Günümüzde yaşanan yoğun kentleşmenin bir göstergesi olarak yapılan bir araştırmaya göre; 1950 yılında dünya nüfusunun %30’u kentsel alanlarda yaşarken, 2018 yılında bu oran %55’e yükselmiştir. 2050 yılı için gerçekleştirilen projeksiyona göre ise o dönem dünya nüfusunun % 68’inin kentsel alanlarda yaşaması beklenmektedir. Şehirlerde artan nüfus yoğunluğu konut, altyapı, ulaşım, eğitim, sağlık, güvenlik, çevre ve enerji gibi alanlarda sorunları da beraberinde getirmiştir. Bu sorunlara çözüm üretilmesi, şehir halkına daha yaşanabilir şehirler sunulması bir zorunluluk haline gelmiştir. Yerel yöneticiler, erişilebilirlik ve hesap verebilirlik açısından halka daha yakın görülmektedir. Ayrıca yerel yönetimler, yerel ihtiyaçlara ve taleplere merkezi yönetimlere kıyasla daha duyarlı ve yerel sorunlara daha hızlı ve etkili çözümler üreten kurum olarak kabul edilmektedir. Bu sebeple içerisinde bulunduğumuz yüzyılda yerel yönetimlerin vatandaşlara sundukları hizmetleri sayısallaştırmaları ve çevrimiçi ortamlarda hizmet sunumunu gerçekleştirmeleri adeta bir zorunluluk haline gelmiştir. Bu durum dijital sistemlerin kurularak kentlerin ve dolayısıyla yerel yönetimlerin akıllandırılmasını gerektirmektedir. Akıllı ulaşım kartlarının kullanılması, vergi tahsilatının web tabanlı olarak gerçekleştirilmesi ve gerçek zamanlı veri toplanması amacıyla sensör kullanılması gibi akılcı çözümler kentsel yaşamın birer parçası olmuştur. Bilgi ve iletişim teknolojilerinde yaşanan gelişme ve değişme ile birlikte mobil uygulamaların yanı sıra sosyal medya platformları akıllı kentlerde kullanılan araçlardan birisi haline gelmiştir. Türkiye’deki büyükşehir belediyeleri tarafından iOS ve Android cihazlar için üretilen ve vatandaşların kullanımına sunulan 112 mobil uygulama bulunmaktadır. Tesbit edilen bir çalışmaya göre 25 büyükşehir belediyesinin 20’si su alanında, 18’i ise ulaşım alanında akıllı kent uygulamasına sahip olduklarını beyan etmiştir. Ankara Büyükşehir Belediyesi’ne bağlı olarak hizmet veren toplu taşıma araçlarında kağıt bilet uygulaması sona erdirilerek kartlı sisteme geçilmiştir. Bu çalışma akıllı durak, mobil uygulama, araç içi yolcu bilgilendirme ve kamera sistemleri ile desteklenmiştir. Geliştirilen mobil uygulama aracılığıyla hem toplu taşıma araçlarının durak, güzergah ve zaman bilgilerine erişilmekte hem de akıllı kartlara ilişkin bakiye sorgulaması yapılarak elektronik ödeme sistemi aracılığıyla para yüklemesi yapılabilmektedir. ASKİ tarafından kullanılan SCADA sistemi aracılığıyla 60 pompa istasyonu, 108 su deposu ve 13 ölçüm noktasına ilişkin veriler elektronik ortamda anlık olarak takip edilmekte ve su kayıp ve kaçaklarına hızlıca müdahalede bulunulmaktadır. Yine Ankara Büyükşehir Belediyesi İtfaiye Dairesi Başkanlığı bünyesinde kurulan “Otomatik Komuta Merkezi Sistemi” aracılığıyla hizmet araçları uydu sistemi ile takip edilebilmekte ve yangınlar karşısında akıllı bir çözüm aracı olarak kullanılmaktadır. Bu sistem aracılığıyla araçların olay yerine intikallerinin kolaylaştırılması ve yangına müdahale süresinin düşürülmesi hedeflenmektedir. Vatandaş odaklı olarak gerçekleştirilen çalışmalara göz atıldığında ise Engelliler Hizmet ve Rehabilitasyon Şube Müdürlüğü tarafından Görme Engelliler Eğitim ve Teknoloji Merkezinde sunulan internete erişim, Braille alfabesiyle yazılı kütüphane ve teknoloji eğitimi, sesli kütüphane ile doküman tarama eğitimi çalışmaları ön plana çıkmaktadır. Ayrıca akıllı kent yaklaşımı doğrultusunda “akıllı vatandaşlar” yetiştirilmesi ve bireyler arasındaki sayısal uçurumun kapatılabilmesi amacıyla Yaşlılar ve Gençler Bilgi Erişim Merkezinde bilgisayar ve mobil cihaz kullanımına yönelik eğitimler sunulmaktadır. Yaşanan dijitalleşmenin bir sonucu olarak her şeyin sayısallaştırılabildiği ve ölçülebildiği dünyamızda veri toplamak ve onu işlemek kadar o verinin erişilebilir olması da önemlidir. Akıllı kentler genel olarak, teknoloji sayesinde zaman tasarrufu sağlamak, bireysel hareketliliği geliştirmek, bilgi ve hizmetlere erişimi kolaylaştırmak, enerji ve kaynak verimliliğini artırmak, kentsel karar süreçlerine katılımı artırmak gibi amaçları olan bir yaklaşımın ürünüdür. Onu destekleyenlerin temel iddiası, onun kentsel yaşamı kolaylaştırıp, daha kaliteli hale getireceği yönündedir.

Editör: TE Bilisim