Yeşilay Ankara Şubesi tarafından düzenlenen, ‘Sağlıklı Yaşam İçin Doğa Yürüyüşü’ etkinliğine katılan basın mensupları ve Mamak Belediye Başkanı Murat Köse Kıbrıs Kanyonunu gezdi. Ankara’nın Mamak ilçesinde bulunan Kanyonda gerçekleşen yürüyüş yaklaşık bir saat sürdü. Yapılan yürüyüşün ardından konuşan Yeşilay Ankara Şube Başkanı Sevilay Aslan Mamak’ta, Yeşilay Danışmanlık Merkezi (YEDAM) kurulacağının müjdesini verdi.
Aslan, “Mamak’ta kurmayı planladığımız Yeşilay Danışmanlık Merkezi (YEDAM) için sayın Köse’den söz aldık. Bu merkezin kurulması ile Ankara’da 5 tane danışmanlık merkezimiz olacak. Bu merkezler bağımlılıkla mücadelede ücretsiz destek veren yerlerdir” dedi. YEDAM için çalışmalarının devam ettiğini belirten Mamak Belediye Başkanı Murat Köse ise, bu çalışmayı en yakın zamanda bitirmek istediklerini söyledi. Kıbrıs Kanyonu’nun güzelliklerinden bahseden Köse, Başkentlileri Kanyonu gezmeye davet etti.
“YEŞİLAY MERKEZLERİ AYNI ZAMANDA REHABİLİTASYON MERKEZLERİDİR”
‘Mamak’ta kurmayı planladığımız Yeşilay Danışmanlık Merkezi (YEDAM) için başkandan söz aldık’ diyen Aslan, “Bu merkezin kurulması ile Ankara’da 5 tane danışmanlık merkezimiz olacak. Bu merkezler bağımlılıkla mücadelede ücretsiz destek veren yerlerdir. Psikologlar ve sosyal hizmet uzmanları bu merkezlerde çalışıyor. Buralar tamamen gizlilik esasıyla yürüyen merkezlerdir. Hiçbir şekilde ileriki hayatlarımızda adli ya da sosyal sicil dediğimiz sicillerimizde görünmeyecek şeylerdir. Bunun çok hızlı yaygınlaştırılması ve tanıtılması gerekir. Burada da siz değerli basın mensuplarına büyük görev düşüyor. Bu yüzden bu konuda destekleriniz bizim için önemli. Türkiye genelinde tüm illerde en az bir tane Yeşilay Danışmanlık Merkezimiz var. Kıbrıs’ta da bir merkezimiz bulunmaktadır. Yeşilay merkezleri aynı zamanda rehabilitasyon merkezleridir. Buraya gelen danışanlar ile çok güzel resimler de yapılıyor ve güzel öğretiler de öğretiliyor” ifadelerini kullandı.
“ŞU AN TEKNOLOJİ BAĞIMLILIĞIYLA DAHA ÇOK MÜCADELE EDİYORUZ”
Yeşilay denilince akla alkol ve sigara geldiğini söyleyen Aslan, bu noktayı aşmış durumda olduklarını belirtti. Aslan, “Şu an teknoloji bağımlılığı ile daha çok mücadele ediyoruz. Özellikle gençlerimizde teknoloji bağımlılığı inanılmaz düzeylere çıkmış durumda. Bu alana teknoloji bağımlılığı tanımını yaparak başlıyoruz. Çünkü teknoloji hepimizin hayatında. Bu teknolojinin hangi saatlerde ve ne kadar kullanılması gerektiğinin eğitimini veriyoruz. Danışana hangi düzeyden sonra bağımlı olduğunu söylüyoruz. Önce bir tedavinin ismini koyuyoruz sonra da bu tedaviye çözüm üretiyoruz. Sadece ceza ile değil rehabilite edilmesi gerektiğine inanıyoruz. Mesela ailede alkol ve sigara içenlere psikolojik veya fiziksel cezalar veriliyor. Olayın bu olduğuna inanmıyoruz. Yeşilay’ın inandığı o insanları rehabilite etmektir. Onları topluma kazandırmak ve hayatları boyunca temiz kalmalarını sağlamaktır. Temel felsefemiz budur. Teknoloji bağımlılığını en az seviyeye indirmek için çalışmalarımız devam ediyor. Kültür Bakanlığı ile birlikte yürüttüğümüz Hacivat ve Karagöz projemiz var. Eylül’ün 12’sinden sonraki ilk haftada Çankaya’da Yakup Abdal Köyündeki bir okulda bu gösterimizi düzenleyeceğiz. Bu gösterinin replikleri ve senaryosu tamamen bağımlılıkla ilgili. Bunu da bütün topluluklara ve ilçelere yayarak farkındalık oluşturmak istiyoruz. Özelikle çocuklarda farkındalık yaratmak istiyoruz” dedi.
“BÖLGENİN DOĞAL YAPISININ BOZULMAMASI İÇİN ÖZEL BİR ÇALIŞMA YAPTIK VE KORUMA ALTINA ALDIK”
Ankara Yeşilay ekibini ve gazetecileri Kıbrıs Kanyonu’nda ağırlamaktan mutluluk duyduklarını dile getiren Köse, “Burası gerçekten özel bir yer, dışarıdan tarif ile anlaşılacak bir yer değil. Kanyonun kendisine has bir havası var. Burası bir kanyon, milyonlarca yıl içerisinde oluşmuş doğal bir kanyon. İçerisinde 200’e yakın endemik bitkiyi ve fındık ağaçlarını barındırıyor. Çeşitli kuşlar ve hayvanlar da var. Çünkü doğal bir ortam. Kıbrıs Kanyonu, Kıbrıs Mahallemizin içerisinde kalan, yaklaşık 8 km’lik bir alandır. Ankara Şehir Merkezine bu kadar yakın bir doğa harikasının olması herkes için bir avantaj. Bölgenin doğal yapısının bozulmaması için özel bir çalışma yaptık ve koruma altına aldık. Taş ocaklarına yakın bir sınır. Suyun içerisinde gördüğünüz küçük taşlar ve kumlar, taş ocaklarından akıp geliyor. Biz onlarla ilgili de çalışma başlattık. Yeni bir taş ocağı açılmayacak. Sadece mevcut olan taş ocakları ile çalışmalar sürdürülecek. Buranın zarar görmesini istemiyoruz. Buranın kontrolünü ve temizliğini sağlayarak koruma altına alıyoruz. Doğa yürüyüşlerini seven, doğa sporlarını seven bütün Mamaklıları ve Ankaralıları buraya bekliyoruz” şeklinde konuştu.
“ŞEHRİN STRESİNDEN KAÇMAK İÇİN ÇOK İDEAL BİR YER”
Köse konuşmasına şu şekilde devam etti: “Kanyon çok doğal bir alan olduğu için kanyonu farklı amaçlarla kullanan vatandaşlar da oluyor. Burada ateş yakan vatandaşlar çevreye ve suya zarar veriyorlar. O yüzden burayı elimizden geldiği kadar koruma altına alacağız. Koruma altına alırken tamamen doğal yapısını koruyacak şekilde bunu yapacağız. Yani yeni bir yapılaşma olmadan, ahşapları kullanarak ve tamamen yürüme ve dinlenme alanı olacak şekilde tasarlayacağız. Gece kamp yapılacak şekilde de olabilir. Vatandaşlarımız çadırlarını alıp gelecekler. Burası Mamak Belediyesi sınırları içerisinde yer alıyor ve alan olarak bize tahsis edildi, planlamayı da biz yapıyoruz. Biz yapıyoruz derken; Çevre ve Şehircilik Bakalığı’dan bunun onayını aldık. Bu bölgede hazineye ait araziler var. Mamak Belediyesi olarak tamamının tahsisini aldık. Biz projeyi bir bütün halinde korumayı kendimize bir görev olarak adettik. Çünkü burası yüzyıllarca korunmuş bir yer. Bizim de bundan sonra burayı en doğal haliyle çocuklarımıza, yeni nesillerimize bırakmamız lazım. Şehrin stresinden kaçmak ve biraz da olsun o teknoloji bağımlılığından korunmak için çok ideal bir yer. Umarım bu buluşma da buna sebebiyet verir. Mamak YEDAM için arkadaşlarımız çalışmaya devam ediyor. Uygun bir yer bulduğumuz anda bu yeri açacağız. Burası güvenlik kameralarıyla izleniyor. Güneş sistemi ile bu işi yaptık. Buranın temiz kullanılması ve temiz bırakılması gerekir.”
Eyüp SARİ
