Connect for Creativity projesi kapsamında, 400’ün üzerinde kişi ile gerçekleştirilen ‘Yaratıcı Platformlar - Kültürlerarası Diyalog Yolunda Fırsatlar ve Zorluklar’ başlıklı araştırmanın raporu, yaratıcı ekonomi alanında gelecek işbirliği fırsatlarının en iyi şekilde nasıl değerlendirilebileceğini teşvik ederken kültürlerarası diyaloğun yaratıcı platformlar ve yaratıcılık üzerinden nasıl güçlendirilebileceğine ışık tutuyor. Yunus Emre Enstitüsü tarafından yürütülen Türkiye-AB Kültürlerarası Diyalog programı dahilinde, Avrupa Birliği ve Türkiye Cumhuriyeti tarafından finanse edilen ve British Council önderliğinde Türkiye’den ATÖLYE ve Abdullah Gül Üniversitesi, Yunanistan’dan BIOS ve Sırbistan’dan Nova Iskra ortaklığıyla yürütülen Connect for Creativity projesi kapsamında gerçekleştirilen, yaratıcı platformların kültürlerarası diyaloğun güçlendirilmesindeki rolüne odaklanan uluslararası araştırmanın raporu yayınlandı. Yaratıcı ekonomi alanında yapılan çalışmalar arasında, kültürlerarası diyalog konusuna odaklanan ilk araştırma olan ‘Yaratıcı Platformlar - Kültürlerarası Diyalog Yolunda Fırsatlar ve Zorluklar’ başlıklı rapor, Cardiff Üniversitesi Yaratıcı Ekonomi Ekibi işbirliğiyle hazırlandı. TÜRKİYE VE AVRUPA’DA YARATICI EKONOMİ ALANINA IŞIK TUTULUYOR Avrupa’da yaratıcı platformlardan oluşan bir ağ kurmayı ve böylelikle birbiriyle daha uyumlu, açık ve kenetlenmiş bir sivil toplum yaratılabilmesine katkıda bulunacak şekilde yaratıcı keşif ve işbirliği olanaklarını desteklemeyi amaçlayan Connect for Creativity, bu hedef doğrultusunda gerçekleştirilen araştırma ile Türkiye ve Avrupa’daki yaratıcı ekonomi alanına odaklanıyor. Cardiff Üniversitesi Yaratıcı Ekonomi Ekibi tarafından, beş aylık bir süreçte 400’ün üzerinde kişi ile gerçekleştirilen araştırma, Birleşik Krallık, Sırbistan, Türkiye ve Yunanistan olmak üzere dört ülkeye odaklanıyor. Bu ülkelerdeki yaratıcı platformların yöneticileri, üyeleri, akademisyenler, yerel düzeyde özel sektör ve kamu paydaşları ile yapılan anketler ve uzmanlarla düzenlenen çalıştaylar sonucunda, mevcut durum daha net bir şekilde ortaya konuldu. Araştırmada aynı zamanda proje ortağı olan, Türkiye’de ATÖLYE, Yunanistan’da BIOS, Sırbistan’da Nova Iskra ile Birleşik Krallık’tan Rabble Studio, dört örnek çalışma olarak daha detaylı incelendi. YARATICI PLATFORMLARIN KÜLTÜRLERARASI DİYALOĞA KATTIĞI DEĞER SAVUNULUYOR Araştırmanın bulguları, yaratıcı platformların; yaratıcı ve dijital toplulukların geliştirilmesi ve bulundukları yerlerin ekonomilerinin büyümesinde giderek artan bir öneme sahip olduklarını açık bir şekilde kanıtladı. Yaratıcı platformlarda kurulan sosyal ilişkilerin önemi ve değeri büyük ölçüde kabul edilirken, sınırları platform üyelerini aşarak sivil topluma ulaşan etkileşim ağlarının gücünün ise henüz çok anlaşılır olmadığı ortaya çıktı. Araştırmaya katılanların yüzde 75’i, yaratıcı platformların kültürlerarası diyaloğa katkıda bulunduklarına ve bu diyaloğu geliştiren ve mümkün kılan ortamlar sağladıklarına inandıklarını ifade etti. Araştırmaya dâhil olan dört ülkede, yaratıcı platformların etkileşimde olduğu ve kültürel çeşitlilik gösteren 38 farklı grup tespit edildi. Ankete katılan yaratıcı platformların ise 56 ülkeyle uluslararası bağlantıları olduğu ortaya çıktı. Bu bulgular doğrultusunda, kültürlerarası diyaloğun sadece yaratıcı platformlar ve üyeleri için değil, diğer ilgili paydaşlar, politika yapıcılar ve genel anlamda toplum için çeşitli faydalar doğurduğu da gözler önüne serildi. FİNANSMANA, BİLGİ VE BECERİYE ERİŞİME İHTİYAÇ VAR Yaratıcı platformların toplumsal etkisi, platformların yöneticileri, üyeleri ya da paydaşları tarafından zaman zaman göz ardı edilebiliyor. Bunun sebebinin, söz konusu etkinin stratejik plânlarının ya da operasyonlarının daha az önemsenen bir bölümünü oluşturması ya da değer ve katkıyı ölçmede nispeten yeni bir yöntem olması olarak düşünülüyor. Yaratıcı platformların değerlendirilmesi, geliştirilmesi ve gelecekte başarıya ulaşabilmeleri için gereken temel etmenler arasında finansmana, bilgi, beceri ve deneyime erişim ve paydaşlardan ve ortaklardan bunun gerçekleştirilmesi için destek olarak ifade ediliyor. YARATICILIK VE KÜLTÜRLERARASI ÇALIŞABİLME YETKİNLİĞİ GELECEK VADEDİYOR   Araştırma raporu ile ilgili British Council Türkiye Ülke Direktörü Cherry Gough, “Yaratıcı endüstriler son on yılda birçok ülkenin stratejik plânları içine girerek çok daha önemli bir konuma sahip olmaya başladı. Bu başarının arkasında yaratıcı platformların ve beraberinde geliştirdikleri yaratıcı toplulukların önemli bir konuma sahip olduğu kabul ediliyor. Yaratıcılık ve kültürlerarası çalışabilme yetkinliği, Institute for the Future (Gelecek Araştırmaları Enstitüsü) tarafından geleceğin işgücünün en önemli on becerisi arasında gösteriliyor. 21. yüzyılın en başarılı ekonomileri ve toplumları, refaha ve inovasyona yapacakları katkılardan ötürü en yaratıcı özellikleri taşıyanlar olacak” sözleriyle yaratıcı endüstrilerin önemini vurgularken aynı zamanda, “British Council, dünyanın her yerinde yaratıcı endüstrileri ve platformları etkin bir şekilde destekliyor. Politika yapıcılarla, yaratıcı yeteneklerle ve topluluklarla birlikte hareket ederek Birleşik Krallık ile uzun süreli bağları olan güçlü, çeşitliliğe kucak açan ve yüzü geleceğe dönük yaratıcı ekonomiler geliştiriyoruz. Kültür, girişimcilik ve dijital teknoloji alanında işbirliklerini teşvik etmeye, böylelikle araştırma ve geliştirme (AR-GE) ve yeni iş modellerinde gözlenen büyümeyi daha da hızlandırmaya önem veriyoruz” diye belirtti. (Merve ŞEN)

Editör: TE Bilisim