat attı. Güzel paralarla daireler sattık. 150 bin olan daire 1 milyona çıktı kimse de çıkıp bu daire fiyatları niye bu kadar arttı diye itiraz etmedi. Ankara’da yeni bir binada 1 milyonun altında daire bulmak mümkün değil. Kentin en ücra köşesinde daire bulma şansınız olabilir, o dairede 1 milyon 200 bin civarındadır. 10 milyona kadar çıkan daire fiyatları var. Peki biz bu daireleri nasıl satacağız? Satamıyoruz. Vatandaş zaten geçim derdine düşmüş. Bana gelen her vatandaş zor durumda. Vatandaş eskiden ticaret hayatından bahsediyordu şimdi ise iş var mı diyor. Eylül ayı gelmeden önce kiralık daireler konusuna hazırlık yapardık. Atamaların olduğu, öğrencilerin geldiği vakitlerden bahsediyorum. Maalesef şu an bir tane bile kiralık daire bulamıyoruz. Kiralık dairesi olan ve dış ülkede yaşayan müşterim var. Dairesini 6 binden aşağıya vermek istemiyor. Varsın boş kalsın diyor. Bana göre 350 Euro’dur, siizin 350 TL’nize denk geliyor diyor. Bu yüksek kiralar yüzünden müthiş azarlar işitiyorum. Vatandaş çok dert yanıyor. Zannediyor ki bu yüksek kiraları emlakçı belirliyor.
“KİRALIK YA DA SATILIK DAİRE FİYATININ DÜŞMESİ MÜMKÜN DEĞİL”
Kiralık ya da satılık daire fiyatları düşer mi?
Eskiden benim kiralık ve satılık daire tabelamda bir sürü anahtar asılı olurdu. Şu an hiçbir anahtar yok. Çünkü daire yok. Böyle bir ortamda kiralık ya da satılık daire fiyatının düşmesi de mümkün değil. Fakat hepimizin tek temennisi bu fiyatların düşmesidir. Benim tespitidir; bir ülkenin inşaat sektörü ekonomik sıkıntıda ise o ülkenin ekonomisi düze çıkmaz. İnşaat canlanacak ki her sektör kazanabilsin. İnşaatta maliyetler düşecek ki hareketlilik gelecek. Demiri 12 TL ye indiriyorlar ama beton 1000 TL’ye çıkmış. Geçen sene 8 TL’ye aldığım alçının torbası 40 TL’ye kadar çıktı. Maliyetler düşecek ki herkes inşaat yapsın. Ondan sonra bakın bakalım fiyatlar düşer mi, düşmez mi? Başkentte hareketlilik yok. Mamak belediyesi 2 sene önce 900 tane inşaat projesini onaylarken, şu an 20 proje bile yok. Yapım yok ama ihtiyaç artıyor. Ne olacak arz ve talep dengesi olmadığı için de fiyatlar tavan yapıyor. Konut sıkıntısı artarken bir de yurt dışından gelen mülteciler ekleniyor. En büyük sıkıntı da buradan başlıyor. Mülteciler olmasaydı bu kadar konut sıkıntısı da yaşanmayabilirdi. Mülteciler Türkiye’yi terk etse konut ihtiyacı kalmayacak. Hep mülteci alınırsa hem de konut yapılmasa o sektörde tıkanma yaşanır. Fiyatlar tavan yapar. Sokakta dolaşıp kendiniz görebilirsiniz. Bir tane satılık ya da kiralık daire yok. Bizim eskiden her mahallede 20 kiralık dairemiz olurdu. Şu an Demirlibahçe’de en beğenmediğimiz sokakta bile kiralar 3 bin TL. Neden? Daha öğrenciler ve atamalar olmadan daireler bu fiyatta. Eskiden öğrenci gurupları üç aylık kirayı vermemek için kiralık dairenin anahtarını bize teslim ediyorlardı. Sonradan da Eylül’de gelip tekrar daire kiralıyorlardı. Şimdi kimse korkusundan yerinden kıpırdayamıyor. Çünkü daire bulamayacağının farkında. Bulunduğu yerden çıktığın anda evsiz kalıyorsun. Ya da ödediğin kiranın üç katı kira vermek zorunda kalıyorsun. Çünkü konut yok. Mülteciler kalacaksa inşaat sektörünün önü açılmalı. Önünün açılması için de maliyetlerin kesinlikle düşmesi gerekir.
“DEMİRLİBAHÇE’NİN ACİLEN KENTSEL DÖNÜŞÜME İHTİYACI VAR”
Demirlibahçe’de 15-20 binayı birleştirecek şekilde bir kentsel proje başlatmalıyız. Bu şekilde kimsenin ev ihtiyacı da kalmayacak, Demirlibahçe’de modern bir kent olmuş olacak. Ben bunu Mamak Belediyesine söylüyorum ama dinleyen olmuyor. Gelin birlikte bu işi halledelim, Çevre ve Şehircilik Bakanlığına proje sunun yapalım diyorum fakat yapan yok. Demirlibahçe’ye 500 metre uzaklıktaki bütün semtlere 15 kat kadar çıkabilecek şekilde apartmanlara izin veriliyor. Bu durum neden Demirlibahçe için de geçerli olmasın? Demirlibahçe’deki çoğu yapı 50 yaşını doldurmuş, dayanıksız yapılar. Bu yapılar yıkılmayı bekliyor. Kentsel dönüşümün ne olduğunu ve faydasının ne olduğunu hesaplayamıyorlar. Demirlibahçe’nin bütün sokaklarında eğitimsiz birçok genç dolaşıyor. 20 gencin 15’i de yabancı. Bu kitle ile ilgilenen hiç kimse yok. Bu çocuklar yarın kötü yola düşmeye çok müsait çocuklar. Ne bakan var ne de soran. Hepsi başıboş insanlar. Bu sokaklarda 10-15 yaşında dört tane Türk çocuğu bulamazsınız. Olanlar çocuklarını dışarıya bırakmıyor. Çoğu Türk aile de göç edip gitti. Burası şu an Suriyelilerin mahallesi olarak biliniyor. Demirlibahçe’de kentsel dönüşüm projesi başlarsa burası Merkez Ankara projesini bile geride bırakır. Çünkü tren, otobüs, metro buradan geçiyor. Burada okul, üniversite, hastane var ve havaalanına 25 dakika uzaklıkta. Aradığımız her şey burada ama her şey. Demirlibahçe’ye sahip çıkmamız lazım.
“YABANCILARA KONUT SATIŞ İŞİNİ PROMOSYON İŞİNE BENZETİYORUM”
Yabacılara konut satma yasasını nasıl değerlendiriyorsunuz?
Biz, yabancılara konut satarak vatandaşlık verebilecek kadar acil bir millet miyiz? 250 ile 400 bin dolar karşılığında önünüze gelen herkesi vatandaşlığa aldık. Konu bu kadar ucuzlaştırıldığı için bütün alt tabakadaki mülteciler burada. Çünkü kendilerinin 400 bin TL’si ile bizden vatandaşlık alıyorlar. Memleket bu kadar mı aciz oldu. Promosyon gibi bir iş oldu. Resmen şunu alana bunu bedava veriyoruz deniliyor. Çankaya’da 400 bin dolara yeni binada daire bulunmuyor. Yani bir daire fiyatı bile değil.
“EV SAHİPLERİ KİRACILARINI EVLERİNDEN ÇIKARTMAYA ÇALIŞIYOR”
Toparlayacak olursak emlak sektörünün geleceğini nasıl görüyorsunuz?
Gayrimenkul sektörü üzerinde duracak olursak yabancıların bu ülkeden ya kesinlikle gönderilmesi, ya da şehrin dışında mülteci kampları yapılarak oralara yerleştirilmesi gerekir. Açık söylemek gerekirse bu aşamada emlak sektöründe bir gelecek görmüyorum. Sektörün şuan ki en büyük sorunu; ev sahipleri kiracılarını evlerinden zorla çıkartmak istiyor. Çevrede artan kiraları gören ev sahipleri eski kiracılarını çıkararak yeni kiracılar bulmanın peşine düşüyor. Geçen gün 800 TL’ye çıkan eski kiracının yerine 3 bin TL ye kiracı bulundu, hem de bir yıllık kirası da peşin. Çünkü ciddi bir talep fazlalığı var. İster insanca ister mahkeme yoluyla olsun ev sahipleri evlerini boşaltma derdine düşmüş durumda. Böyle giderse kendi evininin odalarını kiraya verecek olan aileler çıkar. Çıkmaya da başlandı bile. Demirlibahçe’de 6 bin TL ye kira olmamalı. 5500 olan bir asgari ücret gerçeği varken, 6 bin TL’ye kira olamaz. Ciddi bir denetim olmalı. Ciddi bir demetimin bu işi çözeceğini düşünüyorum. İnşaat sektörüne dikkat edilmeli ve bu sektör hareketlenmeli. Çünkü bu sektörden birçok insan ekmek yiyor. Bir sirkülasyon var büyük bir sirkülasyon.
