Aşk, ayrılık, ölüm gibi konuları incelikle ele alan bir usta kalemden bahsedeceğim bugün sizlere.
Böyle sessiz ayrılıklarda
Her şey önceden belli olur
En güzel zamanında, aşkın ve hayatın
İnsan deli olur…” dizelerini hayata geçiren Turgut Uyar’dan..
Başarılı isimlerin biyografilerini hep okur aklımda tutmaya çalışırım. İnternetten edindiğim bilgilere göre, “Turgut Uyar, 4 Ağustos 1927’de Ankara’da, Fatma ve Hayri çiftinin çocuğu olarak dünyaya geldi. Altı kardeşten beşincisi olan çocuklarına Ahmet Turgut ismini verdiler.
Babası 1931 yılında emekli olunca Ankara’dan İstanbul’a taşındılar. Edirnekapı’daki Hırka-i Şerif İlkokulu’nda okula başladı. Ancak ilköğretimi 5 okul değiştirerek bitirebildi. Daha sonra Konya’daki askeri okulda eğitim hayatına devam etti. Sonrasında Askeri Lisesi’yi bitirdi. Ahmet Turgut Uyar, Askeri Memurlar Okulu’ndan mezun olarak eğitim hayatını bitirdi.
18 yaşında baba olan Uyar ilk eşinden olan 3 çocuğunu memurluk yaptığı yerlerde büyüttü. 1958'de askerlikten ayrılarak Türkiye Selüloz ve Kağıt Sanayisi'nin Ankara şubesinde çalışmaya başladı. 1966 yılında eşinden ayrılıp İstanbul'a yerleştiğinde o dönem Cemal Süreya ile ilişkisi bitme aşamasında olan Tomris Uyar ile şiir üzerine mektuplaşmaya başladılar. Bu mektuplaşmalar 1969'da evlilikle sonuçlandı. Tomris Uyar ile evliliklerinden bir erkek çocukları (Hayri Turgut Uyar) oldu.
İkinci Yeni akımının öncüleri arasında sayılan Uyar'ın ilk şiiri 1947'de Yenigün dergisinde yayımlanmıştır. Hece ölçüsüyle yazdığı ve toplumsal konuları işleyen ilk iki kitabı Arz-ı Hal (1949) ve Türkiyem (1952) 'den sonra, Dünyanın En Güzel Arabistanı (1959) 'yla bireyin iç dünyasına ve birey-toplum ilişkisine yönelmiştir. Tütünler Islak (1962) ve Her Pazartesi (1968) 'de de koruduğu bu çizgi yerini Divan (1970) ile geleneksel şiirin kalıplarına, Toplandılar (1974) ve Kayayı Delen İncir (1982) ile söz konusu dönemde yaşanan sınıfsal mücadelenin yansımalarına bırakmıştır.

Editör: TE Bilisim