Beslenme ve Diyet Uzmanı Fatma Gönen, basın mensuplarıyla bir araya gelerek ‘’Sağlıklı kışlık yiyecek hazırlamanın püf noktalarını’’ anlattı.  Ev yapımı ürünlerin tüketilmesinin oldukça sağlıklı olduğunu, ancak uygun şekilde yapılmayan konserve ürünlerin, dondurulmuş ve kurutulmuş besinlerin zehirlenmeden ölüme kadar birçok kötü tablo oluşturabileceğinin altını çizdi. Mevsiminde alınan sebze ve meyveleri farklı dönemlerde de tüketebilmek için birçok saklama yöntemi tercih edilebiliyor. Konserve yapmak, kurutmak, dondurmak, salamura bunlar arasında en yaygın olanlardan.  Ev yapımı ürünlerin tüketilmesi oldukça sağlıklı, ancak bunu yaparken dikkatli olmak çok önemli. Beslenme ve Diyet Uzmanı Fatma Gönen, basın mensuplarıyla bir araya gelerek uygun şekilde yapılmayan konserve ürünleri, dondurulmuş ve kurutulmuş besinler besin zehirlenmesinden ölüme kadar ortaya çıkabilecek birçok kötü tablo oluşturabildiğini dile getirerek vatandaşları daha dikkatli olmaları konusunda uyardı. KONSERVE YAPIMINDA İLK KURAL Beslenme ve Diyet Uzmanı Fatma Gönen, konserve yapımında dikkat edilmesi gereken en önemli detayın alınan sebze ve meyvelerin taze olması ve küflü olmaması gerektiğini hatırlatarak şu uyarılarda bulundu:  ‘’Saklama koşulları arasında en yaygın olanı konservedir. Konserve hazırlanırken kullanılan malzemelerin satın alınmasından tüketime kadar tüm aşamalarda hijyen koşullarına dikkat edilmesi gerekiyor.   Alınan sebze ve meyvelerin taze olması ve küflü olmaması konserve yapımında ilk kural. Gıdalar, kullanım öncesinde iyice yıkanmalıdır.’’  CLOSTRİDİUM BOTULİNUM BAKTERİ RİSKİNE DİKKAT ‘’Ev koşullarında yapılan konservelerde clostridium botulinum bakteri riskinin yok edilebilmesi için besinlerin türlerine göre belirli sürede uygun ısıl işleme tabii tutulması gerekiyor, botulizm toksininin 80 derecede 10-30 dakika, 100 derecede 10 dakika kaynatmakla tahrip edilebilmesine rağmen, geliştirdikleri ısıya dayanıklı sporlar ancak 116 derecede tahrip edilebildiği için, uygun olmayan koşullarda saklanan besinlerde yeniden üreme gerçekleşebiliyor. Bu nedenle evde yapılan konservelerin basınçlı tencerelerde hazırlanması doğru olan aslında. Güvenli konserve yapımında uygulanacak ısıl işlemin derecesi ve uygulama süresi önemlidir. Isıtma süresi besinin asit miktarına bağlıdır. Meyveler ve domates gibi asidi yüksek besinler ortalama 20 dakika kaynatılmalıdır. Sebzeler, et ve süt gibi asidi düşük besinlerin kaynama sıcaklığında sterilize edilmesi mümkün değildir. Bu nedenle 116 derecede basınç altında 20-25 dakika tutulmalıdır.’’ ‘’KAPAKLAR HER KONSERVE YAPIMINDA YENİLENMELİDİR’’ Konserve yapımında mutlaka ısıya dayanıklı cam kaplar kullanılması gerektiğini vurgulayan Gönen, ‘’ Kullanılmadan önce mutlaka cam kavanozlar ve kapakları 15-20 dakika kaynatılarak sterilize edilmelidir. Ayrıca, kavanoz kapaklarının paslı olmamasına özen gösterilmeli, kapaklar her konserve yapımında yenilenmelidir. Evde yapılan konserve besinler tüketilmeden önce mutlaka kontrol edilmelidir. Kavanoz kapağının şişmemesi, kenar kısımlardan sızıntı yapmaması, kapak açılırken fışkırmaması ve kendine has koku ve renkte olmasına dikkat edilmelidir. Ayrıca tüketmeden önce 10 dakika kadar kaynatma yapılması önemlidir’’ şeklinde konuştu. ‘’DONDURULMUŞ SEBZELER ÇÖZDÜRÜLMEMELİDİR’’  Aynı şekilde dondurma ve kurutma yöntemini de konu alan Gönen, ‘’Dondurulmaya uygun taze sebzeler paketlenmeden önce kaynatılmakta olan suya 1-2 dakika süre ile daldırılıp, çıkartılır. Bu işlem sebzelerde vitamin kaybına neden olan enzim aktivitelerinin durdurulmasını sağlar. Uygun süre ile haşlanan sebzeler, akan soğuk su altında veya buzlu su içinde hemen soğutulmalıdır. Bekletmeden paketlenmeli ve dondurucuya yerleştirilmelidir. Ayrıca dondurulmuş sebzeler çözdürülmemelidir. Direkt kaynar suya atılarak pişirilmelidir. Bu belirtilen püf noktalara uyulursa dondurma yöntemi besinin özelliğini diğer saklama yöntemlerine göre tazeye en yakın koruyan ve tercih edilmesi gereken yöntemdir. ‘’ VİTAMİN KAYBINA UĞRAMAMASI ADINA YİYECEKLER GÖLGEDE KURUTULMALIDIR’’ Kurutma yönteminde ise özellikle patlıcan, biber, domates gibi sebzeler ile kayısı, erik, elma gibi meyvelerde sıklıkla kullanılmakta. Burada amaç; mikroorganizmaların ihtiyacı olan nem oranını düşürmektir. Fakat sebze ve meyvelerin su içeriğini yüzde 10-20'nin altına düşürülürken önemli ölçüde C vitamini kaybının olduğu unutulmamalıdır. Bazı B vitamini kayıpları ise güneşe maruziyet derecesine bağlıdır. Bu nedenle yiyecekler gölgede kurutulmalıdır. Kurutulan sebze ve meyveler karanlık ve serin yerde saklanırsa vitaminlerindeki kayıp daha da az olmaktadır. Tarhana gibi güneşte kurutularak kışa hazırlanan besinlerde ise güneş etkisi ile başta B2 olmak üzere birçok vitamin kayba uğrar. Bu nedenle gölgede ve üzerine bir örtü örtülerek kurutulma yapılmalıdır.’’ ‘’BÖBREK VE DİYABET HASTALARI KURUTULMUŞ MEYVELERİ DİKKATLİ TÜKETMELİ’’  ‘’Özellikle kronik rahatsızlığı bulunan bireylerin bazı besinleri tüketirken dikkatli olması gerektiği uyarısında bulunan Beslenme ve Diyet Uzmanı Fatma Gönen,  Böbrek hastalarının ve diyabet hastalarının özellikle kurutulmuş meyveleri dikkatli tüketmesi gerekmektedir’’ dedi. ’TURŞULAR GÜNEŞ GÖRMEYEN SERİN BİR YERDE MUHAFAZA EDİLMELİDİR’’ Son olarak turşu hazırlanırken sağlık açısından dikkat edilmesi gereken hususlara değinen Gönen, şunları aktardı: ‘’ Salamuranın yüzeyinde zar oluşmaması için hava ile temasını en az düzeyde tutan temiz kaplar kullanılmalı ve yiyecekler hazırlanırken çok iyi yıkanmalıdır.’’ ‘’Turşu oluşumu beklenirken turşular güneş görmeyen serin bir yerde muhafaza edilmelidir. Ayrıca salamuranın seviyesi ve tuz miktarı iyi ayarlanmalı, suyu sebzeleri örtecek miktarda olmalı ve tüketilene kadar bu şekilde saklanmalıdır.’’ ‘’KRONİK RAHATSIZLIĞI BULUNANLAR SALAMURA BESİNLERİ TÜKETMEKTEN KAÇINMALI’’ ‘’Hipertansif kişilerin, kronik böbrek yetmezliği olanların ve kalp damar hastalarının tuz içeriği yüksek turşu ve diğer salamura besinleri tüketmekten kaçınmaları gerekmektedir.’’ (Ekin Hazal DOĞRUYUSEVER)    
Editör: TE Bilisim