Ülkü Tamer; şair, gazeteci, oyuncu ve çevirmen. Kendisi için tam bir yetenek abidesi desek abartmış olmayız. Gönlüne seslenmediği insan sayısı çok azdır diyebiliriz. Hatta dillerden düşmeyen, umudun simgesi olan “Güneş Topla Benim İçin" sözlerinin mimarı kendisi. Tamer, yetmişin üstünde kitap çevirmiş, şiir antolojileri hazırlamış bir usta... Bu topluma katkı sağlayacak her şeye el atmış bir aydın...

Bir ormanda tutup onu
Bağladılar ağaca
Yumdu sanki uyur gibi
Gözlerini usulca...

Bir soğuk yel eser
Üşür ölüm bile
Anlatır akan kanı
Beyaz
..........

Seher yeli çık dağlara
Güneş topla benim için
Haber ilet dört diyara
Güneş topla benim için

Umutların arasından
Kirpiklerin karasından
Döşte bıçak yarasından
Güneş topla benim için

..........

Öyle ki  “Çocukluğumdan beri sinemacı olmak istedim” diyen Ülkü Tamer, Fellini’nin ünlü fimi Amarcord’u 1973’te Türkiye getirmiş.

Şiirlerinde çocukluktan, çocukluğa ilişkin birtakım çağrışımlardan, tarihten ve tabiattan gelen kaynaklardan beslendiği görülmüş.

Onun ilk şiirlerinden itibaren tabiata ait görünümler, çocuksu duyarlılık ile birlikte evrensel insanlık durumları kendini göstermiş. Ölüm, yalnızlık, yabancılaşma, özgürlük gibi temaları şiirlerinde ustaca işlemiş..

Ve tüm bunları ironik dili diğer şairlerden farklı kullanarak hayata geçirmiş.

Türk edebiyatında önemli bir yeri olmasına rağmen, ne yazık ki hakkında kapsamlı bir araştırma yapılmamış Ülkü Tamer'in. Yapılan tek çalışma, Ülkü Tamer'in Şiirlerinde İzleksel Yapı adlı yüksek lisans tezi olmuş.

Son dönemlerde ülke olarak yaşadığımız zor günlere bir ışık tutması amacıyla yazmak istedim Ülkü Tamer’i. Bizlere bıraktığı eserlerle adını sonsuza dek yaşatacak olsa da ünlü şair maalesef ki 1 Nisan 2018’de Bodrum’da aramızdan ayrıldı. Kendisini çok özlüyor, bize bıraktığı eserlerle teselli buluyoruz. 

Editör: TE Bilisim