Türk Eğitim-Sen Genel Başkanı Talip Geylan, “Çalışmanın amacı salgın sürecinde eğitim sistemimizin mevcut durumunu, öğretmen, öğrenci, yönetim ve aile boyutlarında karşılaşılan sorunları analiz etmek ve son olarak öğretmenlerin süreçle ilgili beklenti görüş ve önerilerini ortaya koymaktır.” dedi.

Türk Eğitim-Sen Genel Başkanı Talip Geylan anket sonucuna ilişkin, öğrencilerin uzaktan eğitimde derslere tam olarak devam etmediklerini belirterek,  “Öğretmenlerin büyük çoğunluğu (yüzde 63,4) uzaktan eğitime öğrenci katılımının yüzde 50’nin altında olduğunu ifade etmişlerdir” dedi.

“ANKET ÇALIŞMASINA BİN 352 KİŞİ KATILDI”

Türk Eğitim-Sen olarak “Salgın Sürecinde Eğitim Sisteminde Karşılaşılan Sorunlar ve Beklentiler” konulu anket çalışması gerçekleştirdiklerini ifade eden Türk Eğitim-Sen Genel Başkanı Talip Geylan, gerek uzaktan gerekse yüz yüze eğitim sürecini değerlendirdikleri anket çalışmasında alanında uzman akademisyenlerin görev aldığını ifade etti. Çalışmanın amacının salgın sürecinde eğitim sisteminin mevcut durumunu, öğretmen, öğrenci, yönetim ve aile boyutlarında karşılaşılan sorunları analiz etmek ve son olarak öğretmenlerin süreçle ilgili beklenti görüş ve önerilerini ortaya koymak olduğunu belirten Geylan ankete ilişkin sonuçları açıkladı. 

Geylan, anket çalışmasına bin 352 kişi katıldığını belirtti. Anket sonucuna göre öğretmenlerin kendilerini uzaktan eğitim süreçleri ile ilgili mesleki yetkinlik anlamında ne derece yeterli gördüklerini ise şöyle açıkladı:

“Öğretmenler uzaktan eğitim süreçlerinde mesleki yetkinlik anlamında genel olarak kendilerini yeterli görmektedirler.Öğretmenler kendilerini uzaktan eğitim süreçleri ile ilgili mesleki yetkinlik anlamında yüzde 38’i “çok yeterli”; yüzde 33’ü “yeterli”; yüzde 21’i “kararsız” ve yüzde 6’sı “yetersiz”, yüzde 2’si de “çok yetersiz” görmektedirler.”

Öğretmenler tarafından öğrencilerle iletişimde en çok WhatsApp uygulamasının kullanıldığını belirten Geylan, “Öğretmenlerin % 46’sı WhatsApp, % 33’ü cep telefonu ve % 17’si SMS, % 3’ü e-posta kullanmaktadır” ifadelerini kullanarak şunları söyledi:

“Öğretmenlere göre  uzaktan eğitim sürecinde çok sayıda sorun bulunmaktadır ve bu sorunlarla yüksek düzeyde karşılaşmaktadırlar. Bağlantı kopması vb. nedenlerle yaşanan teknik aksaklıklar, öğrencilerin derse devam zorunluluğunun olmaması, internet erişimi sıkıntısı, EBA’daki eksiklik ve aksaklıklar, ödevlendirmenin ve ödev takibinin nitelikli olmaması, tam anlamıyla ölçme-değerlendirme yapılamaması şeklinde sorunlar bulunmaktadır.”

Geylan aynı zamanda öğretmenlerin uzaktan eğitim süreçlerinin verimli olduğunu düşünmediklerine de değindi.

“UZAKTAN EĞİTİME ÖĞRENCİ KATILIMININ YÜZDE 50’NİN ALTINDA”

Öğrencilerin uzaktan eğitimde derslere tam olarak devam etmediklerine vurgu yapan Geylan, öğretmenlerin büyük çoğunluğunun uzaktan eğitime öğrenci katılımının yüzde 50’nin altında olduğunu ifade ettiklerine değindi.

Öğrencilerin yaşadığı en önemli sorunun internet kotasının yetmemesi olduğunu belirten Geylan, “Evde dikkati dağıtıcı uyarıcıların olması, ders saatlerinin sürekli değişmesinden dolayı derslerin takip edilememesi ve öğretmenlerin yaşadıkları aksaklıklardan dolayı derslerin yapılamaması da öğrencilerin en çok ve sıklıkla karşılaştıkları sorunlardır” ifadelerini kullandı.

Aileler uzaktan eğitimi zorunlu olarak görmediklerine dikkat çeken Geylan, “Uzaktan eğitimde aile boyutunda birçok sorunun yüksek düzeyde olduğu belirlenmiştir. Ailelerin ilgisiz tutumu, uzaktan eğitimi zorunlu bir süreç olarak algılamamaları; uzaktan eğitim süreçlerinden yüz yüze eğitimdeki başarı ve verimi beklemeleri; ailelerin uzaktan eğitim süreçleri hakkında yeterlik düzeylerinin düşük olması; çalışan ebeveynlerin yeterli desteği vermemesi ve ailelerin teknolojiden uzak olması aile boyutunda diğer sorunlardır” dedi.

Geylan, “Uzaktan eğitim süreçlerinin en olumsuz etkisi eğitimde fırsat eşitsizliğini artırmasıdır” ifadelerini kullanarak şöyle konuştu: “Öğrencilerin daha çok dijital bağımlı olması, ekrana uzun süre maruz kalmaktan dolayı görme bozukluğu meydana gelmesi, öğrencilerde “öğrenme kayıpları” meydana gelmesi, davranış bozuklukları ortaya çıkması ve küçük kas becerilerinin gelişememesi gibi problemler de çok ciddi düzeyde ve sıklıkla karşılaşılabilecek önemli olumsuz etkiler olarak ifade edildiği görülmüştür.”

“DERSLERE TÜM ÖĞRENCİ KATILIMININ DÜŞÜK OLDUĞU SÖYLENEBİLİR”

Ankete katılanların yüzde 79’unun okulda yüz yüze eğitim yaparken, yüzde 21’inin yüz yüze eğitim yapmadığını ifade eden Geylan, “Öğrencilerin salgın döneminde derslere yüz yüze katılımı, online katılımdan daha fazladır. Öğretmenlerin yüzde 52,3’ü yüz yüze eğitimde öğrencilerin yüzde 76-100 arası derslere katılımının olduğunu belirtmektedir. Kısaca yüz yüze eğitimde derslere öğrenci katılımı online eğitimden yüksek olmasına rağmen derslere tüm öğrenci katılımının düşük olduğu söylenebilir” diye konuştu.

Katılımcıların yüzde 8’inin okullarında karantinaya alınan sınıf olduğunu belirten Geylan, “Sürekli maskeyle ders anlatmak yüz yüze eğitim veren öğretmenlerin karşılaştıkları en önemli sorundur. Aktif taşıyıcı olan öğrencilerden virüs bulaşma korkusu, öğrenciler arasında sosyal mesafenin korunamaması riski, okulun fiziki şartlarının salgın dönemi şartlarına uygun olmaması, çocuklarda okula dönüş problemlerinin olması (adaptasyon), okullarda yeterli personel olmaması önemli yüz yüze eğitimde yüksek düzeyde algılanan sorunlar olarak ortaya çıkmıştır. Dezenfektan, maske, hijyen kuralının sağlanamaması ve ders ve teneffüs sürelerinin azaltılması orta düzey sorunlar olarak ortaya çıkmıştır” ifadelerini kullandı.

Öğretmenlerin beklentilerinin eğitim öğretim süreçleri, yönetim süreçleri ve destek sağlanması olarak üç kategoride toplandığını söyleyen Geylan sözlerini şöyle sonlandırdı: “Eğitim öğretim süreçleri kategorisinde öğretmenler tarafından vurgulanan en çok beklenti eğitimin yüz yüze yapılması olarak ön plana çıkmıştır. Yönetim süreçlerinde yüz yüze eğitim için tedbirlerin arttırılması, diğer kategoride ise öğrenciye teknoloji desteğinin sağlanması olarak vurgulanmıştır.”

(Oktay BİNGÖL)

Editör: TE Bilisim