Sokağa çıkma yasakları ile birlikte spor kulüplerinin uzun süre kapalı kaldığına dikkat çeken Çankaya Savunma Sanatları Spor Kulübü Başkanı Hasan Yaman, kapalı kaldıkları süre boyunca ne bağlı bulundukları federasyondan ne de ilgili Gençlik Spor İl Müdürlüklerinden herhangi bir maddi destek alamadıklarını belirtti. Federasyonların mevzuat gereği gelirlerinin bir kısmını nakdi yardım adı altında kulüplere aktarmak zorunda olduklarını hatırlatan Yaman, “Ama maalesef bu bütçe geçmişten gününüze sadece belirli bir kitleye yapılıyor. Eğer siz delegeyseniz ve kulüple ilişkiniz de iyiyse bir şekilde nakdi yardım alırsınız. Sadece Federasyondan da değil, Gençlik Spor Bakanlığından hatta Spor Toto’dan bile alabilirsiniz. Eğer ilişkiniz yoksa yardım almanız söz konusu olmuyor” dedi. 

Pandeminin etkisiyle birlikte sporcularının yaklaşık yüzde 80’inin aktif spor hayatına ara vermek zorunda kaldıklarını söyleyen Yaman, “Şuan yaklaşık yüzde 20 gibi bir kitle ile çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Buna rağmen aylık giderlerimizi karşılamakta ciddi anlamda bir zorluk çekiyoruz” diye konuştu. Türkiye’deki federasyonların siyasi partilerin arka bahçesi olduklarını savunan Yaman, şu uyarılarda bulundu: “Bundan kurtulamadığımız sürece yeniden Türk sporunda özellikle amatör sporlarda ciddi bir ivme kazanmamız söz konusu değil. Federasyonlar tamamen özerk olmadıkça, sporcularını özgürce seçmedikçe ve herkese, bütün kulüplere tarafsız yaklaşmadıkları sürece bir yere varacağımızı düşünmüyorum.”

Sizi tanıyabilir miyiz?

Ben Hasan Yaman, Çankaya Savunma Sanatları Spor Kulübünün başkanıyım. Aynı zamanda tekvando antrenörüyüm. Kulübümüz 10 yıldır aktif sportif faaliyetlerine devam ettirmektedir. Birçok branşta faaliyet gösteriyoruz. Bu branşlardan bir tanesi tekvando, kick boks ve vinçun branşlarıdır. Şuana kadar yaklaşık 80 aktif lisanslı sporcumuz tekvando branşında var. Kick boks branşında ise yaklaşık 20 sporcu ile faaliyetlerimizi sürdürmekteyiz.

“YETİŞTİRDİĞİMİZ SPORCULARIN KENDİ BAŞARISI BİZİM BAŞARIMIZDIR”

Şu ana kadar hangi başarılara imza attınız?

Amatör ferdi branşlar olduğumuz için kulüp olarak resmî anlamda bir başarı gözükmez. Yetiştirdiğimiz sporcuların kendi başarısı bizim başarımızdır. Böyle olunca en önemli örnek İrem Yaman’dır. İrem Yaman’ın 10 yıllık profesyonel anlamda başarısına baktığımızda 5 Avrupa, 2 Dünya Şampiyonluğu, 1 Grand Slam Şampiyonluğu, Akdeniz Oyunları Şampiyonluğu ve sayısız uluslararası şampiyonlukları var. Bunun yanında diğer sporcularımızın Türkiye ve Ankara şampiyonlukları var.

“MEVZUAT GEREĞİ HİÇBİR YARDIMDAN YARARLANAMIYORUZ”

Pandemi bu alanı basıl etkiledi?

Pandemi tüm sektörü etkilediği gibi bizi de olumsuz bir şekilde etkiledi. Özellikle sokağa çıkma yasakları ile birlikte spor kulüpleri uzun süre kapalı kaldı. Kapanış esnasında spor kulüpleri dernek statüsünde ağırlık olarak faaliyetlerini sürdürmekteyken, bağlı bulunduğu federasyonlardan, ilgili Gençlik Spor İl Müdürlüklerinden de bir katkı alamadı. Ancak spor kulüpleri rutin masraflarını ödemeye devam etti. Kira, elektrik, su, stopaj, telefon ve interneti kapalı olmamıza rağmen ödemeye devam ettik. Dernek olduğumuz için, işletme olmadığımız için hiçbir yardımdan mevzuat gereği yararlanamıyoruz. Haziran’dan itibaren bir nebze de olsun faaliyetlerimize başlamamıza rağmen pandeminin insan üzerindeki psikolojisi ve yaşadığımız, gözlemlediğimiz süreçteki etkisi nedeniyle sporcularımızın yaklaşık yüzde 80’i spor hayatına ara verdiler. Şu an yaklaşık yüzde 20 gibi bir kitle ile çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Buna rağmen aylık giderlerimizi karşılamakta ciddi anlamda bir zorluk yaşıyoruz.

“DELEGEYSENİZ YARDIM YAPILIYOR, DEĞİLSENİZ YAPILMIYOR”

Federasyonun size bir desteği oldu mu? Ya da size ne tür destekler yapılabilirdi?

Normalinde Federasyonların Amatör Spor Kulüplerine bütçesi var. Pandemi olsa da olmasa da bu bütçe var. Eğer ki kulüplere küçük bir bütçe ayrılsaydı kulüpler bu krizi biraz daha hafif atlatabileceklerdi. Fakat bu bütçe ayrılmadı. Federasyonların mevzuat gereği gelirinin belli bir kısmını kulüplere yardım olarak aktarmak zorunda. Bu bir yasa. Federasyonlar devletten ciddi anlamda bir bütçe alıyorlar. Bu bütçeyi nakdi veya malzeme yardımı adı altında paylaşmak zorundalar. Ama maalesef bu bütçe geçmişten gününüze sadece belirli bir kitleye yapılıyor. Eğer siz delegeyseniz ve kulüple ilişkiniz de iyi ise siz bir şekilde nakdi yardım alırsınız. Sadece Federasyondan da değil, Gençlik Spor Bakanlığından hatta Spor Toto’dan bile alabilirsiniz. Eğer ilişkiniz yoksa yardım almanız söz konusu olmuyor. Bu handikabı maalesef bir türlü aşamıyoruz. Kurumlara sayısız kere destek dilekçesi yazmamıza rağmen herhangi bir cevap almış değiliz. Resmen üç maymunu oynuyorlar.

“SPORCU İÇİN, KULÜPLER İÇİN, ANTRENÖRLER İÇİN ZOR BİR SÜREÇ” 

Bundan sonraki süreç nasıl yürür? Süreci nasıl görüyorsunuz?

Spor ara verip kısıtlanabilecek bir branş değil. Sporcunun her zaman performansı yüksek olmalı. Kendine bir hedef koymuş ise her gün spor yapmak zorunda. Koşullar, şartlar ne olursa olsun devam etmeli. Eğer ki siz bir sporcuya üç ay spor yaptırmadığınız sürece bu sporcu altı ay ya da bir yıl geriye gitmiş olacak. Gitti de. Sporcuyu çağırdığınızda bir yıllık geriye dönüş ile işe başlamak zorundasınız. Sporcunun eski performansını sağlaması için aradan altı ay ya da bir yıl geçmesi gerekir. Biz bu süreçte sporcuları salona çekemezsek, bu kez Türkiye ve Avrupa’da sporcu yarışamayacak ve başarı da gelmeyecek. Çünkü geriye gidiyoruz. Eskiye dönmesi de zor oluyor. Eğitim alanında da bu iş böyle. Sporcularımızın yüzde sekseni yok, evde yatıyorlar. Yani evde de çalışmıyorlar. Bu sporcuların motivasyon sorunu da olacak. Anne babalar da kendi yaşlıları için çocuklarına tedbirli yaklaşıyorlar salona göndermek istemiyorlar. 

Mesela hedef koyduk 2021 yılında Türkiye Şampiyonasında miniklerde, gençlerde ciddi başarı elde edelim dedik. Fakat çocuklar şu an evde yatıyorlar. Bu yıl bitti. Şimdi çok hızlı bir şekilde 2022 yılına hazırlamaya çalışacağız. Bu çocukların yaş sorunu da olacak. Kendi kategorisinde yarışmadan bir üst kategori de kendini bulmuş olacak. Bu ciddi bir soruna tekabül ediyor. Çünkü onu buna hazırlayan bir motivasyon ve mekanizmadan yoksun çıkmış olacak. Kendini bir anda deyim yerindeyse kurtlar sofrasında bulmuş olacak. Sporcu için, kulüpler için, antrenörler için zor bir süreç.

“HATIRI SAYILIR BİRÇOK SPOR KULÜBÜ KAPANDI”

Bu süreçte kapanan spor kulüpleri oldu mu?

Bu süreçte hatırı sayılır birçok spor kulübü kapandı. Özellikle Ankara’dan biliyorum. Antrenör kulübünü kapattı ve elinden ne iş geliyorsa gidip onu yapmaya çalıştı. Boyacılık yaptı. Pazarlamacılık yaptı. Antrenörlerin bir sigortası yok, resmî anlamda sağlık güvencesini alabilecek bir alan yok, antrenörler günlük evine ekmek götürmek zorunda. Böyle olunca da hayatını bir şekilde devam ettirmek zorunda. Ve başka alanlarda çalışmak zorunda kalıyor. Federasyonlar yeni sporcular yetişmediği için geçmiş dönemdeki sporcularla turnuvalara katılmak zorunda kalacak.

“TÜRKİYE’DEKİ TÜM FEDERASYONLAR MAALESEF SİYASİ PARTİLERİN ARKA BAHÇESİ OLDULAR”

Son olarak vermek istediğiniz bir mesaj var mı?

Son olarak şunu belirtmek istiyorum; Türkiye’deki tüm federasyonlar maalesef siyasi partilerin arka bahçesi oldular. Bundan kurtulamadığımız sürece yeniden Türk sporunda özellikle amatör sporlarda ciddi bir ivme kazanmamız söz konusu değil. Federasyonlar tamamen özerk olmadıkça, sporcularını özgürce seçmedikçe ve herkese, bütün kulüplere tarafsız yaklaşmadıkları sürece bir yere varacağımızı düşünmüyorum. Federasyonlar bir an önce normal alanlarına çekilmeliler ve tamamen sporcu ile ilgili projeler üreterek varlıklarını sürdürmeliler. Aksi takdirde sporu bu şekilde bir yere taşımamız mümkün değil.

Haber: Kadir GÜRHAN

Editör: TE Bilisim