Katılımcı demokrasiye değindiğimiz önceki gün çıkan yazımın ardından, hoş bir haber ile karşılaştım. “Başkent’te katılımcı ve ‘ortak aklı’ benimseyen bir yönetim anlayışını yaygınlaştıran Ankara Büyükşehir Belediyesi şimdi de Ulus Meydanı ve 100. Yıl Çarşısı’nın geleceğini belirlemek için Başkent Mobil üzerinden bir anket çalışması başlattı” diye başlayan bilgilendirme beni de hemen sizlere yazmaya yöneltti.  Kentteki yurttaşların fikirleri alınarak, tercihlerine kıymet verilerek uygulamaya konacak olan her karar çok kıymetli. Gelin bu vesileyle önce Ulus Meydanı ve 100. Yıl Çarşısı’nın kısaca tarihlerine bakalım: Ulus Meydanı, Ankara'nın tarihi ve eski kent meydanlarındandır. Türkiye’de Cumhuriyetin ilanından sonra ilk meclis binasının burada açılmasıyla da ulusal bir önem kazanmıştır bu meydan. 1. TBMM’nin de içerisinde bulunduğu meydanın çevresinde Roma Hamamı, Julianus Sütunu, Ankara Roma Tiyatrosu, Augustus Tapınağı, Ankara Roma Yolu bulunmaktadır.  Atatürk Bulvarı üzerinde yer alan 100. Yıl Çarşısı, 1967 yılında Ankara Valiliği’nin açtığı ulusal yarışma sonucunda kazanan Semra Dikel ve Orhan Dikel tarafından tasarlanmış. İnşaat süreci 1981 yılında tamamlanmış ve Mustafa Kemal Atatürk’ün doğumunun 100. Yılına ithafen, 100. Yıl Çarşısı ve İş Hanı adıyla hizmete açılmış.   Ulus Meydan düzenlemesi ve 100. Yıl Çarşısı’nın geleceğini Ankaralılarla birlikte belirlemek istediklerini belirten Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş, Ankaralıları Başkent Mobil uygulamasındaki “Söz Hakkı” modülü içinde yer alan ve iki seçenekli olan anketi doldurarak oy kullanmaya davet etti.  Başkentli vatandaşlar, Başkent Mobil Uygulamasına girdiklerinde; Ulus Meydanı ve 100. Yıl Çarşısı’nın taslak proje görsellerinin de paylaşıldığı ankette, şu iki seçenekle karşılaşacaklar: “100. Yıl Çarşısı’nın korunarak yeniden işlevlendirilmesini tercih ediyorum” “Ulus’a kentsel bir meydan yapılmasını tercih ediyorum” Ankete katılan vatandaşların tercihleri doğrultusunda, 100. Yıl Çarşısı ve Ulus Meydanı’nın yenilenme sürecinin nasıl olacağına karar verilecek. Bu vesileyle David Harvey’in “Kent kime aittir?” sorusunu bir kez daha hatırlatarak, sizleri, sahip olduğumuz en kıymetli haklardan biri olan kent hakkımıza gerekli önemi gösterip, kentin yeniden şekillenme sürecindeki söz hakkımıza sahip çıkmaya ve Sayın Yavaş’ın da fikirlerimizi almak üzere açtığı ankette oy kullanmaya davet ediyorum.   

Editör: TE Bilisim