Üniversite öğrencilerinin bir araya gelerek ortaya çıkardıkları İçimizdeki Gökyüzü adlı proje ile çocuk istismarıyla ilgili farkındalık yaratıyorlar. Hazırladıkları görsellerle sosyal medya hesapları üzerinden çocuk istismarına ilişkin bilgiler veren üniversite öğrencileri, çocukları her türlü istismardan korumayı, toplumu bilinçlendirmeyi, istismar tehlikesine dur demeyi amaçladıklarını ifade ediyorlar. Projenin aktif üyesi Hacettepe Üniversitesi Sosyal Hizmet bölümü öğrencisi Zuhal Ulupınar, projelerini birçok kişiye ulaştırabilmek için herkesten destek beklediklerini belirtiyor.

Üniversite öğrencilerinin bir araya gelerek ortaya koydukları İçimizdeki Gökyüzü projesinin detaylarını projenin aktif üyesi Hacettepe Üniversitesi Sosyal Hizmet bölümü öğrencisi Zuhal Ulupınar ile konuştuk. Ulupınar, çocuk istismarının çok fazla yaşandığını fakat konuya ilişkin yeterli bilginin olmamasından dolayı çocukların istismardan kurtulamadığını ifade etti. Ulupınar, çocuk istismarına ilişkin de bilgiler vererek, istismara uğrayan çocuk fark edildiğinde ilk etapta Çocuk İzlem Merkezi’ne götürülmesi gerektiğine dikkat çekti.

“İNSANLARI BİLİNÇLENDİRMEK İSTİYORUZ”

Hacettepe Üniversitesi Sosyal Hizmet bölümü öğrencisi Zuhal Ulupınar, İçimizdeki Gökyüzü adıyla oluşturulan projenin çocuk istismarına karşı farkındalık projesi olduğunu belirtti. Üniversite öğrencisi İrem Yelken önderliğinde başlayan, Türkiye’nin birçok şehrinden ve farklı bölümlerinden öğrencilerle devam eden bir proje ekibi bulunduğuna değinen Ulupınar, “Ekip, çocukları her türlü istismardan korumayı, toplumumuzu bilinçlendirmeyi, istismar tehlikesine dur demeyi ve önlemeyi amaçlamaktadır. Ülkemizde var olan bir şey çocuk istismarı fakat yok gibi gözüküyor. Hatta görmezden geliniyor. Biz esasında çocuk istismarının var olduğunu, görünürlüğünü artırmayı ve çocuk istismarının bitirmeyi hedefliyoruz. Bu konuda insanları bilinçlendirmek istiyoruz.” diyerek projenin amacını belirtti.

Yaklaşık 3 aydır projelerinin sosyal medya üzerinden devam ettiğini ifade eden Ulupınar çalışmalarına ilişkin şunları anlattı: “Sosyal medya hesaplarımız üzerinden istismarın ne olduğu, istismar türleri, bir çocuğun istismara maruz kaldığının nasıl anlaşılacağı, bir çocuk istismara uğradığında o çocuğa nasıl yaklaşmalıyız gibi bilgiler içeren postlar hazırlıyoruz. Bunun yanı sıra işaret dili ile videolar da hazırlıyoruz.”

projenin aktif üyesi Hacettepe Üniversitesi Sosyal Hizmet bölümü öğrencisi Zuhal Ulupınar

“HERKESİN DESTEĞİNİ BEKLEMEKTEYİZ”

Hedefleri doğrultusunda bir broşür oluşturulduğunu ve sponsor aracılığı ile sınırlı sayıda bastırıldığına değinen Ulupınar, “Broşürümüz; çocuk istismarı çeşitlerini tanımlamakta, istismar ile karşı karşıya kalındığında çocuğa nasıl yaklaşılması gerektiğini, istismar vakası ile karşılaştığımızda nerelere başvurmamız gerektiğini, çocukta istismar belirtilerinin neler olduğunu açık ve anlaşılır bir şekilde anlatıyor. Pandemi süreci bittikten sonra da okullara giderek çocuklara, ailelere çocuk istismarına ilişkin bilgiler vermek istiyoruz. Şunu da eklemek gerekir broşürümüzü hem Arapça hem de Türkçe yaptık, çünkü farklılık oluşturmak ve herkese hitap etmek istiyoruz. Toplumumuza rahat bir şekilde birçok kişiye ulaştırabilmek için herkesin desteğini beklemekteyiz” dedi.

Çok yakın zamanda birçok isimle etkinlikler yapmayı planladıklarını söyleyen Ulupınar şöyle konuştu: “Etkinliklerimizde çocuğa cinselliğin ne olduğunu, özel bölgelerinin nereler olduğunu, bunlar çocuğa nasıl anlatılır gibi konularla ilgili toplumu bilgilendirmeyi hedefliyoruz. Bunu ise alanında çalışmış uzman kişilerle yapmayı istiyoruz. Aynı zamanda bir çocuk istismara uğradığını ifade ettikten sonraki süreç nasıl ilerliyor, bunu da yine alanında uzman avukatlarla hazırladığımız etkinliklerle insanlara anlatmayı istiyoruz.”

ÇOCUK İLK ETAPTA ÇOCUK İZLEM MERKEZİNE GÖTÜRÜLMELİ

Çocuğa fiziksel, psikolojik, ekonomik ve cinsel açıdan zarar veren her türlü eylem istismardır diyen Ulupınar, “Genellikle istismarı açığa çıkartan kişiler öğretmenler oluyor. Aileler ya kimi zaman farkında olmuyor ya da farkında olsa da görmezden gelebiliyor. İstismara uğrayan bir çocuk içine kapanabiliyor, gelişiminde gerilemeler olabiliyor. Aslında çocuk bazı belirtilerle kendisinin bakımını üstlenen kişilere belli edebiliyor. Fakat çoğu zaman aileler bunu fark edemeyebiliyor” dedi.

Eğer ki bir ebeveyn çocuğunun istismara uğradığını fark ettiyse bunu öğrenmek adına çocuğa baskı uygulamaması gerektiğine dikkat çeken Ulupınar, “Çocuk psikolojisi ile bakıldığında çocuk suçun kendisinde olduğunu ve kötü bir şey yaptığını düşünüyor. Bundan dolayı korktuğundan, uğradığı istismarı paylaşmak istemeyebiliyor. Eğer ki ebeveyn ısrarcı olursa bu kez çocuk daha çok çekinecek ve içine kapanacaktır. Bizim tavsiyemiz ise bu konuda çocuğun Çocuk İzlem Merkezi’ne götürülmesi olacaktır. Çocuk İzlem Merkezi sosyal hizmet uzmanlarının ve bu konuda uzman kişilerin hizmet verdiği yerler. Bundan dolayı en doğru yer orası olacaktır. Orada yer alan uzmanlar çocuğa ‘ben senin için buradayım, seni anlamak için şuan seninleyim’ gibi ifadelerle çocuğa güven verecek şekilde konuşarak çocuğun psikolojisi için en doğru olan yapacaktır. Sonrasında ise çocuğa süreç anlatılarak çocuğun doğruları söylemesi sağlanmalıdır” dedi. 

ALANINDA UZMAN KİŞİLER ÇOCUKLA GÖRÜŞMELİ

Çocuğun ilk etapta karakol gibi yerlere götürülmemesi gerektiğine vurgu yapan Ulupınar, “Eğer ki çocuk ilk etapta karakol gibi yerlere götürülürse ne yazık ki güvenlik uzmanları bu konuda eğitimli olmadıklarından çocuk, bir çocuk psikoloğu ya da sosyal hizmet uzmanı ile buluşmadan direkt mahkemeye çıkartılabiliyor. Bu ise çocuk için daha incitici olabiliyor ve çocuğa daha çok zarar veriyor. Bu durum çocuğun farklı şekilde tepki vermesine de neden olabiliyor, örneğin böyle bir durumda çocuk yalan söyleyebiliyor” ifadelerini kullandı.

Kendileri alanda çalışmadıkları için ellerinde bir veri olmadığını belirten Ulupınar, “Pandemiden dolayı henüz alana inemedik. Pandemi bittiğinde insanlarla da buluşmayı istiyoruz” dedi.

Hiçbir toplulukla alakaları olmadığını, Türkiye’nin birçok üniversitesinden farklı bölümlerde öğrenim gören üniversite öğrencilerinin bir araya gelmesi ile projenin devam ettiğini ifade eden Ulupınar, “Herkese kapımız açık. Üniversite ya da bölüm önemli değil. Yeter ki projemize onlar da destek sunabilsinler” ifadelerini kullandı.

Son olarak sosyal medya hesaplarına ilişkin bilgiler veren Ulupınar çocuk istismarına ilişkin farkındalığın artması için destek beklediklerini söyledi.

Instagram: icimizdekigokyuzupr

Twitter: icimizdekigok

LınkedIn: içimizdekigökyüzü pr

(Türkan ÇATAL YILDIZ)

Editör: TE Bilisim