Son yıllarda, zihnin ve bedenin daha iyi kontrol edilmesini teşvik eden ve iyiliğini arttıran yoga hareketleri, fiziksel bir egzersiz biçimi olarak da popüler hale geldi. Yoga’nın bütünsel bir bakış açısı  olduğunu vurgulayan Yoga eğitmeni Sema Akın’la keyifli bir söyleşi gerçekleştirdik. Akın’a göre yoga, yanlış bilinenin aksine bir din değil, bir yaşam biçimi. Advayto Yoga’nın ortağı olan eğitmen Sema Akın uzun yıllardan beri yogayla uğraşıyor. . Yoga’yı ilk stüdyo formuna getiren ekibin kendileri olduğunu dile getiren Akın,  ‘’Kurumumuzda 21 farklı eğitmen 21 farklı yoga dersi veriyor. Şefkatli farkındalık temelli bir yaklaşımımız var. Bu şekil kişilerin yetersizlik hissi yaşamaksızın kendilerini evinde hissederek bizimle paylaşıma girmelerini bekliyoruz. ‘’ ifadesini kullandı. ‘’YOGA KESİNLİKLE BİR DİN DEĞİLDİR’’ Her şeyden önce yoga bir felsefe, bir yaşam tarzıdır ama kesinlikle bir din değildir açıklamasını yapan Akın ‘’Bize sıkça soruluyor ve oldukça yanlış biliniyor yoga kesinlikle bir din değildir. Yoga’da bütünsel bir bakış açısı hakimdir. Yani, sağlıklı beden, sağlıklı nefes, sağlıklı düşünce üzerine odaklanıyor. Hareket olduğu kadar hareketi durdurmakta var bunun içinde’’ dedi. ‘’YOGA VÜCUDU YAVAŞÇA CANLANDIRIR’’ Her yaştan herkes yoga yapabilir ifadesini kullanan eğitmen Sema Akın, sözlerini şöyle sürdürdü: ‘’ Herkesin yapabileceği ve sevebileceği bir tarzda yoga var. Türkiye’de yoganın şu anda pek çok farklı modeli yapılıyor. Yoga, meditatif bir alan sunar ve meditasyon eşliğinde yapılabilir. Kaslara ve kemiklere baskı yapan diğer egzersiz türlerinin tersine, yoga vücudu yavaşça canlandırır. Esenlik ve ideal sağlık kazandırır, bedeni ve zihni güçlendirir. Hafızayı, zihinsel güçleri, kendine güveni, kararlılığı yükselten esneklik, uyanıklık ve uyum sağlama yeteneğinin artmasıdır. Yogada uygulanan nefes alma teknikleriyle  bu etkinliğin ne kadar yararlı olduğunu fark edebilirsiniz. Yogada uygulanan doğru nefes teknikleri, nefes kontrolünü sağlarken akciğer sağlığına da katkıda bulunuyor. HAMİLE YOGASI ‘’Yoga beyin tarafından salgılanan kimyasalların hormonlara katkısını zenginleştirir. Ayrıca uygulanan yoga egzersizleri, kadınlarda doğurganlığı da destekler. Hamile yogası 12. Haftadan itibaren hamilelere hem doğum süresince hem hamilelik sürecinde rahatlamayı hedefleyen bir yoga türüdür.  Meditatif yaklaşımıyla şu anın içinde kalmayı, his ve yönelimlerin farkına varmayı ve ruhsal bir bütünlük duygusunu uyandırır.  Hamile yogası da, hareket ve nefes akışlarının ötesinde anneyi, bebek ile olan bağlantısını, hamilelik süreci ve doğuma dair beklenti ve duygularını fark edebileceği sıcak, güvenli ve rahat bir meditasyon haline davet eder. Anne adaylarını fiziksel olarak güçlendirirken, yaşanan değişimi fark etmek ve kabullenmek için bir alan sunar. Belirsizlik ve güvensizlik halinden çıkıp bu yolculuğu keyifli bir hale getirebilirsiniz. ‘’ ‘’HAMİLELİKTEN SONRA İLK 40 GÜN YOGAYA DEVAM EDİLMESİNİ ÖNERMİYORUZ’’ Akın: ‘’Hamile yogası ağırlıklı olarak kalça açıcı pratiklerden oluşur ve bedenin ağırlaşmasıyla birlikte gelen fiziksel ağrıları ve yer yer ruhsal sıkıntıları da rahatlatmaktadır. Hamilelikten sonra ilk 40 gün yogaya devam edilmesini önermiyoruz. Doğumdan sonrası 40 gün boyunca anne ve bebeğin kendi özel alanına ihtiyacı olduğuna inanıyorum. Daha sonra doktor görüşüne bağlı olarak yogaya tercih edilen zamanda başlanabilir daha hareketi sınırlı olan hareketlerle başlamak en doğrusu olacaktır ’’ ‘’Hamile Yogası’nın hem zihinsel ruhsal hem de fiziksel etkileri kesinlikle yadsınamaz. Önce fiziksel etkilerini okurlarınızla paylaşmak isterim.

  • ‘’Hamile yogası bedeni ve zihni doğuma hazırlar, annenin ve bebeğin sağlığının gelişmesine yardımcı olur.
  • Doğum sırasında kullanılan pelvik kas gruplarının güçlenmesine ve esnemesine katkıda bulunur.
  • Sırt ve bel kaslarını güçlendirerek bebeğin ağırlığının artması sonucu ortaya çıkan ağrıların azalmasını sağlar
  • İlerleyen aylarda görülebilen nefes darlığının azalmasına yardımcı olur.
  • Uykuyu düzenler
  • Doğru nefes almanıza yardımcı olur. ‘’
Zihinsel ve ruhsal etkileri ise şunlardır:
  • Stres ve anksiyeteyi azaltarak anne adayının rahat ve huzurlu bir hamilelik geçirmesini sağlar.
  • Bebek ile bağ kurulmasına yardımcı olur.
  • Anneyi doğuma ve sonrasına hazırlar
  • Ayrıca diğer hamilelerle bir arada olmak, ortak kaygıları ve mutlulukları paylaşmak hamile yogası derslerinin en önemli sosyal faydalarıdır.
  ‘’14-15. HAFTALAR CİVARINDA HAMİLE YOGASI YAPILMAYA BAŞLANABİLİR’’ Hamile yogasına ne zaman başlanmalı sorusunu yanıtlayan Akın, ‘’Çoğunlukla anne adayının fiziksel ve duygusal durumuna göre değişiklik göstermekle birlikte, muhakkak takip eden kadın doğum uzmanının da onayıyla 14-15. Haftalar civarında hamile yogası yapılmaya başlanabilir’’ ifadesini kullandı. (Ekin Hazal DOĞRUYUSEVER)    
Editör: TE Bilisim