1980'li yılların başında, bilim insanlarının, kemik iliğinde bulunan Hematopoietik Kök Hücrelerin yeni doğan bebeklerin kordon kanlarında da var olduğunu keşfetmeleri üzerine, 1988'den bu yana, oldukça zengin bir kaynak olan kordon kanı tedavi amaçlı kullanılmaya başlanmıştır.

Hematopoietik Kök Hücre, yaşam boyu kendi kendini yenileme ve farklı hücrelere dönüşebilme kapasitesine sahip olan, kemik iliği, çevre kanı ve göbek kordon kanında bulunan hücrelerdir. Bu hücreler sıklıkla hematopoietik kanserlerde (lösemi, lenfoma, myeloma), hematopoietik dışı kanserlerde, genetik veya kazanılmış kemik iliği hastalıklardan olan aplastik anemi, talesemi, orak hücre hastalığı ve artan sıklıkta otoimmün hastalıklarda tedavi amaçlı kullanılır.

Kordon kanındaki kök hücreler ilk kez 1988 yılında Frankoni Aplastik Anemi hastalığı olan bir çocuğun tedavisinde kullanılmıştır. O günden bugüne de kullanılan bağış kanları ve kordon kanı nakilleri ile, binlerce hastanın tedavisinde oldukça başarılı sonuçlar alınmıştır.

Peki doğumun gerçekleşmesinin hemen akabinde toplanabilen ve çokça hastalığa şifa olan kordon kanını saklamanın koşulları nelerdir?

Öncelikli olarak, aile ve gebelik hikayenizde kordon kanının saklanmasına engel bir durum olmaması şartıyla, doğumdan önce yapılması gereken bulaşıcı hastalık testlerinizin de uygun olması durumunda, doktorunuzun vereceği onayla, bebeğinizin kordon kanını saklatmak için gerekli ilk aşamayı tamamlamış olacaksınız.

Doğum esnasında, boşalan gebelik kesesi suyunun da temiz olması ve bebeğinizin kilosunun 2 ve üzerinde olması durumunda, doktorunuzun son onayı vermesiyle de ikinci aşamayı tamamlayarak, kordon kanının toplanması ve gerekli analizlerin de yapılması için önce geçici saklama, tüm koşulların bu esnada uygun olması halinde de kalıcı saklama olan son aşamayı da tamamlamış olacaksınız.

Bütün bu aşamaların akabinde kendinize sormanız gereken soru, saklanacak bu kordon kanını sadece aileniz ve kendi bebeğiniz için mi, yoksa ihtiyaç sahibi tüm hastalar için mi saklatmak istediğiniz olacaktır. Bu iki durum için de ayrı ayrı saklatma koşulları mevcuttur.

Saklatma şekillerinden biri olan OTOLOG SAKLATMA, kordon kanının bebeğin kendisi veya ailesi için saklanan şeklidir ve ücretli bir uygulamadır.

Diğer bir saklatma şekli olan ALLOJENİK SAKLATMA (KOŞULSUZ BAĞIŞ) ise, ailenin kordon kanı ile ilgili tüm haklarından vazgeçip, bu hakları merkeze devrettiği kordon kanı bankacılık tipidir. Bu saklatma şeklinde, kordon kanı doku grupları çalışılarak, sonuçlar, ailenin ve çocuğun kimlik bilgileri gizli tutulmak şartıyla TC Sağlık Bakanlığı'nın Organ ve Doku Nakli ile ilgili birimlerine iletilir ve saklanan kordon kanı, ihtiyaç sahibi hastalar için kullanılır. Alıcı ve verici bilgileri gizli tutulur. Bu saklama türünde ücret alınmamaktadır.

Kordon kanının saklanmasındaki temel amaç sunduğu tedavi olanaklarıdır ve alınması esnasında anneye ve bebeğe hiçbir şekilde acı ve zarar vermeyen bu işlem, sadece bebeğiniz için değil, toplum için de fayda sağlayabilecektir. Bu sebeple tüm şartların uygun olduğu durumlarda hekimler, kordon kanının atılmamasını, mümkünse saklatılmasını önermektedirler.

Editör: TE Bilisim