Günlerdir ciğerlerimizi, canımızı yakan orman yangınları devam etmekte. Görüntülere baktıkça canımdan can gidiyor adeta. Bir doğa aşığı olarak yeşilin her tonuna hayranım. Yeryüzünde yaşayan canlıların yaşaması için en önemli gereksinim olan oksijen büyük bir ölçüde ormanlar tarafından üretilmekte. Şu an için dünyada çeşitli yerlerde orman yangınları devam etmekte. Adeta dünyamızın akciğerleri soluyor

İçindeki canlılar da yuva olan ormanlarımız aynı zamanda çevrelediği göl, baraj vb. su alanlarında suyun temiz kalmasını sağlıyor. Toprağın su ve rüzgarla taşınmasını yani erozyonu önlüyor. Yabani bitkileri ve hayvanları koruyarak onlara kalacak yer ve yiyecek sağlarmış. Böylece türlerin devamına katkıda bulunuyor. Bitki örtüsünde yer alan karbon miktarı ile iklim dengesini sağlayıp sıcak ve soğuğu dengeliyor. Ormanlarımızın hayatımıza olan faydalarını saymakla, yazmakla bitmez. Onlar bizim can damarlarımız, nefes alanlarımız.. Sadece bizi değil tabiat içerisinde yaşayan canlıların da yuvası. Dünyadaki tüm toprakların üçte birini kaplayan  ve gezegenin en yoğun, en çeşitli yaşam biçimleri için hayati bir organik altyapı sağlayan nefes alanlarımıza sahip çıkmalıyız. 

Geçtiğimiz gün bir yerde karadaki biyoçeşitliliğin yüzde 80’i dahil olmak üzere ormanlarda yaşadığını okumuştum. Dünya, sadece insanoğlundan ibaret değil. Bir ormanın kök ağı, tüm ekosistemin temelini rüzgâr veya su ile aşınmaya karşı koruyarak, çok miktarda toprağı dengeler. Gerek ülkemizde meydana gelen gerek dünyada yaşanan tüm orman yangınlarının son bulması dileğiyle..

Unutulmamalıdır ki; “Ağaç, geçmişi geleceğe bağlar. Bize sabrı öğretir. Beraber yaşamanın, faydalı olmanın zevkini verir. “

Editör: TE Bilisim