Türkiye’de dizi ve film sektörü en çok alıcı bulan alanlardan. İzleyici sayısı, çalışan sayısı ile ilgi çekici sektörlerden bir tanesi. Ama son dönemde içeriklerin birbirine benzemesi ile bu durum değişmeye başladı. Bunun sebeplerini sıralayacak olursak en başta reyting kaygısı geliyor. Reyting kaygısı eşittir reklam geliri kaygısı.. Amaç kaliteli yapımlar yerine izleyici sayısını arttırmak olunca senaristler de en çok dikkat çeken, izleyici toplayan senaryolara yönelmeye başladılar ve birbirinden çok da farklı olmayan diziler ortaya çıkmaya başladı. Reyting kaygısı kanallar arasındaki ekranda kalma rekabetini de artırdığı için bu seferde uzun uzadıya giden diziler başladı. Süreler uzadıkça oyuncuların motivasyonları azaldı, senaristler sırf daha uzun olsun diye boş sahnelerle dizileri doldurdular. Boş bakışmalar, kalitesiz çekimler, aynı konular derken Türk dizileri üzerindeki ilgiyi kaybetmeye başladı. Yabancı dizi izleme furyası başladı. Çünkü yabancı dizilerde, son sahne, izleyiciye yarım saat reklam izlettirmek için yapılmıyor. İçerikler aynı konular etrafında dönmüyor. Senaristler daha verimli çalışıyor, oyuncular daha iyi bir motivasyonla çalışıyor. Hal böyle olunca kaliteli içerik, kaliteli çekim ve kaliteli oyunculuk ortaya çıkıyor. Netflix... Bir anda hayatımıza girdi ve şu anda kimsenin ondan vazgeçmeye niyeti yok. Peki ne oldu da internetteki dizi film sektörü bir anda şahlandı. Türkiye’de yaşayan insanlar internet ortamında film izlemeyi seviyorlar. Bunu ücretsiz ve rahat olduğu için tercih ediyorlardı. Yani online bir film, dizi platformunu ücretli kullanmaya alışık değiller. Ama Netflix Türkiye’de hatırı sayılır bir kullanıcı sayısı elde etti. Türkiye insanın gösterdiği ilgi ile Türkiye pazarına girdi ve onlara özel içeriklere de başladı. Son günlerde Netflix içeriklerinin RTÜK tarafından denetlenmesi konuşuluyor. Hatta Netflix’in Türkiye’den çekileceği bile konuşuldu. Peki gerçekten denetlenmesi gerekiyor mu? Netflix zaten en kaliteli dizi ve filmler ile çalışıyor. Kendi içinde bir filtreleme yapıyor. Ama Türkiye’de bahsedilen içerik denetlenmesi tamamen farklı bir amaç taşıyor. Ne diyorlar, Türk toplum ve ahlak yapısına uymayan... Tecavüzlerin, cinayetlerin her gün işlendiği bir ülkede dizi, film ile ahlak yapısı oturtmaya çalışmak ne kadar akla yatkın sizce. Mevzu bu kadar basit olsaydı dünya bunun için çabalardı. Şöyle iyi bir dizi çekelim de insanımız nasıl iyi insan olur öğrensin... Komik gerçekten. Neyse gelelim Netflix konusuna. Netflix zaten ebeveynlerin denetleyebileceği, sadece çocuklara uygun bir arayüze sahip. Onun dışındaki kullanıcıları denetlemek garip. Yani bu toplum ne izleyip ne izlemeyeceğini, neyden nasıl etkileneceğini bilemeyecek akli ehliyete sahip değil mi? Türkiye’de de online dizi, film platformaları deneniyor. Bu yerli platformlar Netflix kadar kullanıcı bulamadı. Bunun sebebi özgür hareket edememeleri. Netflix 190 ülkede 130 milyon aboneye sahip. Amerika’ya 2018 yılında 15,7 milyar dolar kazandırdı. Ekonominin gidişatını konuştuğumuz şu günlerde asıl getirinin reform paketlerinden değil yatırımlardan, üretimlerden olduğunu ne zaman anlayacağız...(İHA)

Editör: TE Bilisim